Osmanlı Dibâcesi Bursa, "Avrupa Şehri" olamaz!..
Eklenme: 10.07.2006 07:49
Bursa; Osmanlı Ağacı'nın ilk çekirdeği, ilk beşik, ilk temelidir...
Bursa; aşiretten beyliğe, beylikten devlete, devletten imparatorluğa yükselen ulu bir çınarın ilk tohumudur...
Bursa; Osman Gâzî, Orhan Gâzî, Murad-ı Hüdâvendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed ve İkinci Murad Han gibi altı büyük Osmanlı Sultanını sinesinde barındıran, Türbeler şehridir...
Bursa; yetmiş bin Velînin medfûn bulunduğu başlı başına bir tarihtir...
Bursa; iki yüz bin Vakıf eserinin yağma edildiği, satıldığı, talan edildiği bir vakıf şehridir...
Bursa; Cennet Vatanımızda, Şühedâ topraklarımız üzerinde, "Yeşilden şehir Bursa - En güzel şiir Bursa" olarak tanımlanan bir Turizm Merkezidir...
Bursa; "Mecnun Leylâ'sına kavuşamadı. Fakat güzellikler kaynağı Uludağ'da herkes ilhamına kavuşabilir" diyen âşıkların diyarıdır...
Bursa; "Bir su içtim testiden / Bursam sensin beni mest eden" diyen çobanların, "Bursa bir 'dış' değil, bir 'iç'tir" diyen mütefekkirlerin, "Bütün dünya başını bir taştan taşa vursa / Yine bizimdir, ey dost, haşire dek Bursa" diyen şâirlerin gönül bahçesidir.
Bursa; ilk Osmanlı parasının basıldığı, Türkiye'de bulunan Ulucamilerin en büyüğüne, yirmi kubbeli tek camiye sahip bir Cennet köşesidir.
Bursa; ecdâdın yaptığı eserler içerisinde yer alan, dünyada sadece Bursa'da bulunan bir leylek hastanesine sahip bir tarih yadigârıdır... (Bu hastane maalesef yok edilmiştir.)
Bursa; İstanbul'dan sonra en çok camisi bulunan bir şehrimizdir...
Bursa; Fâtih Sultan Mehmed gibi dünyada eşsiz bir cihangir yetiştiren bir payitahttır...
Bursa; Tabla-i tabiatı bir arada görebilmenin mümkün olduğu, dört mevsimin bir arada yaşanabildiği, bir renk cenneti, yeşiller denizidir...
Bursa; sinesinde Emir Sultan Hazretleri gibi "Beşinci Makam"ı bulunduran, Yeşil Türbe gibi harika bir şahesere sahip nadide bir ilimizdir...
Bursa; ecdâdın Hat sanatı üzerine işlediği 192 eserin Ulucami duvarlarında nakşettiği dünyanın tek şehridir...
Bursa; Kutbü'l-Ârifin, Gavsül-vâsilin zat olan Üftâde Hazretleri, atmış okkalık kılıcı ile Bursa fethinde, geyikleri üzerinde küffara saldıran Babasultan Hazretleri, fırına sürdüğü çamuru öbür taraftan ekmek olarak çıkaran kerâmet ehli Somuncubabalar, Anadolu Beylerbeyi Gâzî Timurtaş Paşalar, Evlad-ı Resul sayılan Emir Sultanlar, Eşrefoğlu Rûmîler, Kutbiddin-i İznikîler, Okçubabalar, Molla Hayaliler, Molla Fenârîler, Süleyman Çelebiler, Abdal Muradlar, Şeyh Ataullahlar, Âşık Yunuslar, Abdüllatif-i Kudsîler, Hacı İvaz Paşalar, Duğlubabalar, Mürsel Paşalar gibi nice Sultanların, "Gönül Erleri"nin harman olduğu, türbelerinin bulunduğu bir merkezdir...
Bursa; 365 gün meyve ve sebzenin eksik olmadığı mümbit topraklara ve şifalı sulara sahip bir BAĞ-I MERÂM'dır...
Bursa; nüfusunun hızla çoğalması, sanayi şehri olmasına rağmen, "hava kirliliği" az olan bahtlı bir şehirdir. Çünkü, Allah buraya mahsus Lodos gibi bir rüzgarı ihsan etmiştir... Bursa ve Bursalı için lodos, bir ilâçtır...
Bursa; İstanbul'u ve çevre illeri besleyen büyük bir sebze ve meyve ambarıdır... Türkiye'nin en büyük 500 firmasından 24 üne sahiptir...
Bursa; 81 vilayetimizden göç ederek Bursa ve çevre illerine yerleşmiş insanlardan oluşan mozaik kültürüne sahip bir folklor merkezidir...Küçük bir Anadolu'dur..
Bursa; Avrupalıların "Bu eserler bir yazar tarafından yüz senede değil, bir üniversite kadrosunun üç yüz yılda yazabileceği eserlerdir" dedikleri İsmail Hakkı Bursevî gibi 161 eser sahibi; İlim, felsefe, psikoloji, ruh, siyaset, ahlâk, metafizik, tasavvuf, edebiyat, şiir ve tefsir sahalarında derya âlim, mütefekkir yetiştirmiştir...
Bursa; külliyeleri ve medreseleri ile dünya ilim âlemine açık bir kültür merkezidir...
Bursa; "Âşıkların gönlünde, şâirlerin dilinde, ozanların telinde, yazarların kâleminde, imânlı bir kaledir"...
Bursa; İstanbul'un fethinden sonra, ikinci büyük fetih destanının yazıldığı, hakikat uygarlığının beşiği, öz medeniyetin yeşermeğe başladığı, Allah'ın her çeşit tabiî güzelliklerine sahip, ilmin, irfanın, imânın, kültürün ve hakikatin gözesidir...
Bursa; "Bursa'da gökler güler, ova güler, dağ güler.." diyen yabancı seyyahın yanında Osmanlı'nın dibâcesidir...
Bursa; Yunan mezalimini iki sene, iki ay, dört gün yaşadıktan sonra kurtulan;
"Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil matem!..." dizelerine sahne olmuş, ruhun kemâlle kaynaştığı büyük bir Ecdâd emânetidir...
Bursa; Türkiye'de en çok faal Kur'an Kursu bulunan bir ilimizdir.
Bursa; başka şehirlerin nüfusu kadar oto vasıtasına sahip, nüfusu hızla artan bir kentimizdir.Türkiye'nin dördüncü büyük şehridir.
Bursa; Devlet Güzel Sanatlar Galerilerinde; eserleri sergilenen mahir sanatkârlar yetiştirmiş, yurt içi ve yurt dışında çeşitli ödüller almışlardır.
Bursa; Nilüfer Çayı kenarlarında yetişen geniş yapraklı "Nilüfer-Nufer" bitkisinden özel bir meşrubat yapılan, beyaz çiçeklerinin saygı, havanın ve temizliğin simgesi olduğu belirtilen, Uludağ tepelerinde yetişen çilek, kekik, kiraz, kestane, elma ve binlerce çeşit çiçeği ile doruktaki göllerdeki alabalıkların şifâ olduğu bir tabiat eczanesidir.
Bursa; Türkiye'nin "Dindar" şehirleri arasında bulunmakla beraber, Cennet ve Cehennem havasının bir arada teneffüs edildiği bir belde haline getirilmek istenilmektedir.
Mason Derneklerinin Osmangazi heykelini dikerek sağ eli içine "Adil ol" kitabını koyarak şahâdet parmağını sol eliyle gösteren, Güzel Sanatlar Galerisinde "Osmanlı Tuğraları Sergisi" açabilecek kadar faâliyet (!..) içinde bulunan, Uluslararası Rotary'in resmi yayınlarından çeviri yapılarak "Liderin el kitabı" basılan, Kandil Gecelerinde meyhanelerin kapandığı, sabık Osmangazi Belediye Başkanlığı tarafından "Arap Şükrü Sokağı' nın restore edilerek akşamcıların demlendiği, zihinleri karıştıran "Osmanlı'nın Dibâcesi" bir şehirdir.
Samimi olmayan zihniyet ve menfaat bezirgânlığı yapılan bir zamanlar Osmanlı dibâcesi, mîrası bu şehre "Avrupa Şehri" dediler. Şehrin giriş ve çıkış kısımlarına, her yere tabelâlar astılar. Halk kaldırdı, yerlerinden söktü, yine astılar. Son genel seçimde belediyeler değişti, tabelâlar kaldırıldı, halka tepeden bakan zihniyet siyaset kabristanına gömüldü, halkın istediği oldu.
Her nedense, aradan bir yıl geçmeden, mürekkep kurumadan; Bursa'ya yeniden "Avrupa Şehri" demek moda haline geldi...
Söyleyin "Allah/Vatan Aşkına" bu ilimize "Avrupa Şehri" nasıl dersiniz???..
|