:: YAZI

Eklenme: 26.09.2006 04:33 


Şahsi kanaatim olmakla beraber¸ KÜLTÜR ve TURİZM Bakanlıklarının birleştirilmesi, cami ile dansözün bir araya getirilmesi, Cumhuriyet tarihinin en büyük hata ve ihanetleri arasında yer alır. Gelecekte tarih bunun pisliklerini yazıp, hesabını soracaktır.
Kanla, canla, irfanla kazanılan Kurtuluş Savaşının genç delikanlısı Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne aziz milletimizin millî sinesinde çok sayıda hata ve ihanetler olmakla beraber; temeli kültüre dayalı Cumhuriyet tarihinde kültürle turizmi birleştirmek kadar gülünç, acayip/garaip ve ihanete dayalı bir tutum olamaz.
"Her türlü fikir, sanat ve âdet varlıklarının hepsine kültür diyoruz.Bir ağacın çiçek ve meyveleri ne ise, bir toplumun kültürü de odur.Kültürünü olgunlaştıramamış veya kaybetmiş milletler; meyve verememiş veya meyveleri dökülmüş ağaçlara benzer. Bu ağaçların; bugün olmasa da, yarın kesilip odun olarak kullanılmaları mukadderdir.
Bir Milletin "Kültür Kökleri"; yaşama ve yükselme yollarını açar ve aydınlatır. Geçmişle geleceği birbirine bağlamayan Kültür Kökleri, her gün değişik bir kültür ve düşünceyle yetişmek; o milleti çürütür, yerle bir eder.
Gerçek kültür; hakiki din, yüksek ahlâk, fâzilet ve hazmedilmiş ilimlerin potasında kaynayarak/eriyerek olgunlaşır. Dinsizlik, ahlâksızlık ve cehâletin hakîm olduğu toplumlarda; gerçek kültür değerlerinden bahsetmek paslı kaşıkla bal yemeğe benzer ki, insanların ondan faydalanması mümkün değildir.
Başka milletlerin kültür değerlerini alanların varlık ve bekaları gülünç ve aldatıcı olup, gelecek aydınlık değildir.
Millet hayatının âhenk ve istikameti ile kültür değerlerinin duruluğu bozulduğu zaman; "Millî Ruh" imbikleri çalışmaz, medeniyet ve kültür bunalımı başlar."
Kriterlerine göre kültürün anlamı buysa, Atatürk'ün ifadesiyle Cumhuriyetin temeli kültürse; turizm anlayışı ile kültürü hangi kefelere yerleştireceksiniz?.Kültür değerlerimiz ile turizm gayretlerini nasıl yan yana getireceksiniz?.
Turizm uğruna musluklarından şarap akan beş yıldızlı oteller yaparsanız, turistlere "Türk Lokumu" ikram eder, "Milli Dansöz" oynatarak, çiçeklerle karşılarsanız, her türlü zinayı meşrulaştırır, kültür değerlerimize taban tabana zıt programları turist çekmek için devlet eliyle uygularsanız, özel kurum ve kuruluşlara müsaade eder, teşvik ve prim verirseniz, işin içinden çıkamaz, tarih önünde ve millet iradesinde ihanetin bedelini ödeyemezsiniz.
İl ve ilçelerde bulunan, il özel idare genel sekreterliğine bağlı kültür ve turizm müdürlükleri yeniden tanzim edilerek atanan müdür ile, 25 şube müdürü, 8 daire müdürü, sekreter yardımcısı kadroları da bulunan Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı yanında, Bursa Kültür Müdürlüğünü de bilir misiniz?. Turizm müdürlüğü birimleri, kütüphaneler, Güzel Sanatlar Galerisi ve müzelerde görev yapan 90 kadar kişinin görev yaptığı, ecdattan kalan tarihi ve ahşap bir bina içerisine sıkıştırılmış bir müdürlük.. Zaman içinde özelleştirmeyle gelen bir nevi sürgünlerin, tenzil-i rütbe sahibi siyasi kıyımlara uğramış kadroların odalara sıkıştırıldığı bir makam.."DÖSİM" isimli kitap satışı mağazasının da kılavuzla bulunabildiği, devlet kitaplarının satış dertleri, rekabet gayretleri/üzüntüleri olmayan memurların maaş aldığı bir müdürlük.
Evet, devamlı sorulan bir soru gündemde: Yıllarca vekil olarak görev yaptıktan sonra, mahkeme kararı ile asaleten atanan Ahmet Gedik'in başında bulunduğu Kültür Müdürlüğü ne yapar? Bunca kadro ne iş yapar, neler yapar?..
Âşıklar Bayramı, özel programlar yapılır, kültür müdürlüğü salonda yoktur. Kültürle ilgili çok sayıda geceler, etkinlikler yapılır, kültür müdürlüğünü buralarda göremezsiniz. Okullarımızda yapılan bütün kültür etkinliklerinde; kültür müdürlüğünü bulamazsınız, göremezsiniz. Bursa'da ilk özel kütüphane açılır, vakıf ruhunda hizmet verir, açılış merasiminde ve kütüphanede yapılan çalışmalarda kültür müdürlüğümüzü göremezsiniz.Bir kere olsa bile, kültür müdürlüğünün kütüphaneyi ziyareti görülmemiştir. Unutmamak ve hak yememek gerekirse; Millî Kültürümüzün neresinde bulunduğu münakaşa edilen, halktan uzak, Devlet Bölge Senfoni Orkestrası ile Klasik Türk Müziği korosu ara/sıra konserler verir, belli dinleyicisi vardır. Talep olursa, yeni eseri çıkanlara bandrol, aylık bordrolar hazırlanarak maaşlar verilir. Bir yıl içerisinde kaç gün faal çalıştıkları belli olan Turizm İrtibat Bürolarında, turistlere sözüm ona broşür verilir, rehberlik yapılır. Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde açılan sergiler zaten bellidir, bir avuç meraklı ziyaret eder. Kütüphaneler ve müzeler ayrı bir kambur, ayrı bir konu salkım/saçak..Daha bir şeyler yapıyorlarsa, söylerler ilave ederiz.
Belediyelerimizde bulunan Kültür Daire Başkanlıkları tarafından yapılan etkinlikler, meydana getirilen eserlerin, Kültür Müdürlüğü çalışmalarını gölgede bırakır demek mümkündür.
Kültür Müdürlükleri bu noktada iken, İl Özel İdare bünyesinde genel sekreterlik ve daire başkanlığı ihdas edilmesinin de ne demek olduğu tartışılabilir.
Yine benim şahsi görüşüme göre, kültür müdürlükleri lağvedilmeli, bu görev belediyelere bırakılmalıdır. Yazıktır ve günahtır milletin parasına. Devletin küçültülmesi buralardan başlamalı, kadrolar başka yerlere aktarılmalıdır. Kültürle turizmin bir arada yürütülmesi hiç, ama hiç mümkün değildir.
(İstanbul/Kartal Belediye Başkanlığı "Ramazan Etkinlikleri" içerisinde;
13 Ekim 2006/Cuma günü, saat 20.30 da Kartal ilçe Meydanı "Ramazan Çadırı"nda vereceğimiz konferansa davetlisiniz. Bekleriz. İrtibat tel: 0535 477 73 90 )

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem