“OYUMU KİME VERECEĞİM?”
Eklenme: 21.03.2019 11:34
“CHP bu ülkeyi 70 yıl yönetti. O dönemlerde niçin beka sorunu olsun ki?
İMF, İngiltere ve Amerika’nın istediği yönde Türkiye’yi yönetirseniz beka sorunu yaşamazsınız.
Eğer siz kendi göbek bağınızı keserseniz. Kendi ayakları üzerine durursanız, gerçek te hür bağımsızlığınızın işaretlerini verirseniz o zaman beka meselesi ortaya çıkar ki bu çok ciddi bir meseledir.
Tek parti dönemlerinde Ülkeyi yönetenler, tam bir bağımlı sömürü devleti haline getirdiklerinden her denileni yaptıkları için zaten elden giden bekanın meselesi de konuşulmuyordu.
Tamamen manda cumhuriyeti olarak varlığını sürdüren bir sistemle kurgulanmış olarak yönetiliyorduk.”
İfadeleri, bir dostun kaleminden...
CHP zihniyeti bellidir, değişmemiştir, değişmez...
Yakın tarihimize ışık tutan, 90 yaşındaki bir emektarın; Hayatımın içinden CHP zulmü isimli eserini ben yaptım. Hatıralar, Belgeler, İbretler, Şiirlerde oluşan eseri okumanızı tavsiye ederim. Bu kitap yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı, yaygara koparanlar, bir sbardak suda fırtına çıkarmak isteyenler avucunu yaladı, gerçeklere güçleri yetmedi, ürmeleri kendilerine kaldı.
Post, koltuk ve hakiki dost kavgalarının nabızları yükselttiği bir seçim ortamı daha yaşıyoruz.
Sloganlarından DERMÂN kelimesini kullanan, mahut zihniyetin; ZEHİR ve ZİLLET mefhumlarını bilmedikleri gözüküyor, Millet yutmuyor, uyumuyor.
“Çarıklı Erkânıharp” dediğimiz tecrübe sahibi, yaşı kemâle ermiş, cemaat önderleri, önündeki çukuru gören niceleri, bizim için ışık mesâbesindedir.
Böyle bir dost bana mesaj göndermiş. Oyunu kime verecekmiş, birlikte okuyalım:
“Oyumu, doğduğu yıl kuran öğretimi yasaklandığı için, gizli kapaklı samanlık köşelerinde kuran öğrenen babama vereceğim.
Ezanın aslına uygun okunmasının yasak olduğu yıllarda minarenin merdivenlerinde ezan okumak zorunda kalan dedeme vereceğim...
Oyumu, okuyamayan kız kardeşlerime vereceğim.
Liseyi yarım bırakmak zorunda kalan eşime vereceğim,
Oyumu, daha İmam Hatip Orta okulunda iken başını açmamak için okulu terketmek zorunda kalan yeğenime vereceğim.
Oyumu İmam Hatipli olduğum için askeri okula alınmadığım,
Üniversitede önüne takoz konduğu için kaybolan yıllarıma vereceğim.
Meclise baş örtüsü ile girdiği için HADDİ BİLDİRİLEN KADINA vereceğim oyumu...
Huzur içinde başını örterek okuluna devam etme imkanı yakalayan kızlarıma vereceğim...
Oyumu huzura, barışa vereceğim.
Oyumu, "Nerede kaldınız! Neden bu kadar geciktiniz?" diyen Afrikalı aça...
"Yüz yıldır sizin geleceğiniz günü bekliyorduk" diyen Bosnalı teyzeye vereceğim.
"Onlar Türk askeridir kızım, korkma! Onlar kimsenin namusuna ilişmez" diyen Afrin'li anneye vereceğim oyumu.
Oyumu, 15 Temmuz gecesi Tank egzozunu tişörtü ile tıkayan mucit gençlere vereceğim...
Apartmanın tepesinden, F16 nın üzerine atlayan yiğide vereceğim oyumu...
Genelkurmay karargahını işgal eden teröristlere müdahale için, yanındaki polis amirine: "Abi beş yüz kişiyiz. Dalalım içeriye... En fazla yüzümüz ölür." diyen matematikçiye vereceğim.
Kurşunlara göğsünü siper ederek son uykuya yatan ve özgür bir sabaha uyanmamızı sağlayan ölümsüz ÖMER HALİSDEMİR’e, FETHİ SEKİN’e vereceğim oyumu...
Ben oyumu, çalınmış geçmişimi geri alabileceğimi gösteren, geleceğimizi kaptırmamayı vaad edenlere vereceğim.
Ben oyumu çocuklarımın geleceğine vereceğim.”
Bu yazının çoğaltılarak, yıkanmak istenen beyinlere ulaştırılması, imani ve vatini bir görev olmalı. Davet ediyorum...Ulaşabildiğimiz yerlere, sitelere, Email adreslerine, telefonlara, Medyaya, siyasilere, Aday olanlara ve aziz milletime yazın, söyleyin, yayınlayın.
Bu yazı yanında yine dostum bir yazısında şöyle diyor:
“AK Parti geldiği günden itibaren İMF ile ilişkiler kesildi.
ABD’nin alışagelmiş boynuzlu kazıklarına dur deniliyor.
AB’ye rest ülke menfaatleri gereği çekiliyor.
Tam Bağımsız siyaset takip ediliyor.
ABD’nin kurduğu PKK ve Daeş’le mücadele ediliyor.
Kendi teknolojimizi silahlarımızı üretiyoruz.
İşte bu nedenle beka meselesi ortaya çıkmıştır.
Bu bir geçiş sürecidir.
Bu seçimde AK Parti de gözle görülür düşüş yaşanırsa iç ve dış mihraklar faaliyete geçip hali hazırda bekleyen kaos planlarını devreye sokacaklar.
CHP önderliğin deki Millet ittifakı azımsanmayacak ölçüde oyunu arttırırsa Türkiye’yi bölme planlarını devreye sokacaklardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli süs için bu seçimin beka meselesi olduğunu söylemiyor.
Zira CHP’nin alacağı tüm belediyelerde HDP daha etkin söz sahibi olacaktır.
Daha önceki hükümetler döneminde hiçbir zaman seçtiklerimizin kontrolünde yönetilen bir ülke olmadık.
Hep hakkımızda yazılmış, tahakküm ile oynatılan senaryoyu yaşattılar izlettiler bize.
Bir araştırın bakalım ‘Tahakküm’ nedir!
“Ortada tek başına bir hükümet veya şahsi iradenin olmadığı, savaş halinin kaçınılmazı, derin mutabakat koalisyonu çalışması.’
Ne yazık ki vatandaş olarak ne kadar sığ olduğumuz ortaya çıkıyor.
Ne yazık ki seçmenimiz REİS ve Cumhur ittifakı yöneticilerince kendisine verilen ince mesajı almamakta ısrar ediyor.
Bu seçimi vatandaşımız çok basit yüzeysel, görüyor düşünüyor algılıyor olabilir
Maalesef vehamed bunun çok ötesinde.
Birilerinin, şan şeref mal ve canını çoktan geçtik, tüm dünya ederini gözden çıkararak, millet için tercih ettiği, durulabilecek en iyi noktada durmaya çalıştığını anlamamız gerek.
Şu önemli ayrıntıyı fark etmemiz lazım.
Sen ben gibi cahillerin gördüğünü yukarıdakiler çok daha detaylı ve ayrıntılı görüyor ve biliyorlar.
Bu nedenle Beka meselesi olduğunu ve bunun hele bu süreçte çok daha önem arz ettiğini topluma bildiriyorlar.
Bu seçimin bir koltuk meselesi olmadığını görmemiz aciliyetle önem arz ediyor.
Bu zamanlar “Yas İstiklal Ya Ölüm” zamanlarına zemin hazırlayan şer güçlerle mücadele zamanıdır.
Çok saf, ahmak körlük ve sağırlıklarla yatıp kalkarsak Allah muhafaza ileride felaketi hak eder durumları yaşamamız kaçınılmaz olur.”
EVET... Gözler kumdan çıkarılmalı, sağır kulaklar duymalı... Bazı hatalar, eksikleri ve yanlışları bahane ederek çizgimizden asla sapmamız gerekir. Yarın istikbali kaybedersek bağımsız ülkemiz ötesinde bir belediyemiz bile olmayacaktır. Tamamen dışarının isteği üzerine yönetilen ırgatlar olarak verdikleri kadar ekmek, istedikleri kadar nefes almak zorunda kalırız.
ALLAH O GÜNLERİ GÖSTERMESİN, MALȖM ZİHNİYETE İMKÂN VERMESİN.
.
|