ADALETE BİR LEKE...
Eklenme: 29.03.2016 20:53
DİBÂCE
GÜL DİKENİ:ADALET, HAK YE…
Sırtından bıçakla, “Ben yapmadım” de,
Beraber çırakla, adalet, hak ye,
Bostanda sırıkla, yola çık niye?
Açılan yarıkla, acı vermeye,
Büyük olan farkla, sinir germeğe,
YALANDA YALAN VAR, YALAN SÖYLEME,
BUNU BİLİR DOST, YÂR, UMUT DÜYLEME.
KEMÂLİ
ADALETE BİR LEKE...
Adalet Sarayında,“Adalet” Bu mu?... başlıklı köşe yazımda şöyle demiştim:
“Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi manasına gelir. Haklı ile haksızın birbirinden ayırt edilmesi ancak adaletle sağlanır.
Adalet kavramı temelde hukuk kaidelerine olan uygunluğu içerir. İnsanların toplum içinde yapmış oldukları davranışlarıyla alakalı olduğundan ahlak ve din kaideleriyle da ilişkilidir ve tarih süresince genellikle tartışmalı bir alan olmuştur.
Düşünürler daha önceki çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Mukaddes kitapların hepsinde adalete ve adaletli olmaya ait bölümler bulunur.
Eski Yunanlı düşünür Platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kaidesidir.
Aristoteles’in hareket noktasını ise eşitlik kavramı oluşturur. Ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir. Bir hukuk düzeni güçsüzleri savunduğu ölçüde adil olabilir. Mesela, son zamanlarda kişinin tükettiği rastgele bir maldan alınan katma değer vergisi adaletli bir vergi değildir. Zira kişinin gelir düzeyini dikkate almaz. Buna karşılık, kişinin geliri üzerinden alınan ve gelir düzeyi yükseldikçe vergi oranının da arttığı gelir vergisi daha adaletli bir uygulamadır.
18. asırda Aydınlanma Çağı düşünürleri adalet kavramını daha dar biçimde tanımladılar. Onlara göre hukuka ve hukuki eşitliğe uygunluk adalet için yeterlidir. Ne var ki, hukuk düzeni her vakit adaletli olmayabilir. Zira hukuk yasaların her vaziyette aynı biçimde uygulanmasını gerektirir. Oysa yargıç rastgele bir olayda yasayı uygularken, vaziyetin özelliklerini de göz önünde bulundurmak zorundadır. Böylelikle genel bir nitelik taşıyan yasanın eksik yanları uygulamada giderilebilir ve adalete daha çok yaklaşılabilir.”
Genel Kültür ve Hukuk Terimleri Ansiklopedisinden aldığım bu bilgiler, adalet kavramını dile getirir.
Adalet olmayan yerde âdil davranmak, haklıya hakkını vermek zor bir olaydır.
Mahkemelerin bulunduğu binalar, adalet sarayı olarak adlandırılır. Sayıları her geçen gün artmaktadır.
Adalet, yüce bir değer; âdillik de, kutsal bir haslettir. Türkiye'de hâkimleri hak adalet merkezinde oturan insan olarak niteleyen anlayış, bunun apaçık göstergesidir.
Yargı'nın bu mertebeye layık görülmesi, tarafsızlığına duyulan inanca dayanır. Bu nedenle, tarafsızlık, yargının bir özelliği değil, âdeta özüdür. Tarafsızlığını kaybetmiş bir makam, yargı olarak nitelenemez.
Bağımsızlık ve yargı tâbûlarının Türkiye’de tarafsızlığı tartışılır hale gelmiştir. Bir zamanlar paralel yapının eline geçen adalet mekanizmalarının bu memleketi, adaleti, yargıyı ne hale getirdiği, nasıl zararlar verdiği bellidir, tarihe geçmiş kara bir leke olarak anılmaktadır.
“Görevli memura sen kim oluyorsun?” demeyi bile sövme sayan; ‘ulan, terbiyesiz, adam olmamışsın’ sözlerini hakaret kabul eden Yargıtay hedef tahtasında. Tabii mahkemelerin ve Yargıtay'ın hangi ifadeleri düşünce özgürlüğü kapsamında gördüğü hangisini görmediği da ayrı bir sorundur.
Halkın yargıya düşmanlığı önemlidir. Halkın yargıya güvensizliği daha da önemlidir. Eğer güvensizlik doğarsa, işte asıl felâket o zaman başlamıştır.”diyenler, yazanlar haksız değildir. “
66 yıllık kelâm ve kalem hayatımda adli ve idari sayısız tahkikat geçiren, çeşitli cezalar alarak zindan hayatını yaşayan, inandığı davasında yılmadan, sert ve dürüst bir samimiyetle; riyakâr, yalloz, sahtekâr, menfaatperest,dümenci, zalim, düzenbaz ve şer güçlere karşı mücadeleden zerre kadar çekinmeyen bir nefer olarak, son olarak Şevket Yılmaz Hastahanesinde vatandaşa hakaret eden bir doktora müdahale ettiğim için, bir celsede para cezasına çarptırıldım, avukat bedelini de ödedim. (Bu doktor görevinden alındı, hastahane şahsımızdan özür diledi.)
Tedâvi için hastahaneye gittim, mahkûm oldum. Böyle bir rezalet, böyle bir leke olamaz. Ayni ifadeleri o duruşmada hakime hanıma da söyledim, sen misin söyleyen...
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yeni bir düzenleme ile sözüm ona doktorları korumak zırhı altında, özel avukatları ile bu tür davalara girip, büyük miktarlarda para kazanıyorlar... Öte yandan da avukatlar ilgili primlerini alıyorlar, gel keyfim gel...
Ödediğim para cezası dekontunun üzerine “Helal etmiyorum... Haram olsun... Mȋzân’da görüşürüz...” gibi ifadelerden rahatsız olanlar çıktı.
Benim görüşüme göre adalet bir leke daha almış, “Hak/Hukuk/Adalet/Haram/Helâl” açılarından, vatandaş mağdur olmuştur.
En rahatlatıcı, huzur verici netice; olup/bitenleri Mȋzân’a bırakmak, orada hesaplaşmaktır. Ben de öyle yapıyorum, yaptım...
“Adalet, Hürriyet, Müsâvat, Lâiklik, Demokrasi, İnsan Hakları, ....” gibi temel kavramların; Tanzimatla başlayan Batılılaşma/Bâtıllaşma/Çağdaşlık gayretlerinde, sistem ve geleneklerinde yeteri kadar geçerli olmadığı, ideal ve ideolojiler tarafından kullanıldığı, siyasi baronlar tarafından istismar edildiği kanaatini taşıyanlardan biriyim. 66 yıldan beri söyler, yazarım, fikirlerim değişmemiştir, görünen köy olarak ta değişmeyeceği inancını taşıyorum.
Yazımı, anlayanlar için yine bir şiirimle bitireyim:
ÇERÇEVELİK ŞİİRLER
“Adalet güçlü insanlar için vardır.
( TRT 1-Filinta Dizisi-3 Mart 2015/Salı )
ADALET
Adalet mülkün değil, hak temeli,
Hakkı haklar sahibine vermeli,
Her müminin bu olmalı emeli,
Helal rızk kazanıp, helal yemeli,
Bilmeyene kaçık / aptal demeli,
YIKILMAYAN BİR SARAY ADALET,
İNSANI YIKAR, ÖLDÜRÜR ATALET.
Adalet güçlü insan için vardır,
Adalet Vatanda büyük diyardır,
Aynı zamanda silah, birde hârdır,
İzler belli etmeyen yağan kardır,
Hak tecellisi bilmemek inkârdır,
ADALET HAKLARIN BİR DİĞER ADI,
KARARI VERİR ADALETLİ BİR KADI.
Adalet gibi bir dayanak yoktur,
Adaletsiz karar sadece oktur,
Adaletsiz mahkum olanlar çoktur,
Fâniler bilse, bunu anlasalar.
Hakimlerle, savcılar kavrasalar,
ADALET TERÂZİSİ ASLA ŞAŞMAZ,
SUÇLU OLANLAR ADALETTEN KAÇMAZ.
İnsanlar her daim adalet bekler,
Adalete tecellidir emekler,
Adalet-i Dua, niyaz dilekler,
Susuz, sütsüz de kalmasın bebekler,
Adaletten kaçan, binler şebekler.
ADALET HAYATIN TEMEL ESASI,
KEMÂLİNİN VARDIR ÂDİL ASASI.
|