:: YAZI

Eklenme: 18.03.2020 15:21 


GÜL DİKENİ
Corona Virüsü sardı dünyayı,
Asrın fitnesidir, böyle biline.
Korkuları, telaşı; Hanya/Konya’yı.
Kaderde ne ise olur, koy diline.
ŞEYTAN/GÜNAH/HARAMLAR DA BİR VİRÜS,
BUNLARA KARŞI İMAN EN BÜYÜK ÜS.
KEMÂLİ

CORONA VİRÜSÜ ASRIN FİTNESİDİR!..
Camilere, toplantılara, kabirlere, misafirliğe, Pazar yerlerine, Kıraathanelere, lokantalara, çeşitli salonlara, alış/veriş merkezlerine, Şuralara/Buralara gitme... Nikâh/Evlenme merasimlerini tehir et.Evinden dışarı çıkma, Çalışma/Karışma/Uğraşma...
Helal olan karınla yatma, çocuklarını öpme, Dost/Yaren/Arkadaşlarınla musafaha etme, sarılma, kucaklaşma...
Mutlaka maske tak, kolonya ile silin... (Ticaretini yapanlar, köşeyi dönsün.)
Okulları tatil et, dışadı ülkelerde bulunan insanların cenazelerini paket yaparak gönder veya yak.
Umre ziyanetheri yapan müslümanları Kâbeye yaklaştırma, vazifelerini yapmadan geri gönder.
Seyahat etme, başka diyarlara gitme, evinden kapıya çıkma...
Bunların sayıları çoğaltılabilir... “Felâket Dellâlı” Baron, fırsatçılar ve fitne çıkarmak isteyenler çoktur, hoşlanırız...
“Fuhuştan, zinadan, kumardan, içkiden uzak durun" diyemiyorlar. Okullar kapanıyor ama Kerhaneleri kapatmak kimsenin aklına gelmiyor...
İnsanı yaratan Mevla, virüsleri de yaratmış, sebepsiz kılmamıştır. Dünyanın bir ucunda bir virüs çıkıyor, diğer devletlere yayılıyor, ölü sayıları her geçen gün artıyor ve her kafadan bir ses çıkıyor.Gizli bir savaş ve çareler aranıyor.
“Tedbir” diye camilerden tesbihleri toplayan zihniyet, Cuma namazlarını iptal edecek hale geliyor, hutbelerde zihinleri bulandıran ifadeler kullanıyor.
Bakanlıktan gelyen bir genelge:
(Bugün saat 24.00 itibariyle tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine durdurulacak,
Sivil toplum kuruluşlarının genel kurulları, eğitimleri, insanları toplu olarak bir araya getiren her türlü toplantı ve faaliyetleri bugün saat 24:00 itibariyle geçici olarak ertelenecek,
Toplu olarak vatandaşları bir arada bulunduğu taziye evleri faaliyetleri de bugün 24:00 itibariyle durdurulacaktır.
Hemşehrilerimizden, Hükümet yetkililerimiz ve ilgili kurumlarımız tarafından yapılan uyarılara riayet etmelerini rica ederim.)
Yakında “Sokağa Çıkma Yasağı” uygulanırsa, Hastahaneler/Postahaneler/Eczahaneler kapatılırsa şaşmayın, bekleyin...
Bence bu virüs, asrın fitnesidir.
Fitne, bozgunculuk ve kargaşa çıkarmak demektir. Her şey normal bir seyirde giderken huzurdan rahatsız olan bazı şeytanlaşmış insanlar, kargaşa ve kan peşinde sarfı zaman ederler.
"FİTNE UYKUDADIR. UYANDIRANA ALLAH LÂNET EDER!" (Suyutî, Fethu’l-Kebir, II/280) .
Bu Hadis-i Şerif, bu tür bozguncular ve gaspçılar için söylenmiştir.
Bu hadisi iyi anlayabilmek için başka hadisler nakletmek icab eder:
Ebu Musa (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Âdem'in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil)" (Ebu Davud, Fiten 2, (4259, 4262); Tirmizî, Fiten 33, (2205)
***
Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun, Ey Allah'ın Resulü, emrinizdeyim!" dedim.
"İnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafından kazılacağı zaman ne yapacaksın?" buyurdular.
"Benim için Allah ve Resulü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparım!" dedim.
"Sabrı tavsiye ederim!" buyurdular -veya "sabredersin" dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun ey Allah'ın Resûlü, sizi dinliyorum!" dedim.
"Zeyt mıntıkasının taşları kanda boğulduğunu gördüğün zaman ne yapacaksın?"
"Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim
"Sana kendilerinden olduğun yakınlarını tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:
"Ey Allah'ın Resulü! (O zaman) kılıcımı alıp omuzuma koymayayım mı?"
"Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.
"Bana ne emredersiniz!" dedim.
"Evine çekil!" buyurdular.
"Evime girilirse?" dedim.
"Eğer kılıcın parıltısının seni şaşırtacağından korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahınla, hem de kendi günahıyla dönsün!" buyurdular." (Ebu Davud, Fiten 2, (4261); İbnu Mace, Fiten 10, (3958)
***
Ebu Hureyre’den nakledildiğine göre, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
“Yakında büyük fitneler olacak, o fitnelerde (yerinde) oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan, daha hayırlı olacaklar. Kim o fitne içinde bulunmuş olursa, ondan uzak dursun. O zaman bir iltica yeri, sığınacak mekan bulursa ona sığınsın.” (Sahihu’l-Buhari VIII, 92; Tefriru’l-Kurani’l-Azim II, 43; Sunenu İbn-i Mace, II, 3961.)
***
Ebu Ümeyye eş-Şa'bânî anlatıyor: "Ey Ebu Sa'lebe, dedim, şu ayet hakkında ne dersin?":
"Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça sapıtmış olanlar size zarar vermez..." (Maide 105)

- Bana şu cevabı verdi:
"Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben aynı şeyi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a sormuştum: Demişti ki:
"Ma'rufa sarılın, münkerden de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin (selefi dinlemeden) kendi reylerini beğendiklerini müşahede edersen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zîra (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir.
O günler avuçta ateş tutmak gibi (sıkıntılı)dır. O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir." (Ebu Davud, Melahim 17, (4341); Tirmizî, Tefsir, Mâide, (3060); İbnu Mace, Fiten 21, (4014)
BİR MESAJ (NAZIM ÇAKMAK)
Bütün olayların bir maddi bir manevi sebepleri vardır. Dünya da son dönemlerde çok büyük olaylar olmaktadır. Olayların maddi yönlerini uzmanlarına bırakıp manevi yönlerine kısmen temas etmek istiyorum. Bir Ayet-i Celile de mealen şöyle buyrulmaktadır. "İnsanlar kendi elleri ile yaptıkları şeyler yüzünden karada ve denizde fesat zuhur etti ki yaptıklarının bir kısmının cezasını Dünya da tatsınlar umulur ki yaptıkları fenalıklardan rücu ederler." (Rum, 41) Gerçi bir çoğu rücu etmez, zira "onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler onlar yaptıklarından rücu etmezler." (Bakara, 18)
Bunca felaket yanında korona virüsü diye bir virüs çıktı. Bir deyim var. Bir sinek bir arslanı salladı vurdu yere. "İşte senelerdir Müslümanlara zulmeden koca Çin devletini salladı vurdu yere, sonra Hristiyanlığın merkezi Vatikan'ında bulunduğu İtalya'yı, İran'ı, tüm Avrupa ülkelerini ve Amerika'yı perişan etti. Peki bu virüsün çaresi ne? Temizlik. Temizliği nasıl tarif ediyorlar. Tamamen yaptığımız abdest gibi, zaten Peygamberimiz: "Ettaharetu nisfuddin." Yani temizlik dinin yarısıdır buyurmuştur. Sözün özü şudur. Bütün dertlerin devası hastalıkların şifası İslam'dır.
İlacı Kur-an eczanesinden alıp Hz. Muhammed'in tarif ettiği şekliyle kullanacaksın. İşte o zaman kurtulacaksın. Cenab-ı Hak bizleri ve memleketimizi maddi ve manevi virüslerden kurtarsın.
Mehmet Akif ne güzel demiş: "Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol... Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol."
Müslümanın yapacağı tek iş tedbir alıp takdir-i İlahiyeye karışmamaktır.
Zira tedbir Allah'ın emridir...
16 Mart 2020, Pazartesi
BİR ALINTI :
Alımlar başladı!
BİR virüs dünyayı değiştirebilir mi? Sorunun cevabı artık belli.
Tek kurşun atmadan oynanan büyük oyuna ve dünya tarihinin yeniden yazıldığına tanıklık ediyoruz.
1981'de Dean Koontz'un kaleme aldığı ve "2020'de Vuhan'da virüs çıkacak, dünya ekonomisi çöküp el değiştirecek" diye yazdığı "The eyes of darkness" yani "KARANLIĞIN GÖZLERİ" adlı kitabındaki nokta atışı, 39 yıl sonra hayata geçiyordu.
Adam neredeyse yarım yüzyıl önce 2020'yi, Vuhan'ı, virüsü ve dünyayı nasıl sarsacağını bilerek satırlara döküyordu.
Şimdi sıkı durun... Size bir başka virüsten bahsedeceğim... Adı Stanley Fisher... İsrailli Amerikalı ekonomist ve Federal Rezerv'in eski başkan yardımcısı.
İsrail ve ABD'de çifte vatandaşlığa sahip. 2005-2013 yılları arasında İsrail Merkez Bankası Başkanı olarak görev yaptı. Daha önce Dünya Bankası'nda baş ekonomist olarak çalıştı. Dünyanın en zengin aileleri vardı arkasında.
Çocukluğundan itibaren ona yatırım yaptılar. Aldılar en iyi okullarda eğittiler.
Dünyaya yön veren kurumların yöneticiliğine getirdiler. Biz onu, Ecevit döneminde batmış olan Türkiye'ye kahraman olarak gelen Kemal Derviş'in yanında gördük. 2001 krizinde Ecevit'in uykudan uyanıp "Batıyoruz, bizi kurtarın" diye yakardığı adamdı Stanley.
O günlerde bizim gazete manşetlerinde onun ağzından "Türkiye dünya devleri arasına girecek" manşetleri atılıyordu.
Sonrasında ise kriz tavan yapınca "Türkiye'de bir reçete uyguladık ama yanlış yazmışız reçeteyi" diyecek kişi de oydu. 2018 Bilderberg toplantısı bugün Corona'dan kırılan İtalya'da, Torino Lingotta Otel'de yapıldı. İşte bu FED eski Başkan Yardımcısı Stanley Fischer de o Bilderg buluşması için Torina'daydı.
ABD'nin en derin adamı Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger, CIA eski Direktörü David Petraeus, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, Airbus Ceo'su Thomas Enders eski başkanlar, başbakanlar, bakanlar, istihbaratçılar ve dünyaya yön veren zengin aileler katıldı. Çok ilginçtir bu toplantıya İLAÇ ŞİRKETLERİNİN yöneticileri de çağrılmıştı.
Toplantıda 4 ülke öne çıktı. Çin, Rusya, İran ve Suudi Arabistan... Bu 4 ülkeden Arabistan hariç diğer 3 ülkenin yeni dünya için çok kritik olduğu ortak fikirdi. Yeni İpek Yolu'nun başarıyla hayat geçmesi, engellerin ne olacağı da toplantının ana gündemlerinden biriydi.
Vatikan Dışişleri Bakanı Cardinal Parolin de toplantıdaydı. Vatikan ilk kez davet edilmişti. Parolin Pentagon'a yakın biridir. Derin Amerika ile bağlantıları vardır. Parolin, o toplantıda DÜNYAYI ETKİLEYECEK BİR VİRÜS OLURSA, ekonomilerin ne kadar etkileneceğini sordu. FED eski Başkanı konunun uzmanıydı. Ekonomileri etkileyecek bir virüsün pek mümkün olmadığını söyledi. "Ancaak" diye devam etti. İyi bir panik havası oluşturulup insanları etkileyebilecek bir medya çalışması yapılırsa, hayata geçecek ALGININ piyasaları çökertebileceğini söyledi. Peki medya böyle bir algıyı oluşturabilir mi?
Evet hem de fazlasıyla. Bugün "Trump hapşırdı" haberine bile İstanbul'dan Ayasofya Camii'nin resmini koyan bir medya gücü var ellerinde. Aynı günde çok sayıda gazete ve televizyon başka ülkelerdeki Corona vakası haberlerine Türk bayraklarını, camilerimizi koyarak yayın yaptı. Avustralya Grand Prixi'nin corona yüzünden iptal edildiği haberinde bile yarış arabası değil Türkiye'den cami fotoğrafı vardı. Algı çalışmasında Corona-Türkiye-Cami çalışması yapanlar, aynı merkezden düğmeye basıldığında aynı anda harekete geçenler, ekonomileri bir virüsle çökertmek ve şirketlere konmak için neler yapmazdı...
İşte VİRÜS-EKONOMİLERİ ÇÖKERTME-ALGI gündeminin hakim olduğu o BİLDERBERG toplantısından bu günlere geldik. Milyonlarca şirket bugün kapanıyor veya batma noktasına geliyor. Sadece Çin'de 23 milyon işyerinin kapandığını, 321 milyon çalışanın eve gönderildiğini düşünecek olursanız olayın vehametini daha şiddetli hissedeceksiniz.
Evet bugün borsalar çöküyor, şirket hisseleri dibe vuruyor. Trilyonlarca dolarlık değer kayıpları yaşanıyor. Ve çok ilginçtir böyle bir dönemde kelepire çıkmış şirket satın alımları, hızla çoğaldı. Özellikle de Çin'de!!! (BEKİR HAZAR. TAKVİM)
BİR MAKALE
CORONA VİRÜS BİR MUSİBETTİR

Ah şu insanlık, şu insanlık alemi var ya!
Sanki her işini hal etti de; Allah’ın yeryüzünde müdahalesi olmalı mı olmamalı mı? Var mı yok mu derdine düşmüş.
Halbuki insanlık tarihi bir az göz önünde bulundurursa, tarihinin her aşamasında iki taraf var, bir de arada olanlar. Tabi münafıkları adamdan saymazsak.
Bir kısım insanlar Peygamberlerin izini/yolunu takip ederken, diğer bir kısmı kerameti kendinden menkul; “ben ne desem o olur” derdine düşmüşler.
Basiretleri kapanmış, her şeyi maddi nedenlere bağlıyor, kendinde bir suç bulmamaya gayret ediyorlar.
Gözle görülmeyecek, elle tutulmayacak bir canlı Çin’den yola çıktı dünyanın titretirken bu muvazzaf canlı, ama aklı ve iradesi olamayan mikroskobik varlık kimden talimat aldı, neden Çin’den başladı pek düşünen yok.
Çin’in haddini aşan bazı vasıflarını unutmayalım.
1-Tanrı tanımazlık had safhada
2-Aile ve akraba kavramı yok,
3-Yemede, içmede helal haram tanımıyor,
4-Zulümde aşırılık,
5-İnsana yapılan muamele çok adice,
“Bizi hiç kimse durduramaz” diyen Çin lideri artık ne yapacağını bilemez duruma gelmişti.
Kardeşlerim Allah Kainatın sahibidir, fezaya baktığımız zaman gözle görülen/görülmeye, canlı cansız ne varsa tamamı Allah’ın mülkü olup, emrine amadedir. Sadece İnsana kısmi bir hürriyet vermiş.İnsanın doğumu da ölümü de elinde değil, ama bu iki vaka arasındaki zamanda yaptıklarından hesaba çekilecektir.
*Peygamberimizin doğumundan sadece 50 gün önce Beytüllah’a fil orusu ile saldırmaya gelen Ebrehe ve askerini Ebabil kuşları ile öldüren Allah,
*Nemrutu sivrisinek ile öldüren Allah,
*Firavun’u yarılan denizde askerleriyle birlikte gark eden Allah…
İstediği zaman istediği belayı yaratır, insanlığı tedip eder. Bu virüs böyle bir şey galiba.
Tabi bazen gelen azap, hak eden ve etmeyeni birlikte etkiliyor. Çünkü bu fani dünyada kimin ne kadar insan olduğunu ancak ve sadece Allah biliyor.
Şimdi bizim ülkemize bakalım,
Allah neyi emretmişse, neyi yasaklamışsa yasalarımızda tersi mevcut maalesef!
Kumar, Faiz, Zina, Sarhoş edici meşrubatlar, kadınların sokak malı yapma çalışmaları, eşcinselliğe yasal imkân verme mücadeleleri, boşanma modası ve süresiz nafaka…
Laiklik adı altında İslam’a savaş açma ve 28 Şubat’ta bunu bil fiil yaparak halka ve Hakk’a meydan okumalar. Gençliğimizin işsiz, aşsız ve imansız bırakma çabaları her biri bir bela bir haksızlık “Gayertüllaha” dokunmayı gerektiren durum oluşmak üzere.
O zaman Türkiye virüsü oluşmadan;
*Kendimize gelelim,
*Özümüze dönelim,
*Çanakkale ruhu ile barışalım.
Bu virüs ile ilgili devlet adına alınan tedbirler için ilgili devlet erkanını bahusus Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı, bu uyarılara uyma konusunda hassasiyet gösteren vatandaşlarımızı, birlik beraberlik görüntüsünü veren siyasetçileri tebrik eder, sıhhat ve huzurları için dua ediyorum.
Allah cümlemizi bu ağır musibetten korusun. Hazreti Hamza Aslanlığı ve cengaverliği ile biliniyor, onun bir sözü var cesaret konusunda “Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam” ama gel gör ki virüs görünmeyen bir canlı, buna karşı cesaret para etmiyor. Buna karşı tavsiye dilen korunma tedbirlerine uymanız dileğiyle.( Eyüphan KAYA)
Yazımı başka bir açıdan; anlayanlar için Mahmut Aldemir’in bir şiiri ile bitireyim:

VİRÜS HADSİZLERE VERİLEN AYAR
Zâlimler mazlûmdan medet diliyor,
Güçsüzün sesini göçüz duyuyor,
Suçlu olduğunu zaten biliyor,
Virüs hadsizlere verilen ayar.

Dünya sallanıyor zemin oynuyor,
Toprağa dökülen kanlar kaynıyor,
Ayarsız kendini Haklı sanıyor,
Virüs hadsizlere verilen ayar.


Yurtları alındı yuvalar yandı,
Vesvese sahibi düşmana kandı,
Bilenmiş bıçaklar kalbe dayandı,
Virüs hadsizlere verilen ayar.

Gülmeyi unutan analar ağlar,
İlişki kesilmiş kopulmuş bağlar,
Öcümü alırım geçse de çağlar,
Virüs hadsizlere verilen ayar.

Mahmudi yazınca engel tanımaz,
Allah diyen insan kolay yanılmaz,
Bu fâni dünyada ismim anılmaz,
Virüs hadsizlere verilen ayar.

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem