ÇIPLAK MEDENİYET (!...)
Eklenme: 19.11.2015 07:04
Almanya Manheim Şehri Mevlâna Camisinde İzzet hocanın bir vaazını dinlemiştim.
Saadet Asrında, Mescid-i Nebevi’de peygamberimiz etrafında devamlı cemaatle namaz kılan sahabelerden biri, birkaç gündür mescidde görülmemiş.
Cihan Peygamberi, yokluğunu fark ettiği bu sahabenin evine bir kişi göndermiş.
Evin kapısı açık olduğundan, dövmeye gerek kalmadan içeriye giren kişi, namaza gelemeyen sahabenin hanımının bir teknede banyo yaptığını görünce, deliye dönmüş.
“Peygamber gözleri gören bu gözler, nasıl olurda namahreme bakar, çıplak halde görür diyerek feryatla oradan uzaklaşmış ve dağlara kaçmış.
Günler birbirini kovalarken, peygamberimiz emriyle mescide çağrılmış ve deli/divaneye dönen sahabe gelmiş.
Peygamberle göz göze gelmek istemezken, namaz kıldıktan sonra selam verirken, göz göze gelmiş ve o anda ruhunu teslim etmiş.
Asrın materyalist, kemâlist, bilmem hangi “…ist” ve ateist zihniyetine bu olayı anlatırsanız, şaşırıp kalırlar, medeniyet ve çağdaşlık adına ahkâm keserler. Seni ve o zihniyeti suçlarlar.
Bizi düşündürmeye ve kendimize gelmeye zorlayan, başka bir tarihi kırıntı daha verelim:
Utbe Bin Gulam; hidâyete ermediği zamanlarda, Rabia isimli bir kadının gözlerine âşık olur. Durumu Rabia’ya anlatırlar. Rabia iki gözünü çıkararak, bir tepsi içerisine koyarak Utbe Bin Gulama gönderir:
“- Benim gözlerimin güzelliği, bir Müslüman’ı yoldan çıkarmasın, zinaya vesile olmasın..”
Bu olaydan sonra, Utbe Bin Gulam hidayete ererek, “Allah dostu” olmuştur.
( 1996 Ramazan ayı, Emirsultan cami kürsüsü- Bursa )
EVET, bu tür tarihi olayları, nefsimize ağır gelecek nice ibret ve hikmet örneklerini görmemiz, okumamız mümkündür.
Sadece kendini değil, kendi dünyasını değil, bizleri de ahreti de kurtarmak için ömrü hayatlarını ilme, amele, imana, takvaya ve tebliğe veren nice gönül eri, dostu, mücahit ciltler dolusu kitaplar miras bırakarak tarih kabristanına ve gönüllere gömülmüşlerdir.Bu asır imkanlarında yok olan bir şeyin olmadığı günümüzde, en büyük ayıp,okumamak, öğrenmemek, düşünmemek ve hayata tatbik etmemektir.
Bunan adına ben ÇIPLAK MEDENİYET diyorum. Madde ve mânada çıplak, üryan ve başıboş bir medeniyet girdabında bocalıyor, çırpınıyor ve feryat ediyoruz.
Medeniyet soyunmak, çıplak gezmek, iffetten uzak kalmak, dini emirlere ve temel değerlere karşı gelmek, yapamadıklarını yapanları tan etmek değildir.
Bir dostun biri anlattı. Farz olan Tebliğ görevini yaparak birisine ikazda bulunurken:
“Sen uçta, bizde eteğinden tutarız”, “dedemi bu kafa yapısından nasıl kurtaralım” demiş.
Asr-ı Saadet toplumundan, kaos ve Kıyamet asrının eşiğindeyiz. Zaman gösteriyor ki; Cennet kolay değil, hem Cehennem lüzumsuz değil..
Anlayanlar için yine bir şiirimle yazımı bitireyim.
ALDILAR!..
BENİ “BEN” DEN ALDILAR, bâtıla götürdüler,
Ruh kökümü çaldılar, olmadan bitirdiler,
Günahlara daldılar, şer kapıdan girdiler,
Zor yokuşta kaldılar, bulmadan yitirdiler,
ASRIN MEDENİYYETİ, ÇAĞDAŞ KAFALAR BÖYLE,
GÖRDÜK ŞER DENİYYETİ, DOĞRU DEĞİLSE SÖYLE.
ANALARI ALDILAR, anne yaptılar ismi,
İffetini çaldılar, metâ, mal oldu cismi,
Sevmekten usandılar, sandıkta kaldı resmi,
Kor ateşte yandılar, doğru desem, abes mi?
DEVİRDİLER ÇINARI, YALANLA UYUTTULAR,
AKAN NÛRLU PINARI, GÖZEDEN KURUTTULAR.
ADALETİ ALDILAR, mülk temeli dediler,
Doymaz bilmez kafalar, yetim hakkı yediler,
Etiketli yaftalar, özgürlük istediler,
Fikirlerde paftalar, hürriyet vermediler,
İZİNLERİ BİTMEDİ, UYANMADI YATANLAR,
KULAKLAR İŞİTMEDİ, OLMAZI DAYATANLAR.
KANUNLARI ALDILAR, sinekler deler geçer,
Zalimlerin kamçısı, mazlûma kefen biçer,
Yolcularla, hancısı, gece/gündüz hep içer,
Zarar verir damçısı, garip, yetimi seçer,
ADALET SARAYLARI, OT GİBİ BİTER OLDU,
CÜMLESİ, ALAYLARI, ADALETSİZLE DOLDU.
LÂİKLİĞİ ALDILAR, Vatan, Millet, Sakarya,
Her kafadan bir ses, Fırat coşkun akar ya,
Kukuletalı bir fes; Yunan uşağı parya,
Hakkın kelâmını kes, vebâlde yük angarya,
ELLERDE KİRLİ KALEM, EKRÂNLAR LAĞIM GİBİ,
BUNU BİLİYOR ÂLEM, SÜTUNDA YAZAN HİPPİ.
DEMOKRASİ ALDILAR, Demokles’in kılıcı,
Kesmez ama korkutur, bulunuyor alıcı,
Lafla kilim dokutur, antikada halıcı,
Okullarda okutur, büyük bir kurtarıcı,
YAĞLI URGAN BOYNUNDA, CELLÂT OLDU DEVRİMCİ,
BOZUK MAYA SOYUNDA, NELERİ DEVİRİMCİ?
HÜRRİYETİ ALDILAR, insan hakları bağlı,
Umut kaldı hazarda, geri kafalı çağlı,
İbret ile nazarda, medeni oldu dağlı,
İffet şimdi pazarda, rüşvetin adı yağlı,
BU ZAMANIN FENDİNE, İLİM/İRFÂN DOKUMA,
ASLINA DÖN, KENDİNE, SANA DERLER OKUMA.
ZÜRRİYETİ ALDILAR, rağbette var tüp bebek,
Sahnelerde yosmalar, palyaço, hem de şebek,
Kelepçeli tasmalar, haramla şişkin göbek,
Değerlere kusmalar, çamurlar yığın, öbek.
AHLAK DÜŞTÜ ÇUKURA, DEĞERLERE KİR DÜŞTÜ,
ŞEHVET DOLU UÇKURA, KUZGUN LEŞE ÜŞÜŞTÜ.
DİN, İMANI ALDILAR, Tarikat oldu kambur,
Neslimi arıyorum, meyhânelerde tambur,
Ak saçlar tarıyorum, bedenim kaldı bodur,
Yandım, hep yanıyorum, temel sebebi budur,
PEYGAMBER, KUR’AN ÖKSÜZ, DİN İÇİNİ OYDULAR,
FİKİRLER KALDI ÖKSÜZ, YENİ BİR DİN KOYDULAR.
SİYASETİ ALDILAR, tellâklar oldu vekil,
Meclisin kapısında, kantara gir de çekil,
Anlayış yapısında, varsa parayı sökül,
Rekabet yarışında, kürsüde sanki Herkül,
PARTİLERİN HALİ NE, BAŞKANLAR NUTUK ATAR,
BAKAR KENDİ FALİNE, YAN GELİR, UYUR YATAR.
KEMÂLİ’Yİ ALDILAR, şiirde kalem mahzûn,
Bülbül ötmüyor gülde, bahçede lâle mahzûn,
Derde düşen gönülde, Millet-i Âlem mahzûn,
Penceredeki tülde, Ay, Güneş, hâle mahzûn,
İTİMADI ALDILAR , MÂRİFETİ ÇALDILAR,
BİLEREK ALDANDILAR, KİN, GAFLETTE KALDILAR.
|