:: YAZI

Eklenme: 27.10.2006 08:18 


* Doç. Dr. Mustafa Türkmen tarafından hazırlanan bir araştırma sonuçları; piyasada satılan hazır gıda maddelerinin ülkemizde insan sağlığını ciddi biçimde etkileyecek derecede katkı maddeleri içerdiği, tüm çabalara rağmen medya aracılığıyla ilan edilmediği ileri sürülmektedir. ( İsabetli bir görüştür. Bir zamanlar Coca Cola'nın zararlı gizli raporunu yayınlanan bir İstanbul gazetesi ile reklamlarında yer vermeyen televizyonu, büyük miktarda reklam parası aldığı için, bugün bu marka kolanın meddahı halinde reklam yapmakta, maziyi unutmaktadır.)
Günümüzde gıda sektörünün büyük bir tröst haline geldiğini, son yıllarda kanser vakalarının neden devamlı artış gösterdiğini düşünmeye davet eden doktor; zararlı ve zararsız "E" maddesinden örnekler vermektedir. En tehlikeli kanserojen katkısı olan "E330" un yediğimiz birçok gıda maddelerinde yer aldığını belirtmektedir. E121,E110 içeren katkıların; ABD., İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Japonya ve daha birçok ülkede yasaklandığını belirten doktorun, bu maddelerin ülkemizde renkli draje çikolatalarda ve kaymaklı bisküvilerde kullanıldığını ileri sürmektedir.
Tüm salamlarda E250 katkısının bulunduğu, tüm teneke konserve ve turşular, hazır çorbalar, olips, knor, 7up, schweppesin tüm ürünleri, jelibon, Ülker lüks gofret, Tamek yaprak sarma, Eti Puf, Ülker Çokokrem, Fanta hortakal, Cinomel, Albeni gibi daha niceleri için dikkatlerimizi çekmekte, tehlike çanları çalmaktadır ( Bu sahada daha geniş bilgi için bakınız: "Sağlık Hazinesi" Halk İlaçları, İlhan Yardımcı, Aralık 2005, Dizayn Ofset/Bursa s. 28.)
Sadece doktor Mustafa Türkmen'in araştırma raporu değil, internet siteleri, hazırlanan kitaplar, yapılan araştırmalar, yayınlanan resmi raporlar ile resmi ağızların beyanatlarına göre, insanımız göz göre göre zehirlenmekte, sağır kulaklar olup/bitenleri duymamaktadır. Not edin, düşünün ve siz de araştırın...
* Konya, Meram İlçesi, Alavardı Mahallesi, Sarnıç Camisi imamı Ali Osman Türkmen bir Cuma vaazında; "Düğünlerde dans, yatakta yapılan zinanın ayakta yapılan şeklidir." Dediği için tahkikat açıldı, boyalı ve besleme medya ayağa kalktı.
On yılda boşanma oranlarının % 340 arttığı, Sperm Bankasının kurulması için ciddi ve hukuki çalışmaların yapıldığı, sadece İstanbul'da 19 bin civarında eşcinselin bulunduğu, Türkiye genelinde 350 bin genelev kadını ile 670 bin kadar telekızın var olduğu, icraat gösterdikleri, ahlaki çöküntünün yaşandığı, Batı düşüncelerinin iflas ettiği,Arjantinli yazar Jorge Luis Borges tarafından hazırlanan bir araştırmada tangonun bir genelev sürüngeni olarak, Arjantin genelevlerinde meydana çıktığı, şehvet ve hiddetin ifadesi olduğunu, böyyük Hürriyet Gazetesinin 18 Ocak 2004 tarihli Pazar ilavesinde yer aldığı, imanın söylediği sözün, İngiliz düşünür Bernard Shaw adlı bir dahinin (!) olduğu gerçeklerini nereye gizleyeceğiz?...İmamın sözleri yerine, bu adamın sivri dilini kesebilirmisiniz?..
4 Mayıs 2004 tarihli Vatan gazetesindeki köşesinde Zülfü Livaneli, "Sivri Dilli Bir Adam" başlıklı yazısında, zeki adamlar tarif edilirken, dans hakkındaki görüşünü de aynen aktarmış: "Dans etmek, yatay bir isteğin dikey anlatımıdır" Ancak bunu söyleyen bir imam olursa softa, Bernard Shaw söylerse, zeki ve dahidir. (Daha detaylı olarak bakınız: Anadolu'da Vakit Gazetesi, 9 Temmuz 2006/Pazar, Ayna, Hasan Karakaya )
* Dünyada yirmi türü bulunan Şakayık bitkisi, en büyük gen merkezi olarak kabul edilen Türkiye'de koruma altına alındı.
2001 yılında araştırma başlatan Yalova Atatürk Bahçe kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü çalışmalar neticesinde, ıslah ve üretime başladığı görkemli çiçek, şairlerimizin de mısralarında yer alır.
* Sol ve sağ eller, solculuk ve sağcılık yıllardan beri tartışılarak, birileri tarafından bir yerlere götürülmek istenir. "Sağ" ve "Sol" kavramları Kur'an-ı Kerim'de de mevcuttur. Arzu edenler kaynaklara da bakabilirler. Önemli bir notu sizlere aktarmak istiyorum. 13 Temmuz 2006/Perşembe tarihinde, TV. 5 kanalında, "Gönül Sohbetleri" programında, ilahiyatçı Enver Baytan hoca, Peygamber Efendimizin giyim/kuşamları üzerinde konuşurken şöyle dedi: " İki yarım elmadan, sol eldeki elma daha tez çürür." Siz ne dersiniz?..Hikmetler ve ibretler âlemi bir dünyada yaşıyoruz. Araştırın ve düşünün..
* DUA; varlığımızı ötelere taşıyan kristal bir an, kalbimizi dudaklarımıza komşu eyleyen duru bir nefes, bakışlarımızı gabya açan billur bir pencere, niyetimizi ümide ulaştıran kanatlı bir melek, nefesimizi semalara taşıyan yumuşak bir rüzgâr, cılız sözlerimizi, ebedi meyvelere dönüştüren kutlu bir ağaç ve kalbimizi yalnızlık ve yetimliğin toprağından sıyırıp, sonsuz baharların çiçeği eyleyen bereketli bir tohumdur. Ayni zamanda, Rabbani bir lütuftur.
Karıncalaşmış, paslı yürekler cilalanmış, yalvarış ve yakarışla işte bir dua örneği:
"Allahım bize belasız bir yaşama, ihlaslı bir din, riyasız bir amel, azapsız bir afiv, sorgusuz mağfiret, hesapsız bir Cennet, Cemal, lütfet. Bizi ölmeden önce affet. Ölüm esnasında bize merhamet et. Öldükten sonra da bize azap etme. Ölüm sarhoşluğunu bize kolay kıl.Allahım bizi bunlarla rızıklandır." Amin!..

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem