:: YAZI

Eklenme: 15.11.2018 11:09 


Tayyip Erdoğan, 2016 yılında yaptığı bir konuşmada "bizim tarihimizi İngilizler yazdı" demişti.
Bu gerçeği daha evvel hiç kimse açıklamamıştı. Tayyip Erdoğan'ın dahi devlet sırrı niteliğinde olan ve arşivlerde belgeleri bulunmasına rağmen açıklayamadığı bir gerçek vardı.
Söz de Yedi düvele karşı Yapılan Kurtuluş Savaşı bir İngiliz efsanesiydi ve İngiltere'nin tek kurşun atmadan, Türkiye'den savaşmadan çekilmesi karşılığında Atatürkçü TC rejiminden aldığı savaş tazminatı 450 TON ALTINDI.
Düşünün adam 52 parça donanmasını ve on binlerce askerini, milyonlarca sterlin harcayarak Anadolu'ya getirecek ve sonra tek kurşun atmadan paşa paşa çekip gidecek. Sözde yedi düvele karşı yapılan kurtuluş savaşı, koca bir İngiliz yalanıydı, perde arkasında yapılan görüşmeler sonunda, M. Kamal, sıradan bir Osmanlı subay iken, İngilizler tarafından kurdurulan T.C rejmin başına yönetici olarak atanacak ve karşlığında 450 TON ALTIN ödenecek, bu tazminatın ödenmesi için Türkiye'ye süre tanınacaktı.
Bu toparlanması zor bir tazminattı, süre uzayınca 1936 yılında Büyük Britanya Kralı, 8.Edward İstanbula bir ziyert gerçekleştirmiş ve bu paranın artık ödenmesini istemişti. Ödenmediği takdirde yaptırımı ne olabilirdi?.
M. Kamali Anadolu valisi olarak atadıklarını açıklamaları, bir çakma kahraman ve savaş efsanesini bitirmeleri yeterli olurdu. Sıradan bir subayken, Türkiye'nin kralı olan çakma kahraman için bu göze alınabilecek bir risk değildi.
1936 dan sonra, bu altınlar denkleştirilip, İngiltereye savaş tazminatı olarak gizlice ödendi. Buna akıllı bir yalan uydurmak için, 2.dünya savası sırasında Türkiye'nin altınlarının, Alman veya Ruslar tarafında el konulmasın diye İngileterye emanet gönderildiği yalanı söylendi.
Gülmekten katılacağınız!! bir yalan.
Savaşa girmeyen Türkiyede 450 ton altın tehlikede, Almaya ile savaşan ve her an işgal tehlikesi ile karşı karşıya olan İngileterde TC rejimin 450 ton altını güvencede.
Bu yalan pek yenilir, yutulur cinsten değil, hadi bunu yedik !!, ama birisi çıksa ve dese ki 2. dünya savaşı bittikten sonra bu altınlar neden geri verilmiyor, Türkiye'nin hazinesine iade edilsin.
Şu anda dünyanın 5. güçlü ordusuna sahip Türkiye'de bu altınlar neden tehlikede olacak ki? hala İngileterde emanet duruyor?.
Ortada emanet yok, savaş tazminatı olarak İngiltere'nin Atatürkçü rejimden alıp el koyduğu 450 Ton altın tazminat var.
Bunun açıklanması sözde kurtuluş savaşı efsanesini bitirir.
Bu ne İngiltere'nin işine gelir !, ne de Kamalist zihniyetin.
Sözde emperyalizm karşıtı, sözde İngiliz gavuru düşmanı, Müslümanları ikide birde Atalarına karşı İngilizlerle iş birliği yaptı iftirası atanları neden Ak Partinin yakasına yapışıp, bu 450 ton altının geri istenmesi konusunda Ak Partiyi sıkıştırmaz ?.
Atatürkçülerin ele başları bunu çok iyi bilir ki, Ataları Anadoluya kral olma ve savaş tazminatı olarak bu halkın 450 ton altınını İngilizlere peşkeş çekmiştir.
Lütfen Atatürkçülerle tartışmalarınızda bu konuyu gündeme getirin ve onlara deyin ki,
" Siz Atatürkçüler, o kadar vatansever ve sözde İngiliz düşmanıysanız !, neden Türkiye'nin İngiltere'de, sözde emanet duran 450 ton altınını geri istemesi konusunda, Ak Partiyi hiç sıkıştırmıyor, bunu gündem konusu yapmıyorsunuz?
Hadi deyin ki Ak Partiye, M. Kamal zamanında İngiltere'ye sözde emanet olarak yollanan 450 ton altını geri iste ve yurda getir".
70 sene bu bir sır gibi sakladı ama artık kanalizasyon patladı.
Her şey açığa çıkacak, ortada ne bir kurtulmuşluk ve bunun savaşı var, ne de bir kahraman var, ancak İngiliz entrikaları var.
Bu olay açığa çıktığı ve günden konusu olduğu gün, çakma İngiliz efsanesi bitecektir.
Bu şok edici gerçeği yeni öğrendiniz, şimdi anladınız mı?, arşivler neden halka açılmıyor. Açılırsa filim bitecek ondan.
İngiliz ve iş birlikçileri görevini yaptı.
Şimdi sıra sende Müslüman, seninde görevin bu gerçeği her yerde gündem komsusu yaparak halkımıza gerçekleri anlatmak, 90 sene bu Kemalist rejimin halkı aptal yerine koyup, zekası ile nasıl alay ettiğini, nasıl uyuttuğunu göstermek...
(Cemil Çifci. İnternet sitelerinden alınmıştır.)
“Eğri Oturalım, Doğru Konuşalım” diye doğruluğa ters düşen söz yanında; “Doğru Oturalım, Doğru Konuşalım” diyerek; siyasi, ideolojik çalkantıları bir kenara bırakmak şartı ile karar verelim, konuşalım...Bu anlatılanlar, yazılanlar doğru ise, nerede Kemalist kafalar, Atatürkü sevenler,istismar edenler, değerine gölge düşürenler veya maske olarak kullananlar?..
İngiliz Emperyalizmini, düşmanlığını bilmeyen zaten sağır sultanlar bile kalmadı. TRT 1 de Salı akşamları izlediğimiz KUTÜL AMARE (MEHMETÇİK) dizisini tavsiye ederim, izlesinler.
Güneş balçıkla sıvanmaz, hakikatler örtülmez...Atatürk bu milletin hepsinin Atatürküdür. Kendi ifadesiyle, nâciz bir beden olarak Tarihe gömülmüştür. 5816 NOLU KORUMA KANUNUNU çıkaran zihniyet altında neler gizlidir, araştırmak gerekir.
Yaraları kaşımanın bir faydası olmaz, zarar verir.
Böyle bir şey varsa, 450 ton altını alabilmenin mücadelesi, gayreti olmalıdır.
Lafla, ideoloji ve siyasetle torbalar dolmaz.

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem