:: YAZI

Eklenme: 27.11.2007 03:49 


Mazi ile gelecek arasında köprüler kurmak, sağlam temelleri devam ettirmek, ecdadı karalamadan, saldırmadan, küfretmeden tarih yazmak doğru olmakla beraber, zıddını yapanlar günümüzde meşhur oluyor, mükafatlandırılıyor, köşeyi dönüyor ve kahraman ilan ediliyor her nedense?..
Bir çok yazı ve konferanslarımda; "Bugüne kadar doğru bir tarih yazılmamış, yazanlar hor görülmüş, gerçekler gizli tutulmuş, olup/bitenler ideâl ve ideolojilere göre değerlendirilmiş, rejim dalkavukluğu yapanlar baş tacı olmuştur." demişimdir. Aynı görüş ve düşünceye sahibim, sabır ve metanetle ufuktaki Güneşi bekliyorum...
Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, hayatta olsaydı Kemalist dalkavukları makamından kovması kesin olan Mustafa Kemal Atatürk hakkında 5816 sayılı kanunu çıkaranlar, her yer ve zamanda, her fırsatta "Demoklesin Kılıcı" gibi Atatürk'ü kullananlar, can kurtaran simidi yapanlar, menfaat aracı olarak kullananlar, istismar edenler samimi değildir, Atatürk'ün kemikleri sızlamaktadır.
Osmanlı tarihini, özellikle yakın tarihimizi, Cumhuriyet dönemini iyi araştırın ve kaynakları iyi okuyun. Baskıları kuşa çevrilen Mustafa Kemal'in Nutuk, Tufan Türenç'in Tarih Yalan söylemez, Orhan Koloğlu'nun Aydınlarımızın bunalım yılı, Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kurtuluş Savaşı ile İngiliz Belgeleri, Rauf Orbay'ın Yakın Tarihimiz, rahmetli Mustafa Müftüoğlu'nun Yalan Söyleyen Tarih Utansın isimli 13 ciltlik eserlerini, rahmetli Necip Fazıl Kısakürek'in Vatan haini değil vatan dostu Sultan Vahdettin, Eşref Edip Bey'in Kara Kitap, Kadir Mısıroğlu'nun Lozan Zafer mi hezimet mi? gibi şimdilik buraya alabileceğim eserleri mutlaka okuyun, diğer araştırma kitaplarını karıştırın ve doğruları bulun, yalanlarla zaman kaybetmeyin.
Resmi tarihte, yıllardan beri saplantı haline gelen, Sultan Vahdettin, Abdülhamid Han düşmanlığını bilirsiniz. Bülent Ecevit bile ölmeden önce Sultan Vahdettin için vatan haini değil demiş, yalan söyleyen tarihi yalanlamıştır. Yalan söyleyen tarihin yalanlarını gün ışığına çıkaran araştırmacılar, yazarlarımız ve doğru kalemler; yıllar sonra olsa bile gerçekleri okur ile buluşturmakta, perdeler aralanmakta, tabular yıkılmaktadır.
1918 yılı şartlarında İngilizleri tutmayan kaç kişi sayabilir siniz? Hürriyet gazetesinde yer alan bir makalede; İngiliz himayesini kabullendiği için Sultan Vahdettin'e hain yaftası yapıştırılmış, zamanın PTT. Si 22 bin serilik posta pulunda Mondros Mütarekesini kutlamış, Mustafa Kemal'in kendi parası ile çıkardığı Minber Gazetesinde; işgalci İngilizler tebrik edilip, alkışlanmış, 17 Kasım 1918 tarihli ayni gazetede: "İngilizlerden daha hayırhah bir dost olmayacağı" mesajı verilmiş, ertesi günü çıkan Vakit Gazetesinde "Britanya Hükümetinin Osmanlılara karşı olan iyi niyetlerinden şüphe etmediği" haberi yayınlanmıştır. 11 Ekim 1918'de Halep'ten Mustafa Kemal tarafından Sultan Vahdettin'e çekilen telgraftaki İngiliz himayeciliğine yer verilen, enteresan teklif ve taltifleri bilir misiniz?
Kâzım Karabekir Paşa tarafından yazılan ve yakılan, son baskıları kuşa çevrilen İstiklal Harbimizin Esasları isimli eserin 1933 baskılı nüshasında yer alan, günümüzün gençlerinin, okuyanların doğruları bulmada güçlük çektikleri veya böyle istenildiği gerçekleri bilir miyiz?
Mustafa Kemal'in ağzından yaptıkları anlatılan vesikaları, gerçekleri nereye koyacağız?. Kimin hain, kimin kahraman olacağını; gazete köşeleri, kitap sayfaları arasından mı öğreneceğiz? Veya, meclis kürsüsünden mi söylenecek, mahkemelerden mi karar verilecek, yoksa kamuoyunun vicdanı ve acımasız yargıç tarih mi verecek?
Bir de İngiliz belgelerini karıştıralım. Gizli yazışmalara göre; işgalci İngilizler, esir padişahı samsun'a çıkmış bulunan Mustafa Kemal Paşa aleyhine konuşmaya, yazmaya zorlamakta, Vahdettin'in ifadeleri İngilizlerin Dail Mail Gazetesinde kendi istedikleri gibi yer almaktadır. Anadolu'da İngiliz idaresinden rahatsızlık duyulmaması gerektiği belirtilerek, Mustafa Kemal'in bu topraklar üzerindeki İngiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğu küstahlığı kaynaklarda yer almaktadır. Türk Tarih Kurumu tarafından basılan "Çok Özel Yazışmalar" isimli eserde, gizlenen bu gerçekleri okumak mümkündür.
Vatanın ve milletin selameti için, İngilizlerle ilişki içinde bulunmak vatan hainliği sayılıyorsa, Sultan Vahidettin nasıl bir haindir, nasıl hain olur, düşünün ve karar verin.
Aslında tarih yalan söylemez, söyletilir. Yalancıların mumu da ancak yatsıya kadar yanar ve neticede mutlaka söner.
Elbet bir gün gelir, halen meydanlara çıkıp doğruları yazanlar, söyleyenler gibi nice babayiğitler çıkar. Resmi tarih, yalan söyleyenler, akl-ı evvel cüce beyinler, devirimciler utanır mı acaba?..

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem