KUR'AN'A HAKARET BUNDAN DAHA BÜYÜK OLAMAZ...
Eklenme: 18.07.2006 05:47
"Üç milyar insanın tabi olduğu Hazreti Kur'an, ebedi ve değişmeyen ilahi prensipleriyle, topyekun beşerin mutluluğunun ve o mutluluğu ulaştıran en kestirme, en aydınlık yolun göstericisi olarak eşi ve benzeri bulunmayan bir kitaptır.
Hazreti Kur'an'ı anlatmaya güç yetmez, kalem ve sahifeler yeterli olmaz. Denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa yine yetmez...
O, doğmayan ve doğurmayan ağızdan, doğrudan doğruya onun ağzından konuşan ve hüküm veren Hazreti Kur'an'dır...
Kesin doğrulara ermek, beşeri sistemlere hayat vermek, Hakkın kaynağı, pınarı, külliyatı Hazreti Kur'an'dır...
Karanlıkları aydınlatan kâinatın bütün sırlarını, kesin buyruklarla açıklayan Hazret-i Kur'andır.
Kâinat sedefinin en üstün varlığı insanın kıymet ve değeri ölçüsünde, bunun kalp, ruh, akıl ve cismaniye tini nazar-i itibara alarak yüksekler yükseğinden nüzûl ile insanlık ufkunda tûlu etmiş, en mükemmel mesajlarla donatılmış ilahi kanunlar mecmuası hazreti Kur'an'dır...
Yolların kaybolduğu, izlerin silindiği, ışığı görmek için feryad eden nesillerin kurtuluş reçetesi, bütün sözleri, bütün eylemlere Hakan Hazret-i Kur'andır...
İngiltere Lordlar kamarasında ayağa kalkan Gladiston isimli bir senatör aynen şöyle der: "Şu elimdeki kitabı görüyor musunuz?... Bu kitap Müslümanların kitabı Kur'an'dır. Bu kitabı Müslümanların elinden, dilinden ve gönlünden almadıkça davanıza ulaşamazsınız..."
EVET; Asırlardan beri bu kavga veriliyor. Müslümanların elinden, dilinden, gönlünden ve hayatından Kur'an esaslarını almak... Sadece ölülere okumak için güzel kaplar içerisinde duvara asmak... "Türkçe Kur'an ve Türkçe ibadet" oyunları, teraneleri ve tuzaklarıyla; Kur'an'ı Kerim'i yeryüzünden silmek, müslümanların elinden almak mücadelesi devam ediyor.
Dünün Gladistonları, Hempertleri, Lavrensleri, Ebu Cehilleri, Nemrutları, Firavunları ve nice zalimler ne ise; günümüzün Kur'an ve Din düşmanları ayrı değildir. "Haçlı seferleri" bütün hızıyla devam etmektedir. İhanet şebekesi Patrikhane'nin şer planları ve "Tek Devlet olma" mücadelesi bütün gücüyle devam etmektedir. "O" nu biz inzal ettik, Kıyamete kadar da biz koruyacağız" ilahi emri ile Hazreti Kur'an ve İslam gelecek inkılâbatı içerisinde en gür sedâ olacaktır."
Bu ifadeler "Gönülden Beyinlere" isimli eserimizden alınmıştır. Beyinden gönüllere değil, gönülden beyinlere giden yolu yakalamak, kaos asrında, kurtarıcı bekleyen insanımıza ancak gönülden gidilebilirse, beyinlerin yeterli ve geçerli olabileceğine inanan bir kişi olarak, eserimin ismini böyle koydum, görüşlerimde bir değişiklik olmamıştır.
Asrımızda nice beyinsizler veya cüce beyinler yüzünden bu hallere gelmedik mi? Helak olmuyor muyuz?... Yüce Kitabımızdan, imanınızdan, âmel ve ihlasımızdan tavizler vermiyor muyuz?.. AB. ne gireceğiz diye, nerede ise Kitabımızda bulunan bazı ayetleri değiştirme, Hadisleri kırpma, Veda Hutbesini kuşa çevirme gibi dini ödünler vermiyor muyuz?...
İşte bir oyun veya rezalet daha... İhlas ve imanından şüphe edilmemesi gereken, yıllardan beri çevresine bilgi aktaran, iman esaslarını yaymaya çalışan, Risale-i Nurlar içinde yoğrulan, çok sayıda eser ve makalesi bulunan Marmara Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Suat Yıldırım tarafından hazırlanan, Kaynak Yayınları (Işık Yayınları) arasında neşredilen Kur'an-ı Kerim'in Meâlini gördünüz mü, okudunuz mu?. Kitapçılarda 30-35 YTL. den satılıyor, herkese de tavsiye ediliyor.Bazı güçler tarafından desteklendiği, büyük planlar hazırlandığı da şüphe edilebilir. Türkiye'de ilk defa böyle bir meal hazırlanmıştır sanırım. Güzel kâğıda basılmış, güzel kapaklı, albeni diyen bir kitap...Kitapta; tahrip edilen, geçerliliği olmayan, hükümsüz bırakılan, Hıristiyan Dünyasının, özellikle Vatikan'ın destekleriyle dağıtımı yapılan, beslenen İncil'in Ayet mealleri, Kur'an ayetleri arasına kırmızı renkte yerleştirilmiş, ayet numarası verilmiş. Nereden çıktı bu oyun demeyin ve eseri tetkik edin Allah/Lillah aşkına..
Dünyada profesörlük makamına kadar yükselen Suat Yıldırım gibi hocanın, ilim adamının yaptıklarını, iyiliklerini, sevaplarını bir kalemde silen bu hatayı yapması, kelin görünmesi midir, gururun şeytana uyması mıdır, dönüş müdür, menfaat midir, rezalet midir, gizli bir oyun mudur, Vatikan'ın parmağı mıdır siz karar verin...
Bağımsız olduğuna inanmadığımız Diyanet İşleri Başkanlığı nerede?.. Kur'an Araştırmaları Vakıf ve dernekleri nerede?. İlahiyat Fakülteleri nerede?..İslam âlemi nerede?..Ehliyetli hocalar, kalemler, ilim adamları, âlimler nerede?.. Müslümanlar nerede?.. Bize ne oldu?..
Peygambere hakaret eden karikatür krizi dünyayı ayağa kaldırdı. Şeytan Ayetleri Kitabının yazarına ölüm fermanı çıkarıldı. Ayetleri kendi kafasına göre tefsir eden, ekranlarda palyaçoluk yapanlar halkımızın gönlünden çıkarıldı, telin edildi. İncil'i Kur'an ayetleri arasına yerleştiren, Hıristiyan Dünyasına yaranmak isteyen, Kur'an sayfalarını raflarda açarak satan, Ramazan aylarında istismar eden, radyolarda, televizyonlarda, konserlerde menfaat kapısı yapanlara ne demeli?."Diyalog" ve "hoşgörü" dolmalarıyla/simitleriyle insanımız, Müslümanlar nereye götürülmek isteniyor?. Hıristiyan ve Yahudiler ne zamandan beri bizim dostumuz, Müslümanların dostu?.. Fitne çıkaranlar, birlik/beraberliği bozmaya çalışanlar, Kur'an ve sünneti birbirinden kopararak yeni bir din anlayışı meydana getirmek isteyenler kimlerdir?. Asrın Tabibi Bediüzzaman'ın risalelerini kalıptan kalıba sokan, trilyonları kazanan, bir vakfın yayını Kur'an tefsirinde, Nisa Suresi tefsir edilirken, risalelerden alınan aslı olmayan kaynakları koyarak, zinaya kapı açanlar kimlerdir?.İnsanımız ve Müslümanlar nereye götürülmek isteniyor?..Hıristiyanlar ile Müslümanları ayni kefeye koyarak, Filistin topraklarını kana boyayan Yahudilere kucak açanlar, papazlarla sarmaş/dolaş olanlar kimlerdir, ne yapmak istiyorlar?..Kur'an, Peygamber ve dini anlatmak için dolar almadan konferanslara gitmeyen reformcular kimlerdir?. Radyolarında hatimler indirerek, zikirli ilahilerle dinleyenleri kandırarak, Hacca götürdükleri insanları yarı yolda koyanlar, yaşlıların kefen paralarını ceplerine indirenler kimlerdir?. İmza günlerinde, konferanslarında, parmakları kırılırcasına eserlerini imzalayıp, köşeleri dönenler, sonra da ahkâm kesenler kimlerdir?. "Rüyamda Peygamberi gördüm. Herkes bir bayrak alarak, radyonun konserine gelsin" diyerek, zavallı ve önünü göremeyen Müslümanları kandırıp, salon ve stadyumları dolduranlar kimlerdir?. Sakalı, sarığı, cübbeyi, şeyhi, mollayı, mensubu bulunduğu tarikattı paravana ederek, terlemeden, çalışmadan müritlerinin sırtından geçinenler, ders verdikleri kimseleri ikinci/üçüncü/dördüncü eş olarak alanlar kimlerdir? Mezarlıklarda balon doldurarak, Kur'an ayetlerini satanlar kimlerdir?. Kur'an Kursları tabelaları altında ticaret ve siyaset bezirgânlığı yapanlar kimlerdir?. Din tacirleri, baronlar, Edille-i Şeriye'ye ilave edilen abiler, müritlerini uçuran şeyhler kimlerdir?.
İbret alınmadığı için tekerrür eden tarihte buna benzer nice olaylar meydana gelmiş, Makam-ı Resülullah'ı temsil eden adamlar bile hıyanet içinde bulunmuşlardır. 30 sene süren hilafet makamından sonra niceleri gelip/geçmiş, niceleri tarihe kara bir leke olarak karanlık icraatlarını yazmışlardır. Emeviye Hülafasından Velid İbni Yezid, Kaf Suresinde inatçı kâfirleri Cehenneme atacak olan ayet üzerine eline aldığı Kuran-ı Kerimi yay ve oku ile paramparça etmiş, yine Emevi Halifelerinden Abdülmelik tahta çıkar çıkmaz, Allah kelamına hakaretler yağdırarak, Kur'an'ı rafa kaldırmıştır. Hilafet makamında bulunanlar bu gibi hallere düşerken, asrımızın cehaletinde ve menfaat odaklarında bulunan insanların da ihanetleri gündeme gelebilir, olabilir demek mümkündür. Önemli olan; uyanık olmak, doğrularda direnmek, altın taslar içinde sunulan zehirleri içmemektir.
Müslümanlar, özellikle müminler aldanmaz, önündeki çukuru görür. Aldansa bile, bir kere aldanır, başkalarını da aldatmaz..
Kıyametin eşiğinde, kaos asrında, hüsranda bulunan insanlık âleminde ey Müslüman titre ve kendine dön!. Dost ve düşmanını iyi tanı. Bu tür yayınları alma, satanlara boykot et. Baronları dinleme, oyunlarına gelme, tuzaklarına düşme. Sen oku, sen öğren, sen öğret... "Ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya ikisine yardım eden ol, dördüncüsü olma." Hadis-i Peygamberi'yi unutma!.
Müslümanlar ne zaman uyanacak, kitabına ne zaman sahip çıkacak?..Bekliyoruz...
|