TÜKÜRSEM İSRAF OLUR...
Eklenme: 25.06.2016 14:14
Müslümanların sonraları da bütün şer odaklarının ve zihniyetlerin beslediği, destek verdiği ZAMAN Grubunu herkes bilir sanırım.
Gazete ve medya organlarında parası, katkısı, desteği, gayreti olmayan az sayıda kimse vardır... O gazetede zaman içinde bende yazdım, kitabımı dağıttılar, televizyonlarında programlara katıldım. Hoca ile birlİkte iftar sofralarında bulundum, karşılıklı teatilerde görüşmelerimiz oldu. Toplantılarına katıldım, gecelerinde bulundum, yardımcı oldum. Köprülerin altından çok sular geçti, bugünlere geldik. FETÖ ÖRGÜTÜ olarak adalette Tarihteki yerini aldı, samimi müslümanlar, cemaatte yeri olan niceleri ve din yara aldı, gemi battı. Soruşturma ve operasyonlar devam ediyor.
Medyada yer alan bir haber , tüyleri diken diken eden, ağızlarda tükürük bırakmayan bir cinsten.. Tükürsem acaba israf olur mu?...
“Paralel gazeteden Hz. Peygamberimize ağır hakaret” başlıklı haber şöyle:
“FETÖ’nün himmet paralarıyla Hollanda’da kurduğu “Zaman Vandaag” gazetesinde, Peygamber Efendimiz’e yönelik ağır hakaretlerde bulunuldu.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) himmet paralarıyla Hollanda’da kurduğu “Zaman Vandaag” gazetesi büyük bir skandala imza attı. Gazete dün yayınlanan bir haberde İslam’a ve Hazreti Peygamber’e (s.a.v) iftira ve hakaret içeren ağır ifadeler kullanıldı.
Hollanda Tilburg Üniversitesi’nin Arapça Uzmanı Jan Jaap de Ruiter tarafından kaleme alınan “Peygamber Muhammed’in farklı olan herkese karşı iyi bir kalbi vardı” başlıklı yazıda Hz. Muhammed eğer yaşamış olsaydı eşcinsel çiftleri evlendirirdi ifadeleri kullanıldı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Cerit’ten de, “Ben bu yazının yayınlanmasında bir sakınca görmedim” dedi.”
Buyurun cenaze namazına... İsraf olmazsa tükürün tüküreceğiniz kadar.. Birileri “Nisan Yağmurları yağıyor...” dese bile..
“Faiz, örtü fürûattir...gerekirse namaz kılmayın, selam vermeyin, cumaya gitmeyin, örtünüzü açın,,,” gibi küfür, şirk, bühtan, isyan olabilecek herzeleri dinledik, gördük... “Hoca bize şah damarımızdan daha yakındır...” ( bilirsiniz ne taslayan) ifadelerini de bizzat Cumhurbaşkanının ağzından dinledik. Villasından dünyaya servis edilen beddualarını, özel kanallardaki cımbızlanmış ve makaslanmış konferanslarını, vaizlerini de dinledik... “Ancak bu yetti artık gari...” denilecek hale geldi.
Uyan ey Müslüman uyan... Gör ey Paralelci cemaat kardeşim gör.. Duy artık olup/bütenleri...
Şiirlerinde güzel mesajlar bulunan şair bir paralelci dostumuzun bana gönderdiği bir telefon mesajı ile verilen cevabı buraya alarak, yazımı noktalamak istiyorum.
TELEFONLA RAMAZAN MESAJI
Davulun tokmağında, mani ile dolanlar,
Halka hizmet maskesi, güçle yolun bulanlar,
Gerçek “Hizmet” ehline, saldırır haramiler,
Ahlakı sıfırladı, zulme yandaş olanlar.
Dan Dan! Sahur oldu, uyan gafil uykudan,
Akpâk değildir görün, içmeyin kirli sudan,
Manim kurala uymaz, doğacak elbet Güneş,
Bütün bu saldırılar, âtideki korkudan.
Sebahaddin Karadaş
Davul tokmağı ne der, manide mâna ara,
Saldırı nere gider, boşuna çalma kara.
Hizmet ehli aşk güder, düşse dertile dâra,
Ahlağı iman besler, yiğit o yâra sara.
“YANDAŞ” OLANLAR BELLİ, OLUP/BİTEN GÖRMEZLER,
ÇETELEDE VAR ELLİ, AĞLER İKEN GÜLMEZLER.
Gaflet sararsa zihni, uyandırmak zor olur,
İllet kaplarsa beyni, kendine çukur bulur,
Kirli olan hep ayni, zamanla unutulur,
Ezel/Ebet mabeyni, Vahdet ile tutulur.
GÜNEŞ DOĞDU/DOĞACAK, TANYERİ BUNA GEBE,
KARANLIKLAR BOĞACAK, KEMÂLİ ŞİİR HȊBE.
|