"GELEN GİDENİ ARATIR" MI?
Eklenme: 05.01.2007 06:17
Kültür değerlerimiz arasında yer alan "Gelen gideni aratır" sözü, köşe taşlarımızdan biridir, yerinden oynatamazsınız.
"Osmanlı'nın Dibacesi", Ulu Çınarımızın dallarından biri olan Bursa'da altı cihangir padişah, 70 bin veli medfun bulunmakta, Devr-i Sabık'ta 200 bin vakıf eseri yağma edilmiş, dört mevsimi bir arada yaşayan, altı üstünden canlı bir Emanet-i Mübareke bir vatan köşemizdir. Bursa için iğneyle kuyu kazılır, Bursa için destan yazılır, kitaplar dolusu eser, kalemler bu ecdat mirasını, tarih şehrini anlatmakta güçlük çeker.
Bursa ile ilgili 1969 tarihinden beri biz de bir şeyler yazarız, çizeriz,, söyleriz, eserler meydana getiririz.
Bursa'dan kimler gelip geçmedi ki?.. Hani han ve hakanlar, padişahlar, paşalar, valiler, beyler, nice zenginler, han/hamam sahibi Karunlar.. Siyasi kabristana gömülmüş nice değerler, değersizler, ünlüler, ünsüzler, şöhret ve şehvet sahibi dünyaya hükmedeceğini sanan
İnsanlar...
Tarih penceresinden, tarihi elerken; özellikle Cumhuriyet döneminde Bursa'ya çok değerli valiler tayin edilmiş, ölmez eserler bırakarak göçmüşlerdir.
At izi ile it izinin birbirine karıştığı günümüz kaos ve anlayışında, siyasi mülahaza ve parti görüşleri doğrultusunda kararnameleri çıkan nice valimizin de ömürleri kısa olmuş, bir eser bırakamadan Bursa'dan alınmışlardır.
İsimleri çeşitli şaibelere karışan valilerimizde olmuş, inançlı kadroların kıyımında, atama ve sürgün edilmelerinde mülki amir olarak icraatlarının hesabı Mizan'a kalmıştır. Özellikle zengin sofralarında, gecelerde, balolarda ömür geçiren iki valimiz halen iki holding müessesede ömürlerinin son günlerini geçirmektedir.
Özel sürücü ve bilgisayar kurslarında başları kapalı kursiyerlerin başarı belgelerini imzalamayan, türban konusunda Bursa'da terör estiren, imam-hatip kapılarına yığdıkları jandarmalarla kızlarımızın başlarını zorla açtıran, zeytin patronu bir kişinin olaylarına ismi karışarak merkeze alınan ve halen ismi bir okula verilen Orhan Taşanlar gibi valiler de Bursa'dan geldi/geçti...
Halk adamı Orhan Kağan Köksal gibi valilerde geldi/geçti Bursa'dan... Bir tek zengin patronun iftar sofrasına bile katılmayan, makamına gelenlerin boş dönmediği, Nilüfer kıyısında bir koyunun bir kurt tarafından kaçırılmasındaki mesuliyeti taşıyan ve yaşayan bir vali.. En ücra köylerimize kadar giden, hizmetleri halkın ayağına götüren, kültürel ve sosyal faaliyetlerde, anma merasimlerinde, ihtifal ve festivallerde mutlaka bulunan, konuşan bir vali..
Nihat Canpolat valimiz de geldi Bursa'ya. Geleli bir yıl doldu... Kendisini makamında ziyaret etmiş, Bursa ve değerlerini anlatmış, Bursa ile ilgili bir çalışmamızı kendisine takdim etmiş, Osmanlı'nın dibacesi Bursa'nın Beynelmilel Masonluğun da üs seçildiğini sert ve dürüst bir samimiyetle söylemiştim. KÜLTÜR KÖKLERİMİZ isimli bir çalışmamın taraflarınca bir miktar satın alınması için verilen dilekçem hâlâ bekler. Son çıkan kitaplarımla ilgili bir müracaatımda...
Sayın valimizin magazin sayfalarında boy boy resimlerini görmek mümkün. Türkiye'nin dördüncü büyük şehri Bursa valisi olmak kolay değil, Bursa ve Bursa'da oturan halk hizmet ister, gayret bekler. Bir zamanlar vekillerin yönettiği Bursa'da, halen vekil bürokratların sayısı az kaldı sanırım.
Bursa'da ilk defa açılan ve hizmet veren özel kütüphanemizde sayın valimizi henüz göremedik, nefsimiz görmek istiyor.
Kurban Bayramı arifesinde gönül telimizden şu dizeler döküldü. Yazımızı bu dörtlük ile bitirelim:
"GELEN GİDENİ ARATIR" DERLER,
KAÇAN BALIĞI TUTAR YERLER,
"GÜL DİKENİ" OLMA, GÜL DİKEN OL,
GAM TURABİ BEDENDE HALKI BUL!."
|