:: YAZI

Eklenme: 28.02.2011 15:02 


TV. 5 tefekkür programında, canlı yayında dinlemiştim. Almanya'da bulunan anaokullarında misyonerlik faaliyetleri ile asimilasyon çalışmaları had safhaya ulaşmış.
Bir anaokulundaki asimilasyon anlatılırken, enteresan bir örnek verildi. Grant tuvaletli, traşlı, güzel giyimli bir bey, bir sabah anaokuluna gelir. Elinde iki torba çikolata vardır. Ağızları henüz süt kokan yavrulara çikolatayı bizzat kendi dağıtır, sahte gülücükler gönderir. Çocuklarla iyi bir diyalog kurarak, konuşmalar yapar.
Aradan birkaç gün geçer, aynı adam yakasında haç, üzerinde papaz kıyafeti ile aynı okula gelir. Elinde yine iki torba çikolata vardır. Çocuklar kendi aralarında söyleşirler: "Bu amca bize çikolata getiren amca değil mi? Evet o..." Papaz çikolataları yeniden dağıtır ve misyoner tohumlarını ekmeye başlar.
Yaşanmış olan bu olay ve buna benzer daha nice misyoner faaliyetleri ile asimilasyon hareketleri saymakla bitmez. Yeni dünya düzeninde bocalayan asrın insanları, gerçek kurtarıcıyı beklerken, şer güçler de boş durmuyor, akla/hayale gelmeyen oyun ve tuzaklarla çalışmalarını sürdürüyorlar. Maddi meseleleri, sıkıntıları yok. Arkalarında ABD. AB. NATO, Vatikan, Siyonizm, masonluk ve diğer şer güçler ile emperyalist uşakları ile maşaları var.
Bizdeki ve İslam alemindeki 'mücahitlerin müteahhit ve müsait' olduklarını söyleyen bazı dostlar, insafsız değillerdir. "Mücahid" kelimesini söylemekten dahi korkar hale geldiğimiz bir zaman diliminde, muhafazakar ve tutucu olanlara şimdi "Radikal" diyorlar, moda haline geldi. Temelleri sarsmak, bozmak, dinin içini boşaltma, neyise "Ilımlı Din" meydana getirmek için bütün şer güçler gayret gösteriyor, biz de tıpış tıpış bu tuzaklara düşüyor, gaflet uykusuna devamla, hâla birbirimizi yiyoruz gibi geliyor bana. A'dan Z'ye kadar tarikat yapılanmaları, pasta dilimlerini ve dolmaları yutmalar, Kur'an ve sünnetten kopan insanlık, fetva veren sözüm ona ilim adamları, alimler, yol gösterenler, baştakiler ve maddi güç sahibi borazan başı liderler, değerleri bir yere götürüyorlar karamsarlığını söylemek insafsızlık olmasa gerek..
"OL!" deyince yaratan, boş kubbeyi donatan, kâinatı idare eden ve bir gün Kıyameti koparacak yüce Yaradan'ın emri ile, sadece bir cemaat Kıyamete kadar Hakkı tutacak, Âhir zamanda 73 fırkaya bölünecek ümmetin, 72 fırkasının Cehennemlik olacaktır ilahi emri, boş değildir, bizim hoşumuza gitmeyebilir.
Ezelden ebede kadar; "LÂ... diyenlerle "İLLÂ..." diyenlerin mücadelesi devam edecek, hak ile batıl kavgası eksik olmayacak, Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. Bizim en üstün varlık olarak yaratılmamızdaki hikmeti bilerek, kulluk görevlerimizi bilerek ve yaşayarak yerine getirmemiz, Cennetle müjdelenmekte, ebedi âlemi kazanmamıza vesile olacaktır. Yaratılan bu evrenin bir sahibi vardır, en iyisini elbette O bilir.
Bugün yazımı kısa kesmek istiyor, bir şiirimi tüm yazarlarımıza ve okuyanlara ithaf
ediyorum:

İNERSE NÜZÛL
"MİSAFİRSİN BU HANEDE, EY GÖNÜL,
UMDUĞUNU DEĞİL, BULDUĞUNA GÜL.
HANE SAHİBİ (CC.) NE DERSE, O OLUR,
NE KİMSEYE SİTEM EYLE, NE ÜZÜL."
(LA EDRİ, OSMAN ABDÜL'DEN )

DÜNYA MİSAFİRHANE, SEN BİR YOLCU,
ÂMELLER OLSUN; SAĞCI, İSTER SOLCU,
ÜMİT PAZARINDA BULUNMAZ KOLCU,
BACASIZ SERMÂYE İŞTE FUTBOLCU,
SİTEMKÂR OLMA, FİKİR/ŞÜKÜRLE GÜL!
HAK NE DERSE O OLUR, ETME MERAK,
KADER-İ İLÂHİ EMRİNE BIRAK,
RIZÂ KAPISINDA ŞEREFLİ ÇIRAK,
MADDE ESÂRETTEN KALIRSAN IRAK,
NEDÂMET TOKMAĞI YEMEZSEN ÜZÜL!
KIRMA GÖNÜL KÂSEYİ, USTASI YOK,
DÜNYA BU: KİMİ AÇ GEZER, KİMİ TOK,
BAHARI BEKLER İKEN, OLURSA ŞOK,
YOKLUK İÇİNDE VARLIK OLURSA ÇOK,
RAHMET DERYASINDA YÜZ, HEM DE SÜZÜL.
ALTINDAN AĞACIN, ZÜMRÜTTEN YAPRAK,
GÖZÜNÜ DOYURUR BİR KÜREK TOPRAK,
KARUN'A KALMAMIŞ BU DÜNYA, AHMAK,
KEMÂLİ ŞİİRDE, KAOSTON ÇIKMAK,
DİL SÖYLEMEZ OLUR, İNERSE NÜZÛL.
DİP NOT: Kendisi ile yakinen görüşen, rahlesinde fikir alış/verişinde bulunan, asrımızın büyük ilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocamızın rahmet-i rahmana kavuşması hepimizi üzmüştür. Rahmetler dileriz.
EZELDEN EBEDE AKAR...
EMİR GELDİ HAK KAPIDAN, YÜRÜDÜ NECMEDDİN ERBAKAN,
VÂDE DOLMADIKTAN SONRA, ÖLEBİLİR Mİ HER BAKAN?
VUSLAT SEVGİLİYE KADAR, GÖNÜLLERİ AŞKTIR YAKAN,
RUHLAR SU MİSALİ GİBİ, EZELDEN EBEDE AKAR.
KEMÂLİ (İLHAN YARDIMCI)

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem