“ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! “ VE....
Eklenme: 12.11.2016 10:36
“ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! “ VE....
Teknolojinin sözüm ona geliştiği, asrın kaosunda kapitalin en büyük düşman olduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz. Sapla saman birbirine karışmış, buğday pazarında saman satılır hale gelmiş, at izinin it izine girdiği, ayakların baş, başların ayak olduğu bir hüsrân asrı... Kıyamet’in kapısı...Gerçek müslümanların, müminlerin, kulların zorlandığı, imanları avuç içinde tutmaya mecbur bırakıldıkları bir zaman dilimi içindeyiz
Zengini, fakiri, var olanı, olmayanı, herkes hayatından şikâyetçi. Şükrün, sabrın, kanaatin, fikrin, zikrin azaldığı, hatta kalmadığı bir toplum haline geldik. Cadde sokaklar, hastahaneler, hapishaneler, pastahaneler, meyhaneler dolu dolu.. Kadınlar daha çok sokakta. Temel değerlerde yer alan:Hatunlara, hanımlara, kerimelere, zevcelere şimdi “Eşim” diyorlar. Kuşların ve hayvanların eşleri gibi...
Zaman zaman siteme ve telefonuma birbirinden güzel mesajlar ile WhatsApp’dan yazılar gelir. Düşündürücü, ibret verici, tamamlayıcı, hikmet damlaları, ecdadın bıraktığı inci taneleri,ders alınacak, yol gösteren değerler...
NE MUTLU TÜRKÜM (!) DİYENE. Başlıklı bir mesaj geldi. Sizinle paylaşayım:
“Ahmet Bey sabah saat 7.00 de CASİO masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı. PUFFY yorganını kaldırdı.HUGO BOSS pijamalarını çıkarıp ADİDAS terliklerini giydi.WC’ye uğradıktan sonra banyoya geçti.CLEAR şampuan ve PROTEX sabunuyla duşunu aldı.COLGATE ile dişlerini fırçaladı.BRAUN ile saçlarını kuruttu.BİLL’S gömleğini ve PİERRA CARDİN takımını giydi.
LİPTON çayını içti.SONY televizyonda medya özetlerini ve, FLASH haberlerini izledi.CİTİZEN kol saatine baktı. Aile fertlerine BYE deyip HYUNDAİ otomobiline bindi.
BLAUPUNKT radyosunu açarak ROCK müziği buldu. Ağzına bir POLO şeker attı. Şehrin göbeğindeki MEGA CENTER’deki ofisine varınca, TOSHİBA bilgisayarını çalıştırdı. MİCROSOFT EXCEL’e girdi. OFİSBOY’dan NESCAFE’sini istedi. Saat 10.00 ‘a doğru açlığını yatıştırmak için GRİSSİNİ yedi. ÖğlenWİNPY’S FAST FOOD kafetaryaya gitti. Ayak üstü COCA COLA ve HAMBURGER’ini mideye indirdi.
CAMEL sigarasını yakıp, STAR gazetesini karıştırdı. Akşam üzeri ise çıkışı IMAGE BAR’a uğrayıp JB’sini yudumladı, sonra köşedeki SHOPPİNG CENTER’e uğradı. Eşinin sipariş ettiği ARİEL deterjan, ACE çamaşır suyu, PALMOLİVE şampuan, GALA tuvalet kağıdı, SPRİTE gazoz ve JOHNSON kolonyayı alarak kasaya yanaştı.BONUS kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevverle GALLERİA’ya giden Ahmet bey, SHOWROOM’ları dolaşıp KİNETİX ayakkabı, LEE COOPER BLUE JEAN satın aldı.Akşam evde bir gazetenin verdiği TV GUİDE’a göz atan Ahmet bey, kanallar arasında ZAPPİNG yaparak, FİRST CLASS, TOP SECRET, PAPARAZZİ gibi programlar izledi. Aynı anda OUTDOOR dergisini karıştırdı ve bu kadar yorgunluğun ardından uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, mutlu mutlu gülümsedi. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! diyerek gerindi ve uykuya daldı..
Hâla da uyuyor ve ne zaman uyanacağı da maalesef belli değil.”
Şair Âli Efendi demiş ya:
“BİR DOKUN BİN AH İŞİT KÂSEİ FAĞFURDAN”
Zamanımız için güzel ve anlamlı bir beyit. Bir dokunuyorsun, bin ah işitiyorsun.Sebebi ile çaresini sorduğun, söylediğin zaman da kötü oluyorsun.
Türk ol, Arap ol, Tatar ol, Laz ol,..... ne olursan ol, adam olmak gerekir. Müslim ve kul olmak gerekir.
Bu aziz Milleti yıllarca böyle kandırıp, dolandırıp, birbirlerinin boğazlarına sarılan bir millet toplumu olarak çektiğimiz acılar, gördüğümüz felaketler Tarih kabristanında gömülü...
Bu mesajda bulunan acı gerçekleri yaşıyoruz. Hatta bunlarla övünüyor, kendimizi çağdaş, medeni, ilerici, devrimci, Atatürk’çü, bilmem neci olarak addediyoruz.
Yüce Mevlâ bâsiret, iman, ilim, fazilet, ahlak, anlayış versin, bizleri yolundan ayırmasın. Amin!...
Yazımı yine anlayanlar için bir şiirimle bitireyim:
KİMDEN YANASIN?
( Bozgunculara...)
Söyle kimden yanasın sen?
Domuzdan mı, Temelden mi?
Yalanlara kanarsın sen,
İmandan mı, emelden mi?
ŞÜKÜR YÖNÜMÜZ BELLİDİR,
SEHER VAKTİNDE YELLİDİR.
Sermâyen kasada yalan,
İk yüzlü, filan/falan,
Haram dolu, yüklü talan,
İstersen biraz oyalan.
MİLLET BİLİR EZELİNİ,
MAYAN İLE, KİR FȆLİNİ.
“Kandırırım” zannedersin,
İftira, zan/tan edersin,
Ağzın bozuk, küfredersin,
Gayya Kuyuya gidersin.
ALLAH BİLİR İÇ YÜZÜNÜ,
PERDE KAPLAMIŞ GÖZÜNÜ.
“İnsan” diye yaratıldın,
Ruh/Akılla donatıldın,
Zaman oldu bunaltıldın,
Hikmet dolu üstün/altın.
“HAYVAN” DESEM DARILIRSIN,
SOPALARA SARILIRSIN.
Bakma etrafın haline,
Haram olan şer faline,
Vebal yükse sırt daline,
Çetelede ahfaline.
İSTEKLER DÜNYADA BİTMEZ,
BÖYLE GELMİŞ/BÖYLE GİTMEZ.
Kolay değil “Müslim” olmak,
Hakkı, Adaleti bulmak,
Hakkın divanında kalmak,
Eşekler çayıra salmak.
MÜSLÜMANSIN DİN’EN ŞÜKRET,
KÂİNAT’TA DOLU HİKMET
Müslümansın haline bak,
Olur musun kâmil çırak,
Gıybet ile küfrü bırak,
Ölüm değil senden ırak.
ZAMAN DOLAR, ECEL GELİR,
SÂLAN CAMİDEN YÜKSELİR.
KEMÂLİ’ye sor da öğren,
Sızılar girmesin böyren,
Kuşluk vakti, zaman öylen,
İster isen boşa söylen.
TÖVBE KAPILARI AÇIK,
BUNU BİLMEYENLER KAÇIK.
|