DOST DİLİNDEN BİR KİTAP: KUR’AN-I KERİM’İN IŞIĞINDA KÂİNAT VE DÜNYA
Eklenme: 05.03.2016 13:53
Kadim dost, emekli olduktan sonra mücadele ve gayretlerini arttıran emekli coğrafya öğretmeni Atilla Turan’ın yeni bir eseri çıktı.
KUR’AN-I KERİM’İN IŞIĞINDA KÂİNAT VE DÜNYA. Güzel bir kapak içerisinde, kuşe kâgıda baskılı, zâhire ve gönüllere hitabeden, renkli resimlerle değerlendirilmiş güzel bir eser.
“Ne yazık ki, okullarımızın bütün kademelerinde safsatalardan oluşan bilgileri ilim diye öğrencilerimize yıllarca özenle okutmak zorunda kaldık. Okullarımızda okutulan ders kitapları İslam inancına göre değil, tamamen batı medeniyetine göre hazırlanarak, körpe dimağlara sunulmuştur. Bu sekiler eğitimin sonucu yetişen aydınlarımız kendi kültürümüzden kopmuş, yabancılaşmış, fakat batılı da olamamışlardır. Oysa ki, alemlere rahmet olarak gönderilen iki cihanın güneşi sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav.): “İlim, bilgi isterseniz Kur’an’ı kerimi karıştırın, O’nu inceleyin. Çünkü evvelin ve âhirin ilmi ondadır” buyurmuştu.” İfadelerinin önsözde yer aldığı, haklı bir yarayı neşterlediğini görüyoruz.
“Beşeri Medeniyetler tarihinin ana kaynaĞı vahye dayandığı bilinmektedir. Batı dünyasının vahiy kaynaklarından olan zebur, tevrat ve İncil’i tahrif ederek, din görevlileri kendi akıl ve mantıklarına göre değiştirdiklerinden, ana kaynaktan uzaklaşmışlardır.
Ne yazık ki, üstün İslam medeniyetinin tevhit inancı, 17. Yüzyıldan itibaren giderek özelliğini kaybederek batının geliştirdiği pozitivist ve materyalist teorilerin etkisi altında kalmıştır.
Bu kendinden kopuş, hakikat elmiyle itribatı kesiş sonucu vahiy aşktının yerini fantastik düşünce ve kopyacılık aldığından İslam Ülkelerinin bütününde gerileme ve çöküş hızlanmıştır.
Bu kitapta, kur’an’ı Kerim’in ışığında kainatın yaratılış inancı ile dünya ve dünyanın hareketleri konusunda İslam Bilginlerinin ortaya koyduğu eserlerin, batılılar tarafından nasıl kopya edilerek bize ilim diye sunulduğunu hayretle, ibretle, belki de üzüntüyle okuyacaksınız” cümleleri, kitabın arka kapağında dikkat çekici özelliğe sahip.
Atilla Turan dostumuz, Artvin/Şafşat doğumlu. Şair Hacı İsmail Turan’ın oğlu.Edebiyat öğretmeni olarak yıllarca çalıştı. Artvin İl Milli Eğitim müdürlüğü görevini yürüttü. Dershaneler açtı, kültür etkinliklerinde bulundu, mahalli gazete ve dergilerde yazıları yayınlandı. Söğütten Doğan Güneş, Matematik Coğrafya ve Harita Bilgisi, Basında Artvin Şafşat Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin Etkinlikleri, Hacı İsmail Turan’ın Şiir Dünyası, Artvinliler Bursa Rehberi gibi eserleri yayınlandı.
Kadim dost Atilla Turan boş durmaz. Kabrin kapısında tebliğ, mücadele, gayret ve hizmetleri ak sakalları ile devam ediyor.
Yaratılış İnancı, İslam inancına göre Kâinatın yaratılışı, Bin-Bang Teorisi (Büyük Patlama), Evrenin Genişlemesi, Evrenin sonsuzluğu, Yıldızlar, Galaksiler. Kuyruklu yıldızlar, Kutup yıldızı, Güneş, Güneş sistemi, Uydular, Meteorlar, dünyanın yaratılışı, Kâinat sistemi uyum içinde, Dünyanın jeolojik yapısı, Kıtalar birbirinden ayrılıyor, Dünyanın iç yapısı, Atmosfer tabakası, Dünyanın şekli, yer kürenin coğrafi koordinatları, Yerin merkezi ve ekseni, Mediryen daireler ve boylam, Dünyanın hareketleri, Şimdi düşünme zamanı, yeryüzünde kullanılan saatler, Dünyanın yıllık hareketi, Mevsimlerin oluşumu, Ay ve Ay’ın hareketleri, Ay’ın keşfi, türk İslam bilginleri başlıklarında maddeyi mânaya taşıyan birbirinden güzel tespitlerle okuyucuya hitabeden eseri bütün okurlarıma, özellikle gençlere tavsiye ederim.
Atilla Turan’a hediye olmak üzere yazımı bir şiirimle bitireyim:
YIKMA!...
YIKMA Gönül sarayını, yapacak bir ustası yok,
Alma mazlûmlar âhını, çünkü onların gönlü tok,
Hatırla, bil ervâhını, zalimin elinde yay/ok,
Tövbelerde ervâhını, akıl disketine bir sok.
MEVLÂ GÖNÜLLERE SIĞAR, KULLARINA “AYNEL YAKȊN”,
HER GÜNAHIN HESÂBI VAR, EDEPLE/ERKÂNIN TAKIN.
YIKMA mazlûmun evini, çalı dibi olsa bile,
Kazan onun güvenini, sakın yapma tuzak, hile,
Doğru kullan dümenini, Haktan yersin sonra sille,
Sırla dolu sümenini, gönderme ȇlalem dile.
MAZLȖM SAHİPSİZ DEĞİLDİR, KİMSE YOKSA, ALLAH’I VAR,
DAĞLAR YIKAN BİR ÇEĞİLDİR, BULUNUR UZANAN BİR YÂR.
YIKMA imanın tahtını, sevinir Şeytan olanlar,
Kader-i Mevlâ bahtını, Nasib-i Haktan bulanlar,
Belli et sağ/sol sathını, zan içinde hep kalanlar,
Derya/Deniz, mülk katını, haramzâdede talanlar.
PİŞMAN OLUR DÖVÜNÜRSÜN, AY BACAYI ÇOKTAN GEÇER,
NE YAPTIĞIN DÜŞÜNÜRSÜN, HIZAR GİBİ SENİ BİÇER.
YIKMA ahlâk, âr seddini, değerlerine sahip çık,
Unutma Atan, Ceddini, gelecekte önün açık,
Unut çile, gam derdini, ye’is kalelerini yık,
Örnek ver yiğit, merdini, daima ol sen de ayık.
AHLÂKINI KAYBEDERSEN, ŞEYTANLA KARDEŞ OLURSUN,
KUSUR İLE AYBEDERSEN, BELÂ/MȖSİBET BULURSUN.
YIKMA sevdâ kalesini, surlar kalır daim öksüz,
Mezat aşk ihâlesini, olursun daima yüzsüz
Boynu bükük lâlesini, Bağbanlarda koyma köksüz,
Sefahatin şâlesini, mâna ikliminde öksüz.
SEVDÂYI ÇEKENLER BİLİR, LEYLA’YLA MECNUN ÇÖLLERDE,
AŞK FİDANLARI DİKİLİR, BÜLBÜL BEKLEŞİR GÜLLERDE.
YIKMA emek bahçesini, avuçta teri soğutma,
Âhenklerin bohçasını, verdiklerinle avutma,
Aşkın âşık bestesini, Hicrân-ı Âhla bağırtma,
Arş için dilekçesini, ağyâr elinden dağıtma.
EMEK KUTSAL, GAYRET BÜYÜK, KARŞILIĞI HAKK KATINDA,
GÜNAH İNSANIN SIRTINDA YÜK, CİHANIN DÖRT BİR SATHINDA.
YIKMA şair çardağını, şiirler kalıyor öksüz,
Kırma iksȋr bardağını, âşığın mızrâbı sözsüz,
Açma yârin yaşmağını, kalır sonra iki gözsüz,
Nefse vuran tokmağını, alınlarda kara yüzsüz.
ŞAİRLE/YAZAR BİRLEŞSİN, KALEMLERİ AĞLATMASIN,
BİRLİK OLSUN DA DİRLEŞSİN, GÖNÜLLERİ DAĞLATMASIN.
YIKMA garipler bağını, bir gün olur bülbül konar,
Genişlet sevgi ağını, Yaz mevsimi sular donar,
Unutma çocuk çağını, damarında kanın kaynar,
KEMÂLİ’nin aşk dağını, Mecnun olan ancak sayar.
GARİP GELDİK BU DÜNYAYA, HAMURUMUZ KURU BALÇIK,
DÜŞMEYELİM BİZ TONGAYA, ÂMELİNLE YOLLARA ÇIK.
|