:: YAZI

Eklenme: 10.06.2017 12:20 


“Ol Mahiler Derya içre gezerler, Ol Deryanın kıymetini bilmezler.” diyen gönül ehli, asrımız insanı için ne güzel bir hatırlatma yapar.
Bizi yaratan, Kâinat üzerinde birbirinden güzel nȋmetler ihsan etmiş.
Dört mevsim yetişen meyveler, meyveler içerdisinde tatlısı, ekşisi, mayhoşu, sulusu, katısı ayrı bir lezzet, apayrı özellikteler.
Dağlar, tepeler, ovalar, yaylalar, vadiler, akarsular, göller, denizler, kuşlar, arslanlar, ceylanlar, arılar, karıncalar, yılanlar ayrı ayrı bir sibret ve hikmet örneği. Yılanı yaratan Mevla, zehiri yanında, aynı bedende panzehiri, sineğin bir kanıdında zehir, diğer kanadında onu yok eden maddeleri yaratmış. Şimşek çaktıran, peşinden yıldırım düşüren Allah, bulutlardan yağmur damlalarını rahmet olarak gökten yere indirmiş. Fırtına, boran, tipi, sel, lodos, poyraz, deprem yanında, Saba rüzgârlarını da estirmiş. Çok çeşitli felaketler, âfetler yanında, her gün hayat kaynağı Güneşi üzerimize göndermiş. Geceler yanında, gündüzler de var. Kış’ın dondurucu soğuğu yanında Ağustos Ayı’nın kavurucu sıcakları da bizim için..Güller yaratmış dikeni de var. Bülbülün şakıması yanında, karganın, kuzgunun, kartalın, yarasanın varlığı da yine insanlar için...
Hikmetler ve İbretler âlemi sebepsiz yere yaratılmamış, her birine ilahi bir mühür vurulmuştur.
“Sineklerin DOKUZ kalbi vardır. Gözlerinde sekizbin merçek BULUNUR. Saniyede YÜZ görüntü algılayabilirler.” Âleminde; yaratıcının yarattığı bir kul olmak ne büyük bahtiyarlıktır, bilir miyiz?...
Kerim kitabımız, kurtarıcı reçetemiz, Saadet/Huzur/Selâmet rehberimiz Kur’an’da bulunan birçok âyet, sırlar ve hikmetler âleminin anahtarıdır.
Kur’an-ı Kerim’de kısa ama anlamı oldukça derin bir sure vardır. Bu sure, insanı ebedî hüsrandan kurtarıp bitmez tükenmez nimetlere ulaştıracak yolları özlü bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu sure, Asr Suresi’dir.
Asr Suresi, bizlere hayat veren beş hakikati öğretmektedir. Bu beş hakikate hep birlikte gözden geçirelim:
“Asr Suresi’nin bizlere öğrettiği birinci hakikat, zaman bilincidir. İnsan, zamanla sınırlı bir varlıktır. Yüce Rabbimiz, surenin hemen başında َّ”Asra yemin olsun ki, insan gerçekten ziyandadır.” buyurmuştur. Zamanı insana şahit tutmuştur. Zira insana verilmiş en büyük nimetlerden biridir zaman. Dünyamızı güzelliklerle tezyin ederek ahiretimizi kazanmamız için bizlere emanet edilen en kıymetli hazinedir zaman. Bu emaneti hoyratça tüketmek, şuursuz ve sorumsuzca beyhude bir ömür geçirmek mümine asla yakışmaz. Bu, insan için en büyük hüsrandır.
Asr Suresi’nin bizlere öğrettiği ikinci hakikat, iman nimetinin önemidir. Yüce Rabbimiz, َّbuyruğunda ziyanda olmaktan, hüsrana uğramaktan kurtulmanın ilk şartının iman etmek olduğunu haber vermiştir. Zira imansız geçen bir hayat, zararın en büyüğüdür. İman ise kalbin hayır ve güzelliklere, hak ve hakikate yelken açmasıdır. Kelime-i şehadeti, kelime-i tevhidi gönülden söyleyen bir mümin, küfre karşı imanın; batıla karşı hakkın; zillete karşı izzetin; zulme karşı adaletin yolunda yürüyeceğine dair kendisine ve Rabbine söz vermiştir. Kötülüklerin değil...
Asr Suresi’nin bizlere öğrettiği üçüncü hakikat, salih amel bilincidir. Rabbimiz, ّbuyurarak bizi ebedi hüsrandan, imanımızla birlikte salih amellerimizin kurtaracağını bildirmiştir. Salih âmel, imanın davranışlara yansımasıdır, eyleme dönüşmesidir. İmanın hayat bulmasıdır. Bizi Rabbimizin rızasına ulaştıracak her bir söz ve eylem, salih ameldir.
Nasıl ki ihlasla yoğrulmuş olan namazımız, orucumuz, zekâtımız, haccımız birer salih amelse her türlü imkânımızı insanlığın hizmetine sunmak da salih ameldir. Mazlumlara, mağdurlara, kimsesizlere, yetimlere el uzatmak salih ameldir. Göremeyenin gözü, işitemeyenin kulağı, tutamayanın eli, yürüyemeyenin ayağı olmak salih ameldir. Huzurumuza, kardeşliğimize, değerlerimize sahip çıkmak salih ameldir. Kötülüğe engel olma ve iyiliği hâkim kılma gayreti salih ameldir. Hadis-i şerifte geçtiği üzere insanlara eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmak salih ameldir. Kısaca salih amel, uygun amel demektir. Bu uygunluk, amelin Allah’ın rızasına, insanın fıtratına ve toplumun maslahatına uygun olmasıdır.
Asr Suresi’nin öğrettiği ve bizi ebedi hüsrandan kurtaracak dördüncü hakikat, َّyani her daim hakkın yanında yer almaktır.
Birbirimizi hak ve hakikate yönlendirmektir. Hem kendimizi hem de kardeşlerimizi batıl, yalan, hile, fitne ve fesadın karanlıklarından korumaktır. Rabbimizle, çevremizle, kâinatla ilişkilerimizde ne pahasına olursa olsun doğruluk ve istikametten ayrılmamaktır.
Asr Suresi’nin öğrettiği beşinci hakikat ise, ِkuşanmaktır sabrı yolda hak yani Birbirimize sabrı tavsiye etmektir. Ancak unutulmamalıdır ki sabır, batıla katlanmak değildir. Bilakis sabır, hak ve hakikat yolunda sebat etmektir.” (1 Asr, 103/1-3.2 Müslim, İman, 58. )
İman ve Aksiyon şairimiz mehmet Akif bakınız ne der:
“Hani ashâb-ı kirâm, ayrılalım derlerken;
Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden?
Çünkü meknûn o büyük sûrede esrârı felâh,
Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh.
Sonra Hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık.
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.”
Mesajda, tebliğde bundan daha güzel bir şiir olamaz.
“Zaman bilinci/İman/Sâlih âmel/Hakkı tavsiye/ Sabrı tavsiye” beşlisi; asrın kaosunda, zamanın hüsrânında bizi kurtaracak reçetedir.
Ne mutlu bu reçeteyi kullanan ve başkalarına tavsiye edenlere.
Yine bir şiirimle yazımı noktalayayım.
AŞK İLE İLLAHU
Hazer kıl kırma kalbin kimsenin cânını incitme.
Esir-i Gurbet-i nâlân olan insânı incitme.
Tarîk-i Işkda bi-çâreyi hicrânı incitme.
Sabır kıl her belâya hâne-yi Rahmân'ı incitme.
FELEK DE HÂSILI İNSAN İSEN, BİR CÂNI İNCİTME
GÜNAHKÂR OLMA FAHR-İ ÂLEM-İ ZÎ-ŞÂNI İNCİTME
ALVARLI EFE HZ.(K.S.)
.........................................
Anlatmak kalem ister, hüsrânlı bu asırda,
Cihadı iman besler, temelde enasırda,
Herkesten gelir sesler, dünyadaki kasırda,
Fâni olan hevesler, acı veren nasırda.
ELBET HEPİMİZ FÂNİ, TOPRAK BİZİ BEKLİYOR,
KÖPRÜ EDEP/ERKÂNI, HER LAYIK NEFS TEKLİYOR.

Doğru/Eğri yanyana, “Müstakim” en doğru yol,
Koşanlar var ganyana, şahit olsun sağla/sol,
Gelin ile kaynana, olmuyor Vahdet bir kol,
Hayat oldu tantana, aranır, kolaysa boş kaba dol.
KÖPRÜLER ÇEŞİT ÇEŞİT, GEÇERSEN KURTULURSUN,
DOĞRU SÖYLE, HAK İŞİT, EL ÜSTÜ TUTULURSUN.

Alvarlı’da söylemiş, incinme ve incitme,
Mânaları düylemiş, kötü yollara gitme,
Hakikat de böyleymiş,kalp kıran hali gütme,
Deme sakın şöyleymiş, ömrünü boş öğütme.
İNCİNMEK İSTEMEZSEN, KARINCAYI İNCİTME,
NALANI BESLEMEZSEN, DİVAN-I AŞKA GİTME.

KEMÂLİ kaleminde, tatlı dil,mesaj vardır,
Cümleler âleminde, dünya fâniye dârdır.
Dünyalık her mali(ı)nde(a), aynadaki didârdır,
Yaratan eşkalinde, mihenk taşı mȋyârdır.
MUHAMMED RAŞİD SEYDA, AYNİ YOLUN YOLCUSU,
ŞİİRDE GİZLİ PEYDA, OLALIM HAK KOLCUSU.

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem