KORKUTUCU, ÜRKÜTÜCÜ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ…
Eklenme: 22.09.2014 10:49
“Resmi rakamlara göre; 3500 madde bağımlısı, 25 bin sigara, 20 bin alkol içen çocuklarımız yanında, Bonzai salgını bir afet halinde genç nesilleri sarmış durumda. Bu salgın Bursa’da rekor halde nerede ise marka haline gelmiş..
Mezun olan binlerce öğretmen tayin bekliyor. Okullar yetmiyor, öğrenciler dışarıda. Bursa’da en az yedi bin dersliğe ihtiyaç var. 4500 öğretmen açığı bulunuyor. Rehber öğretmen yeterli değil, 750 öğrenciye bir rehber öğretmen düşüyor. 44 bin öğrenci TEOG’a girdi, 310 puanla Anadolu liselerine giriş varken, 350 puan alan çocuklarımız dışarıda kaldı.Bursa, LYS’liler ortalamasında, otuzuncu sırada. Okul öncesi eğitimde. Çağ nüfusunun % 35’i okula gidemiyor, 110 bin kişi okuma/yazma bilmiyor. Tüm liselere kayıt yaptıran öğrencilerin % 50 si mezun olamıyor…” bu çarpık, korkutucu, ürkütücü ve düşündürücü. İnsanlar; yalanla dolanla talanla aldatılıyor, kandırılıyor ve yönlendiriliyorlar.
Kimi din adına, kimi soyluluk adına, kimi askeri güç adına, halk yığınlarını sömürürken, çağımızda demokrasi denilen kapitalist sömürü çarkında yöntem değişmiş, sömürme değişmemiştir. Televizyonlarda ve mitinglerde, kahrolsun şeriat yaşasın laiklik diye bağıran sözüm ona Atatürkçü elit, Cumhuriyeti koruduğunu zannediyor. “
İfadeler,bir eğitimcinin kaleminden alındı.
Hep karamsar, hem korkutan, hep ürküten, hem düşündüren acı gerçekler bunlar, “İyiye/Güzele/Doğruya” hasret kaldık …
Bütün kötülüklerin, şerrin, hıyanetin meddahlığını yapan çoğunluk MEDYA ile, ince yağdanlık ve yalakalıktan başka işleri bulunmayan cüce beyinler ile Akl-ı Evveller de ayrı bir yara, ayrı bir kaos..
“On yılda, on beş milyon genç yarattık her baştan” diyen yalancılar, talancılar, palavracılar, devirimciler de ayrı bir telden çalarken, karamsar olmak bir haslet veya meslek haline geldi.
Türkiye genelinde manzaralar da aynı. İktidar olup, muktedir olamayanlar yanında, muhalefeti fitne imtihanı haline getirenlerin hali yüz karası, tûfan adeta..
Kapitalin esir ettiği Müslümanlar; sefahat rekorları kırıyor, apayrı bir yara ve kangren olmuş hastalık halinde, katlarda/yatlarda, kuştüyü yataklarda, ballı/çörekli sofralarda, beş yıldızlı otellerde hayatını devam ettiriyor.
Dünya zaten kan gölü. Bebeklerin sütü kan, insanlar aç/susuz, evsiz, mekânsız ve ölülerle dolu bir kabristan…Zalimler zulme devam ederken, Müslümanlar başsız, lidersiz, başıboş ve gaflet içinde.
Kendilerine cemaat süsü veren niceleri, pastaları bölme kavgasında. Mücahitler, şimdi mütahit ve müsait.. Kur’an resim, İslam isim, insan cisim halinde.. Kıyamet kapıda veya bacada bekleniyor.
Cehalet rütbe, etiket, kol geziyor. Her kafadan bir ses, herkes fetva makamında ahkâm kesiyor. Âlim geçinenler, âlim bildiklerimiz, hıyanet içinde, menfaat yarışında..
Bu davaya, Kur’an’a, İslam’a, ümmete, Tevhide, Sünnete kim sahip çıkacak, cevabı yok.
Genel manzara, karamsar tablolar yanında, anlayanlar için, Kemâli’nin bir şiiriyle yazımızı bitirelim:
VARSA SENDE?...
Ağlayan göz, duyan kulak,
Anlatan söz, varan ulak,
Çağlayan öz, öpen dudak,
Sönmeyen köz, saran kundak,
VARSA SENDE, ER ADAMSIN,
YOKSA SERDE, BİR MADAMSIN.
Âsil vicdan ve asâlet,
Dolu cüzdan ve adalet,
Ulu Yezdân ve risâlet,
Kış’la, Yaz’dan, ve atâlet,
VARSA SENDE, İSTENEN KUL,
OLMA RENDE, HIZARI BUL.
Hep gülen yüz, iyi ahlâk,
Hatimde cüz, haram yasak,
Kararmaz yüz, damda oğlak,
Dört köşe, düz, biraz muğlak,
VARSA SENDE, TUZUN KURU,
GİTSEN HİNDE, SUYUN DURU.
Sert ve dürüst, eğilmeyen,
Put olan büst, sevilmeyen,
Zararlı rüşt, çevrilmeyen,
İnatlı kast, devrilmeyen,
SENDE HASLET, VARSA YANDIN,
BİTMEZ KASVET, HEM UTANDIN.
Mert ve cömert, varı veren,
Olmaz nâmert, ahû, ceren,
İstikamet, secde seren,
Tam isâbet, Vatan seven,
İNSANLARA, İHTİYAÇ VAR,
KAN CANLARA, OLURSUN YÂR.
KEMÂLİ der, var mı gelen?
Şahittir yer, şehit ölen,
Malından ver, âdil bölen,
Kabirde ser, daim gülen,
ÖNÜ CÎFE, SONU CÎFE,
SABUN, LİFE, CESET HİBE.
|