SALDIRI VE YALANLAR TUTMADI!..
Eklenme: 27.03.2007 07:26
* Sermayesi bankaları batıran, bir zamanlar ellerindeki kelepçeleri göstermek istemeyen patronlar, fikir sermayeleri "Şehvet/Şöhret/Hıyanet/Yalan" dörtgenine dayalı, boyalı basın iyice azıttı, cami duvarlarını pisler hale geldi. Şehvet pazarı, boy boy resimlerle bu milletin , özellikle gençlerin ahlakını ifsâd eden, kötü ve karanlık yolları gösteren medyanın sol ve ateist bezirgânları, her gün saldıracak bir makam, bir değer, bir nokta ararken; kaybolduklarının, bittiklerinin, halkın nazarında tükendiklerinin farkında bile değiller..Maddi güce dayalı yayın organlarının iadelerinden artık kese kâğıdı bile yapılmıyor.
*Bir zamanlar alevi/Sünni çatışması için senaryolar hazırladılar, oynadılar, tutmadı!..
*Başörtüsü mağdurlarına saldırdılar, kamusal alan yasağı getirdiler, madalya merasimlerinde, şehit evlatlarının acılı gözleri, örtülü yüzleri ile tabutlara sarılan anaların, babaların resimlerini istismar ettiler, tutmadı!..
*Kelime-i Şahadet yazılı sancakları miting meydanlarına taşıdılar, provokasyon yaptılar, sakallı ve çarşaflı Müslümanları hedef gösterdiler; tutmadı..
*Ordu ile iktidarın arasını açıp, dumanlı havada parsa toplamak istediler, meydanlarda tankları yürüttüler; başkanları tutukladılar, şiir okuyan sevdâ adamlarını hapislere attılar; tutmadı!..
*İmam-Hatip okullarının orta kısımlarını kapatıp, Uludağ ve diğer yerlerde açılan Yaz Kur'an kurslarına ani baskınlar yapıp, görevlileri alıp/götürdüler, bu milletin çocuklarına Kur'an öğrenmeyi yasak ettiler; tutmadı!..
*Sivas Madımak oteli başta olmak üzere, Danıştay Başkanına makamında saldırı, "Başbağlar Katliamı" düzenlediler, Türkiye'yi bir kaos haline getirmek istediler; tutmadı!..
*Belirli gün ve haftalarda; doktorları, öğretmenleri, sendika üyelerini, işçileri, kadınları, çocukları, gençleri, üniversite öğrencilerini meydanlara döktüler, anıtkabire yürüdüler, gazetelere trilyonluk ilan/reklamlar verdiler; tutmadı!..
*Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı kullanarak, kanla/canla/irfanla kazanılan KKTC. ne fitne sokmak istediler, tutmadı!..
*Pili bitmiş, işi bitmiş "Morrison Çoban Sülü"yü, fötr şapkası altında yeniden meydanlara çıkarmak istediler, acayip/garaip demeçler verdirdiler, canlı yayınlarda röportajlar yaptılar; kiloluk gazetelerde manşetler çektiler; tutmadı!..
*Kurduğu Şemsiye partisi altında gölgelenmeden kapanan, siyasi yelpazelerde kıvır kıvır kıvıran, eski TBBM. Başkanı Cindoruk'u (kindoruk) da kullanarak, sözlerine manşetlerde yer verdiler; tutmadı...
*Tepedeki adamı, adamları kullandılar, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, YÖK. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) gibi milletin kurumlarını kullandılar, milletin yararına doğru olsun/olmasın çıkan kanunları veto ettiler, yargı kararlarını bozdular tutmadı...
*Komünist, ateist ve din düşmanları yazarların/çizerlerin kalemlerini, kameralarını, kurumlarını besleyerek, millî/manevi/ahlâki/dini değerlere, millet bütünlüğüne saldırdılar, tutmadı!..
*Türkiye aleyhinde yazılar yazan, Ermeni Kıyımından bahseden adamlarına "Nobel Ödülü" verdirdiler, başörtüsü hakkında iğrenç ve yalanlarla dolu makale, kitap yazan seksenlik kartaloz cadıları ön plana çıkardılar, tutmadı!..
*Donkişot kesilerek; ellerinde bulunan medya gücü ile yel değirmenlerine saldırdılar; bulanık sularda balık avlamak istediler; tutmadı!...
*Atatürk'ü, Mevlâna'yı, Yunus'u, Pîr Sultan Abdal'ı, Hacı Bektaşi Veli'yi, Hazreti Hüseyin'i kalkan yaparak, can kurtaran simidi olarak kullanarak, menfaat taciri olmak istediler,oldular, naylon partiler kurdurdular; tutmadı!..
*Anadolu insanının töreleri, gelenekleri, adet ve ananeleri, giyim/kuşamları, şive ve lehçelerini senaryolarda alay konusu yaparak ekranlara getirdikleri dizilerde "Soğuk Harp" yıkımları yapmak istediler; tutmadı!...
*Kadını bir meta olarak kullanarak, soyup soğan çevirdiler. "Cahiliye Dönemi"ni aratmayarak, diri diri günah çukurlarına gömdüler; sakız, araba lastiği, vs. reklamlarda kullandılar, dizilerde şehvet/seks makinesi haline getirdiler.. Çeşitli, asaletten uzak yarışmalarda nice canların intiharlarına, ailelerin yıkılmasına sebep oldular; tutmadı!..
*"Nevruz Kutlamaları"nı aslından ve çığırından çıkararak, şer fraksiyonların bayrak ve flamalarını alanlara taşıyanlar, devletin/milletin malını yakan/yıkan, kıran/dökenler, polisini yaralayanlara, devletine, dinine, peygamberine, milletine, memleketine bağlı Kürtleri tahrik ederek, "Kürt Hakları" kılıfını takarak yalan söyleyenlerin, istismarcı savunucuların terörü zirvelere taşında, tutmadı!.,
*Bütün şer ve beynelmilel emperyalist güçler, içten ve dıştan Osmanlının devamı Müslüman Türk Milletini paramparça etmek istediler, ulu çınarların köklerini kurutmak istediler, dallarını budadılar, çiçeklerini ve meyvelerini kopardılar; yine tutmadı!..
*Kanla, canla, imanla kazanılan, 400 bin şehidin verildiği Çanakkale Zaferi'ni "Dini motiflere büründürüyor, menkıbeler anlatıyorlar..." diyerek, olayları başka mecralara çekerek, şanlı zaferi sadece birilerinin sırtına yükleyerek, yılın on iki ayında sel gibi akan insan selini durdurmak, "Çanakkale Ruhu"nu unutturmak istediler, tutmadı!.
*Yılın tamamında İslam'a saldıranlar, haram ile helali, günah ile sevabı, Cennet ile Cehennemi birbirine karıştırarak yeni/melez bir din anlayışı meydana getirenler, Ramazan aylarında yayın organlarını türbe haline getirip, Kur'an Tefsirleri ile dini kitapları bedava dağıtanlar; din esaslarına uydurma fetvalar, görüşler soktular, tutmadı!.
*Asrın musibetlerinden biri sayılan "Dinler arası Diyalog/Hoşgörü/Medeniyetler buluşması" oyun ve tuzaklarıyla, papazlarla kucaklaştılar, Vatikan'a gittiler, Ayasofya ve Sultanahmet Camilerinde el/pençe divan durdular, Kur'an Tefsirlerine, tahrif edilen, hükmü kalmayan İncil'den ayetler koydular, kitap fuarlarında özel reyonlar açtılar, koli koli bedava İncil dağıttılar, apartman kiliseleri açtılar, dolar karşılığı Müslümanları Hıristiyan yaptılar, tutmadı!
*Toplumları ayakta tutan bağlardan biri olan "Din Bağı" nı zayıflatmak, koparmak için neler yapmadılar ki?.. İslam'ın beş temel şartından biri olan Hac Farizasını: "Paralarınız Araplara gidiyor...", Kurban vazifesini: "Hayvan hakları gasp ediliyor, ortalık kan deryası...", Oruç İbadetini: " çiklet, plaj, bin dereden sular...", dinin direği, müminin miracı namaz için: "Medeni insanlara, çağdaşlığa, bilime ters düşer..." gibi terane/zırvalarla, yalan/dolanlarla inanç ve beyinlerde devrim yapmak istediler, yaptılar, tutmadı!
* Şimdi de Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın köşke çıkmaması için ellerinden ne gelirse onu yapmaya çalışıyorlar.(!) Bedenlerini köşk arasına sıralayarak, Erdoğan'ı o makama koymayacaklarına namus (!) sözü veriyorlar. Kendisini ve partisini iyice dağıtan muhalefet partisi genel başkanı borazanlığında, her telden çalıyor, her türlü yalan ve iftirayı kazanç kabul ediyor, laf salatası salvo halinde saldırıyorlar, Meclis salonlarını kanlı arena haline getirmek istiyorlar; millet iradesinde yine tutmadı!..
*Yazımızı Kemâli'nin İŞTE HALİMİZ şiirinden alınan birkaç kıta ile bitirelim:
Siyaset pazara indi, tellâllar gezer,
"Aklı Evvel" olan, aklı sonrayı sezer,
Kantar topu kaçtı, zalim mazlumu ezer,
Değersizler elde gezer tertemiz ve semiz.
..........................................................
Medya taraflı, satılmış, şehvet kokuyor,
Tezgâhlar ibrişim değil, naylon dokuyor,
Düşman ayni düşman, fitneleri sokuyor,
Kılıçlar kında paslı, ana yüreği yaslı..
........................................................
Kemiği sızlıyor şehidimin mezarda,
Kan ağlayan Aras, hayat bulur Hazar'da,
Kemâli'nin kalemi doğruyu yazarda,
Ayağa kalk Sakarya, ayağa kalk Müslüman!.
|