:: YAZI

"DALKAVUK SALATASI"

Eklenme: 21.09.2007 07:34 

Dalkavuk kelimesi, çeşitli sözlüklerde: "Kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban" olarak izah ediliyor. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimselere de dalkavuk adı verilirdi. Osmanlıcada dalkavuk'un karşılığı: Müraî, riyakâr ve münafık olarak geçer.
Dalkavuk üzerine araştırma yapsak, sayfalara sığdırmak kolay değildir. Kocaman bir dalkavuk salatası yapmak mümkündür. Rahmetli Peyami Safa'nın dediği: "Cahiller, dalkavuklar, mürailer rahat rahat yaşıyor." İfadesi yanında, müraî bir yazar olan Reşat Nuri Güntekin'in: "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." İfadesinde dalkavukluk ve kötülüğü anlatılır.
"Müraî, münafık yaş akıtsa aldanma, münkir işidir." Diyen ehl-i dil, dalkavukluğun, münafıkların, müraîlerin nasıl bir yüzleri olduğunu bariz bir şekilde izah eder.
Asrın idraki ve kaosu içerisinde dalkavuk, müraî sayısı o kadar fazlalaştı ki, işin içinden çıkmak zor bir hale geldi.
"Dalkavuk Salatası"nı izah edecek olursak:
"Şöhret Dalkavukları", kendilerinde olmayan hasletleri, şöhret sahibi kişilerin omuzlarında yükselerek veya onların yandaşları olarak gözükerek paye alırlar. "Şöhret budalaları" bu gurup içine girer.
Günümüzde; Etini/budunu/sesini/kalemini satan, sanatkâr yaftalı adamların bulundukları durum, kazandıkları servet, yıktıkları ocakların sayısı bilinir mi?
"Şehvet Dalkavukları"; nefislerinin esiri olarak kalıptan kalıba girer, şehvetlerini tatmin için akla/hayale gelmeyen herzeleri işler, fiillerde başrolde görünürler.
Kınalı Kar, Sev Kardeşim gibi dizilerle ahlak ilkelerini tarumar eden, dans yarışması jüri üyeliği yapan, sonra da milletvekili olan Yağmurdereli gibi adamlar günümüz de az mıdır?
"Menfaat Dalkavukları" ayrı bir özellik taşır. Bukalemun gibi renkten renge girer, nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilir, el/pençe divan durmasını çok iyi bilirler.
Adam Bursa'da sol içerikli ve destekli bir gazete çıkarıyor. Bir başkana giderek gazetesinden her gün bin adet almayı teklif ediyor. Mümkün olmayıp, isteği yerine gelmediğinden dolayı, ertesi günü gazetesindeki sütununda başkan hakkında veryansın salvosu başlıyor.
Adam patron sermayeli boyalı gazete ve televizyonunda her gün temel değerlere saldırıyor, kadını meta olarak kullanıyor, fuhuş tellallığı yapıyor, trilyonluk ihaleler alıyor..
Adam gazete çıkarıyor, bir köşesine atanın resmini koyuyor, bayrak resmini de bir köşeye yerleştiriyor, can kurtaran simitleri hazır.. Birilerinin meth-ü senası yapılan, Berat Kandili tebrik ilanları yanında türkücü bir bayanın halkı coşturduğundan da dem vuruyor, müstakil siyasi gazete oluyor.
Adam Son Osmanlı Yandım Ali isimli yüksek masraflı bir film yaparak, 6 Eylül 2007 Perşembe tarihinde Şhow Tv. de yayınlıyor. Tarihi hatalarla dolu, Ecdada saldıran, Osmanlı'yı küçük düşüren, erotik sahnelerle bezenmiş/süslenmiş, hocaları ve değerleri kullanan, bir yandan da Atatürk'ü gündeme getirerek "Vatan/Millet/Sakarya Edebiyatı" yapan küfürlerle dolu bir film. Bundan daha büyük menfaat dalkavukluğu salatası olabilir mi?
Bazı cemaat liderleri "Din Baronları" her devrin adamıdır. Ecevit partisini destekler, adamlarını bu partiden aday gösterir. Bir bakarsınız iktidar, sırtı kalın partinin yanındadır. Zamana, zemine, rutubete göre yön ve ayarlamalar yapar. Kurum ve kuruluşlarda kanuni bir gerekçe olmadığı halde, boy boy posterler asılır. "Herkesle barışık olmak için bunu yapıyoruz.." derler. Siyasi menfaat dalkavukluğu neticesinde gelsin paralar, yükselsin binalar, kurulsun şirket ve holdingler... Dünya hayatı kebap, bakalım Âhiret nasıl olur, hesap günü ne yapılır?..
"Siyaset Dalkavukları", her devirde geçerlidir. Partiden partiye zıplayan, parti kapılarını aşındıran, başkan ve milletvekillerine kene gibi yapışan, meddahlık yapan ayrı bir karakter yapısına sahiptirler.
AK Partinin fikir yapısı ile temel harcından uzaktan/yakından ilgisi bulunmayan niceleri eşek arıları gibi partiye üşüşüp, köşe kapmaca oynamadılar mı? Kenar gezip orta bulunarak menfaat kapılarından içeri girmediler mi? Siyaset sofrasında, adaylık pazarında listelere girebilmek için alaca/bulaca olmadılar mı? Kırk yamalı bohçanın renk karelerini bilmek ve bulmak mümkün mü?..
Bursa'da bir eyaletmiş gibi yönetilen, teneffüs edilen hava ve atmosferin başka olduğu bir ilçemiz Nilüfer belediyesi tarafından, milyarlar harcanarak çeşitli yerlere asılan bir afiş dikkatinizi çekmiştir. Gözleri ön plana çıkarılan Atatürk'ün posterleri üzerinde şöyle bir yazı yer alır: "Dünyada Mustafa Kemal Atatürk'ten başka yıldız tanımıyoruz." Bu gibi posterleri, ifadeleri tüm yayın organlarında görmek mümkündür Mustafa Bozbeyli Başkanın.. Belediyenin parası ile bu tür; Atatürk'ü ilâh, peygamber yapan, faniliğine gölge düşüren söz ve hareketleri yaparak siyasi rant sağlamak isteyenler kim olursa olsunlar dalkavukluk tezgâhına giriyorlar demektir. Atatürkçülük lafla değil, icraat ister. Atatürk istismarı ve sömürüsü, can kurtaran simidi gibi kullanılmak istenilmesi, dillerde pelesenk haline getirilmesi ruhunu rahatsız eder, Atatürk'ü küçük düşürür. Basında sıkça yer alan "Tören ve Gardrop Atatürkçülüğü" 12 Eylül döneminde zirveye çıkmış, günümüzde de devam etmektedir. "Çoğulcu demokrasi resmi ideolojilerle bağdaşmaz" diye yazan Uğur Mumcu ile kitleleştirilen, ama ne olduğu anlaşılmaz, bilinmez hale getirilen Kemalizm ve içi boşalan ideolojileri nereye koyacaksınız? Milletvekili ile Cumhurbaşkanı yeminlerinde ölçü nedir, yıllardan beri neyin inadı yapılır? Mahkemelerimizdeki, devlet memuru merasimlerinde, okul bitirmelerdeki, kışladaki yeminler, terazinin hangi kefesindedir?
"İlim Dalkavukları", menfaatleri uğruna yalan söylemeyi mubah sayar, zaman içinde değerlere saldırır, çamur atar, makam ve diplomalarını kirletir, inandıkları gibi yaşar, yapmadıklarına inanırlar.
Yaşar Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz, Süleyman Ateş, Ömer Öngüt, Toktamış Ateş, İskender İsfendiyaroğlu, Ahmed Hulusi, İsmail Nacar gibi ilim dalkavuklarının mideleri bulandıran, beyinleri yıkayan eserleri meydanda, siyasi ve özel hayatları şaibeli değil mi? Toplumu kaosa sürükleyen, temel değerleri ters yüz eden, habbeleri kubbe yapan, zerreleri küre gibi göstererek beyinlerde istifamlar meydana getiren, sakat ve çürük fetvaları ile inançları alt/üst eden ilim adamı kalıpları, bir pire uğruna yorgan yakan menfaatçiler değil mi?
"Rejim Dalkavukları" ayrı bir salata ve sırtımızda büyük bir kamburdur.
Yabancı kökenli bir kelime olan rejim: "Yönetme, düzenleme biçimi, düzen" anlamına gelir. "Devletin yönetim biçimi" izahı yanında; "Sağlığı korumak ve zayıflamak için belirli yemekleri yemek" ve "Akarsu debisinin yıl boyunca gösterdiği değişikliklerin tümü" anlamlarına da gelir.
Başı ağrıyan/dişi ağrıyan, işi olmayan/aşı olmayan, Kâbe'yi Araba bırakmak isteyenler rejime sığınır. Anıtkabire koşar, Atanın heykelleri önünde saygı duruşunda bulunurlar. "Yol geçen hanı" gibi her önüne gelen Anıtkabir'e, Ata'nın heykellerine koşar. Şiir ve nesirlerinde Ata'yı peygamber, Allah kabul ederler. Mevlid yazanlarda vardır.
Anayasanın 104 ve 117. maddelerinde Devletin Başı, Başkomutan olarak yer alan Cumhurbaşkanı'nın hanımı başörtülü diye, bir kaşık suda fırtınalar koparanlar, merasimlerde devletin başına sırtlarını dönenler, millet adına aldıkları maaşlara gölge düşürenler kim olursa olsun rejim dalkavuklarıdır, suç işlemektedirler.
Kanla, canla, irfanla kazanılan Türk İstiklâl Savaşının Başkumandanlarından biri olan, Cumhuriyetin baki, kendinin fâni olacağını vurgulayan, dalkavukları hiç sevmeyen Atatürk mozoleden kalksa, aramıza katılsa acaba rejim dalkavuklarına ne der?.. Yüzlerine tükürür mü, yoksa masonları kovduğu gibi kovar mı?..
Lâik ve Demokratik Hukuk devleti Türkiye'de rejim dalkavukları; Ata'yı, Cumhuriyeti, bayrağı, dini, dili, millî/manevi değerleri, milleti kullanarak, istismar ederek ne yapmak isterler, aziz vatanı ne hale getirdiler? Kimler tarafından ve nasıl beslendikleri, kurdukları televizyonlarla nasıl küfür, yalan ve ihanet makinesi haline geldiklerini çok iyi bildiğiniz Kanal Türk gibi kuruluşlar için yorumu size bırakıyorum.
"..izm" dalkavukları" asrımızın en büyüm ve tehlikeli belâsıdır. Sonuna "..izm" getirilen bir sürü salata vardır. Komünizm, Sosyalizm, Siyonizm, Kemalizm, Satanizm, Kapitalizm, Darvinizm, Emperyalizm gibi..Bu dalkavuklar; beynelmilel şer güçler tarafından beslenmekte, desteklenmekte, çok büyük sermayeler ayrılarak; plan, program ve senaryolar uygulanmaktadır. Tüm izimlerin ağa babası, ABD. ve İsrail'dir.
"Servet Dalkavukları"nda önemli olan maddedir. Servetleri ile öğünür, maddeyi gaye olarak kullanır, servetlerine servet eklemek için başkalarının önünde yılan gibi sürünmeyi tercih ederler.
Medya sahibi patronların yayın politikalarının saatin yelkovanı gibi değişmesi, büyük servetlere sahip olmaları, kelepçeli kollarından, zindanlardan çıkıp eski itibarlarına kavuşmaları gerçekleri Türkiye'de az mı?.. Somon balıklı, canlı maymun beyinli, cenin salatalı sofralarda viski yudumlayan, özel uçaklarla ünlü kumarhanelerde kumar oynayan, nehir kıyılarında gondollarla şarap kadehi kaldıran, bilmem kaç yıldızlı otellerde kataloglardan kadın seçen nice servet dalkavuklarının, sosyal adalet ve insan haklarından bahsetmeleri, sefalet edebiyatı yapmaları bilinen acı ve düşündürücü gerçekler arasındadır.
"Makam Dalkavukları", bulundukları makama dalkavukluk yaptıkları kişiler sayesinde gelmişlerdir. Dalkavuk maşası olarak zaman zaman U dönüşü yapar, zaman içinde yedikleri kabın içine tükürürler.
Milletvekili listelerine alınmayanların, partileri aleyhinde veryansın etmeleri, televizyon ekranlarında, gazete manşetlerinde ağızlarına geleni söylemeleri Türkiye'de sıkça görülen manzaralar içinde değil midir?
"Dalkavuk Dalkavukları" en acı olan salata türüdür. İki yüzleri altında, birkaç yüz görmek mümkündür. Bir bakarsınız aka kara diyen, biraz sonra karaya ak demeye başlar. Dost dediği kişiyi, biraz sonra düşman olarak anlatır, karalar, yerlere vurur. Dalkavuk dalkavukları çok tehlikelidir.
Beynelmilel Yahudi teşkilatları ile işbirliği içinde bulunan mason teşkilatlarının günümüzdeki icraatları bellidir. Locaları Atatürk tarafından kapatılan, heyetleri huzurdan kovulan ve her masonun gönlünde Atatürk düşmanlığı yatan, vesikalara göre Atatürk'ün ölümünde parmakları bulunan, günümüzde aslan postuna bürünen, bakanlar kurulu kararıyla tüzükleri onaylanan, Osmangazi heykelini meydanlara diken, tuğra sergileri açan, sema gösterileri yapan, elit kuruluşlar arasında yer alan, zenginler tarafından desteklenen günümüzdeki masonlardan daha güzel "Dalkavuk Dalkavukları" olabilir mi?.
Gelene ağam gidene paşam, kırılmamak için eğilen, köpek yalağında süt içen nice adam olmayanları biliriz ki, dalkavuk dalkavukları olarak birinci sırayı alırlar.
Ana sermayesi Yahudi Lobilerinden gelmiş, Türkiye'de fikri öldürmek için Simavi Kardeşler tarafından çıkarılan, çok sayıda el değiştiren kiloluk Hürriyet Gazetesinde zürriyeti belli Bekir Coşkun isimli köşe yazarının hezeyanları, kolay kolay unutulmaz. Edep ve ahlak dışı saldırılar; topyekün bir millete, milleti millet yapan değerlere, millî iradeye ve dine karşı akıtılan salyalar olarak, rejime, şer güçlere ve birilerine hoş görünmek için yapılan en büyük dalkavuk dalkavukluğudur. Köşelerinde bu adama "hoşt!.." diyenler haksız değildir.
Günümüzde bu tür dalkavukları, dalkavuk salatalarını her yerde görmek mümkündür. Sapla samanın birbirine, it izinin at izine karıştığı, yolların kaybolduğu, izlerin silindiği bir zaman diliminde, dalkavukların şerrinden Allah hepimizi korusun demek isabetli olur. Amin..
Müraî ve münafık İslam ölçülerine göre, kâfirden daha tehlikeli ve kötüdür. Kâfir bir anda Müslüman olabilir ama, münafığı inadından döndürmek kolay değildir.
Ruhlar âleminden günümüze kadar insanlık; Hak ile bâtılın mücadelesini vermekte, Kıyamete kadar da devam edecektir. Kendilerine bir menfaat kapısı açan, Allahlık güden, tevhidi kabul etmeyen, inanmayan nice kavimler, insanlar gelip/geçmiş, helak olmuş, olacaklardır.