DİVAN DEVR-İ SÂBIK UNUTULMAZ!
Eklenme: 10.04.2017 21:30
(HAYIR DİYENLERE...)
Şaşırmadım, üzülmedim, zihniyeti bilirim ben,
Kaşınmadım, süzülmedim, o tiyneti bilirsin sen,
Aşınmadım, büzülmedim, o zȋyneti bilmek erken,
Taşırmadım, çizilmedim, anlaktırken, sözde derken.
ÖNÜME KOYDULAR BİR TAŞI, ARKASINDAN DİKEN GELDİ,
FEDÂ OLSUN BİNLERCE BAŞ, BİRLİĞİN TUTTUĞU ELDİ.
Devr-i Sâbık son kırıntı, kabristanda ölü bekler,
Yapılıyor şok dırıltı, kundakta gülen bebekler,
Aldanma sese; hırıltı, Devirimci ol şebekler,
Boş Kubede bir zırıltı, alay eden kelebekler.
YALAN YAZANLAR UTANIR, TARİH VAKAR İLE DURUR,
TALAN AZANLAR USLANIR, ŞEYTAN UŞAĞI KUDURUR.
Tarih yazar, nesil okur; yalan söyleyen utanır,
Tezgâhın görevi dokur, usta olan onu tanır,
Kazan kaynar fokur fokur, ateş görmeyen aldanır,
Cahilleri görme hâkȋr, ağızlarda hep ballanır.
NELER GÖRDÜK VE YAŞADIK, MAZİYE BAK; BİR DE MUM YAK,
DÂVÂDA ZORU BAŞARDIK, BÂTIL OLSUN BİZDEN IRAK.
Divânında bekleriz biz, kapısında bir “Kul” olduk,
Muhammed’i Yolda bir iz, Menzile gideni bulduk,
Saklanacak yok artık gȋz, Tevhit Mayada kurtulduk,
Vahdet Sancağında el siz, güllerin içinde solduk.
KEMÂLİLER VAR OLDUKÇA, BU DÂVA ESKİMEZ/SOLMAZ,
NÖBETTE DAİM KALDIKÇA, DEVRİ- SÂBIK UNUTULMAZ.
KEMÂLİ
(11 NİSAN 2017/SALI)
|