ABD\'NİN YENİ İSTİSMAR VE OYUN ARACI: CEMAATLER...
Eklenme: 11.02.2011 15:19
Birilerine göre "Büyük Şeytan" , birisine göre "Eriyen Aysberg", birilerine göre "Dünyanın Jandarması", bazı yazarlara göre "Sam Amca", bana göre de "Buçuk Tarihli Devlet" ABD emperyalizmin anasıdır. Bütün şer "..izim"lerin babası, "Gizli Dünya Devleti" ni kurmak için gayret gösteren, Müslümanları da zaman zaman kullanan ve özellikle Türkiye üzerinde oynanan oyun ve tuzakların ağababası, yıkılmaya başlayan bir buçuk devlet ABD. ve onun uşakları, maşaları diğer güç ve devletler... Asrın tabibi bunlar için Frenkler diyor, isabetlidir ve asırlardan beri bu Frenklerden yakamızı ve paçamızı kurtaramadık.
Asrın ucube kaosunda bir de AB çıktı karşımıza; çatırdıyor, yakında gümleyecek.. "Haçlı İttifakı" NATO'nun büyük şamatalarla kurulup, bugünkü hale geldiği gibi.. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN, VARŞOVA PAKTI'NIN ve diğer kuruluşların (gayelerinin ne olduğu geçte olsa bile anlaşıldı) tarih kabristanına gömülecekleri gibi...
Türkiye'nin Tanzimat'la başlayan batılılaşma hareketlerinde; düştüğü çukurlar, geçirdiği büyük tehlike ve felâketler, Kurtuluş Savaşında elde edilen millî egemenliğin tuzlu/buz olduğu bir tarih diline geldiği gibi...
Kanla, canla ve irfanla kurulan, binlerce şehidin mübarek kanına mal olan İstiklal Savaşında sonra kurulan Cumhuriyetin temel değerlerinin, 86 yıldan beri ne hale geldiğini, 75 milyon insanımızın hangi dar boğazlara sokulduğu, adaleti bulamayan "Adalet Sarayları"nın çoğalmasına rağmen, suç oranlarının git gide katlandığı, otuz bin kişinin katili bir eşkıyanın, üç yıldızlı oteller gibi İmralı'da beslendiği, bakıldığı, korunduğu ve hâla cezasının kesilemediği, on binlerce dosyanın süresi dolduğundan geçersiz olduğu, suçluların serbest bırakıldığı, fail-i meçhul cinayetlerin aydınlanamadığı, milyonlarca boşanma davalarında ailelerin sarsıldığı,yıkıldığı,suç ordusu bir neslin sokaklara terk edildiği, milyonlarca icra dosyasının mahkemeleri sığmadığı için ek binaların kiralanması yoluna gidildiği, Ergenekon Terör Örgütü suçlularının bu memleketi nerelere kadar getirdikleri, yakaları tenekeli bazı yüksek rütbeli subayların, JİTEM gibi kuruluşların; camileri bombalama, uçak düşürme, topluca infaz, Müslümanları fişleme, dini kültürleri yüksek kişileri kiralayarak hazırladıkları korkunç planlar gibi akla/hayale sığmayan yediklerdi herzelerin neler olduğunun gün yüzüne çıktığı gibi...
Sitemde yayınlanan bir yazımda füze kalkanı vahametini dile getirmiş, ABD'nin Türkiye'deki üslerinden bahsetmiştim. Yinelemek gerekirse:
Türkiye'de kurulacak füze kalkanı tartışmasına baktığımızda, medyada ABD'nin amaçlarına hizmet eden yaklaşımlar sergilenmektedir
ABD, İsrail ve müttefikleri bu füze kalkanı çıkışıyla Türkiye'ye feci bir tuzak kuruyor. Türkiye'nin son yıllarda dış politikada inşa ettiği her şeyi, komşuluk ilişkilerini yok etmek üzere kurgulanmış bir tuzak bu. Türkiye'nin; İran, Suriye, Rusya ve diğer ülkelerle karşı karşıya gelmesi ve başına buyruk hareketinin önüne geçilmesi arzulanıyor.
ABD ve İsrail için Rusya'yı, Çin'i ve İran'ı dizginlemek hayati bir konu olabilir. Bu amaçla ısrarla Türkiye'yi cepheye çekmeye çalışıyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'de kullanacağı üsleri resmi kaynaklara göre şöyle:
Tekirdağ Çorlu Havaalanı
Çorlu Havaalanı lojistik destek amacıyla kullanılacak. Dev askeri nakliye uçakları C–130'ların inişine uygun piste sahip.
Mersin Limanı
ABD askerlerini getirecek gemiler bu limana da yanaşacak. Limanda derinleştirme çalışmaları yürütülüyor.
Konya Hava Üssü
3. Ana Jet Üs Komutanlığı bulunuyor. Türkiye'yi savunacak AWACS erken uyarı uçakları bu üsse getirildi.
Gaziantep - Batman Havaalanı
Gaziantep Havaalanı lojistik destek amacıyla kullanılacak. Batman'a 1 Patriot savunma sisteminin montajı yapıldı.
Sabiha Gökçen Havaalanı
Irak harekatında lojistik destek sağlayacak en önemli havaalanı. C–130 gibi dev nakliye uçaklarının inmesine uygun piste sahip. Irak harekatında ölecek ABD'li askerler bu üsse taşınacak.
Mersin Taşucu Limanı
Liman NATO askerlerine teslim edildi, girişe de NATO askerleri kondu. Tezkerenin kabul edilmesi durumunda, limana ABD gemileri yanaşacak. Limana bir de helikopter pisti inşa ediliyor.
İskenderun Limanı
Hollanda'dan getirilen Patriot hava savunma sistemleri bu limana indirildi. Türkiye'nin en geniş konteynır alanına sahip bulunuyor. 6 bin ABD askerinin İskenderun'a gelmesi bekleniyor.
Adana İncirlik Hava Üssü
ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgede kurduğu tek harekat üssü. Üs, Irak'ın karadan karaya füzelerinin menzili dışında kalıyor. Kuzey Irak'ta uçuşa yasak bölgede kontrol, bu üsten yürütüyor.
Diyarbakır Hava Üssü
2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı bulunuyor. Muhtemel herekatta Türkiye'nin savunmasına katkıda bulunmak amacıyla Diyarbakır'a getirilen 2 Patriot hava savunma sistemleri bu üsse kuruldu. Diyarbakır ile Batman'da konuşlandırılan Patriot hava savunma sistemlerinde 360 Hollandalı askeri personel görev alıyor.
Şırnak - Silopi
1991'deki Körfez Savaşı'nda ABD ve İngiliz askerleri tarafından kullanılan Tank Taburu yine üs olacak. Sanayi sitesi askeri amaç için hazırlanıyor. Silopi'deki 300 işyeri kapasiteli boş sanayi sitesinin de askeri amaçla kullanılacağı belirtildi. Söz konusu işyerlerinin daha çok depo amaçlı olarak kullanılacağı belirtildi.
Mardin
İncirlik Üssü'ne ve İskenderun'a gelen ABD asker ve teçhizatları karayolu ile buraya sevk ediliyor. ABD'li yetkililer organize sanayi bölgesindeki onlarca fabrikayı 6 aylığına kiraladı. Kızıltepe'deki Işıklar Petrol, Mardin karayolundaki Kidaş İplik Fabrikası ve Nusaybin'de Çukobirlik'in depoları kiralandı. Mardin Havaalanı da tadilat görecek.
Şanlıurfa
Şanlıurfa'daki askeri üssün hava araçları yakıt ikmal noktası olarak kullanılması öngörülüyor. ABD'nin söz konusu hava ve kara üslerinin yanı sıra Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Oyalı bölgesi ile Diyarbakır Dicle, Gaziantep Oğuzeli, Şanlıurfa'nın Birecik ve Viranşehir ilçelerinde de kara üsleri kurmayı hedeflediği öğrenildi. Yeni yerler bilinmiyor...
Her geçen gün küçülen, insanlarına sahip çıkamayan, on üç eyaletinin bağımsızlık istediği, Teksas'ın baş kaldırdığı, Nevyork'un arka sokaklarında bulunan çöplüklerden ekmek toplayarak karınlarını doyuran, içki, uyuşturucu, intihar, psikolojik depresyonlar, ahlaki değerlerin dibe vurduğu, aile içi cinsel saldırıların istatistikleri zorladığı, teknoloji ile yarışamayan, dünya ülkeleri ile arası açılan ABD. Türkiye gibi ülkeleri kobay olarak kullanmak istemekte, Dünyanın jandarması oma Megal-e İdeasını, Yahudi ve Mason işbirlikçileriyle yürütmek istemektedir..
Vietnam ve Irak istilası, İkiz Kuleler olayları, ABD.'yi Büyük bir çıkmazın içine sokmuş, Taliban ile baş edemeyen sözüm ona süper (!) devletin bitişine az bir zaman kalmıştır.
ABD. Türkiye için yeni bir oyunun içindedir. Vatikan ve Yahudi, Mason lobilerin desteklediği oyun ve tuzakta, TÜRKİYE'DE BULUNAN CEMAATLER yer alıyor.
PROF.DR.NURULLAH AYDIN MAİL.nurullah@gazi.edu.tr isimli taraflı olsun/olmasın bir yazısı sitelerde yer aldı. Siyasi bazı bölümleri çıkararak bazı cümleleri buraya alalım:
"Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) bağlamında ülkemize gerekli olan siyasal yapı, ılımlı bir İslam modeliydi.Deniz Baykal'ın Beykoz görüşmesinde olur vermesiyle GOP'un eş bakanının siyasi yasağı kaldırılarak, AKP ilk seçimlerde tek başına iktidar yapıldı. Ilımlı İslam Türkiye'nin yeniden yapılandırılmasında temel slogan ılımlı İslam modeli olunca (IQ testi yapmaya bile gerek duyulmayan Bush, milletin meclisinde bu tarifi açıkça yapmıştı), eş başkan da bulununca, geriye Cemaat örgütünün devreye girmesi kalmıştı. Yıllardır devlet içinde yuvalanmış kadrolar harekete geçti ve yeniden yapılandırmanın sürecini başlattılar. 28 Şubat sürecine müteakip ABD'ye yerleştirilen cemaat liderinin AKP'ye destek vermesi ise yeniden yapılanma planının bir parçasıydı. Bugün olan ise, devletin siyasal yapısının yeniden yapılandırılmasında karşı devrimci cemaat hareketinin iktidarlaşmasıdır. Yeni ve anlamamız gereken bir durumdur. ABD'nin yeni silahı İslami cephede duran mevcut yapılanmalar içinde yeni sürece en uygun hareket, cemaat/tarikat hareketidir. Çünkü hem radikal İslam'a karşıdır, hem de ABD politikalarının İslam coğrafyalarına demokrasi getireceğini vaaz edecek kadar ABD yanlısıdır. Ayrıca üzerinde yükseldiği sermaye yapılanması açısından da iktidarlaşma sürecinde ihtiyaç duyulan desteği alabilecek tek yapıdır. 12 Eylül'ün en sıkı destekçilerinden biridir. Ve orduyla radikal İslam türü bir gerginliği yoktur. Karşı devrim yapılanması Bu anlamda, cemaatçi siyasal yapılanma, 12 Eylül askeri darbesiyle geliştirilen, Anadolu'nun gerici tefeci-tüccar sermayesinin desteklediği, CIA marifetiyle büyütülen, emperyalizmin işbirlikçisi ve halk düşmanı bir yapılanmadır. Bu örgütlenme, hiç kuşkusuz,vatanseverlerin mücadelesiyle dağıtılması gereken bir karşı devrim yapılanmasıdır. Cemaat lideri, Siyonist Yahudi Lobilerinden Papa Hazretlerine, Masonik mahfillerden dış güdümlü siyasilere, gizli merkezlerden kirli örgütlere kadar görüşmediği kişi ve kurum kalmamıştır. Cemaat lideri ve hareketinin, ülkemizde karşı-devrimin yeniden yapılandırılmasında oynadığı rol, kapsamlı bir roldür. Cemaat örgütünün elinde biriktirdiği güç, bütün ülkenin gündemini belirleyebiliyor. Bir yandan, medya destekli işletilen yargı süreçleri ve eğer cemaatçi değilseniz, anlamakta zorlanmayacağınız iddianamelerle, temizlik harekâtları, diğer yandan, politikaların hayata geçişinin kolaylaştırılması süreci işletilmektedir. Teknolojinin geldiği ve Orwell'in 1984'ünü gerçek kılan boyutu dikkate alınarak, Darwin'in yanlışlığını ispatlamak istercesine sürekli risale'ler okumaktan sadece bir sinir düğümüne dönüşmüş cemaatçi/tarikatçı beyinlerin, CIA bağlantısı açık olan yöntemlerle yarattıkları senaryolar ve bunların ülkedeki yeni hegemonya yapılanması iyi değerlendirilmelidir." (Bu yazıda yer alan fikirler beni bağlamaz. Artı ve eksileri ile yorum size ait. Ancak, ABD'nin Türkiye'de bulunan İslami cemaat ve tarikatlara ait oyunlarından biri budur. Aynen uygulanmaktadır. Bir cemaat liderinin yıllardan beri Amerika'da, Pensilvanya Eyâletinde bir nevi rehin tutulması/yaşaması, yıllardan beri Türkiye'ye gelmemesi veya gelememesi,Vatikan'la, Patrikhane baş piskoposu, İstanbul demeyen Konstantinepol diyen Barteloomus'la olan münasebetler, diyalog, hoşgörü, Medeniyetler Arası bağlılık/çatışma, öpüşmeler, kucaklaşmalar, birlikte beyanat vermeler pek hayra alamet değil. Türkiye'de bu cemaat ait büyük değişim ve maddi yönden bir yerlere gelmek kolay olmasa gerek.... Büyük çapta medya, banka, sigorta, kargo, basın/yayın, dağıtım, otomotiv ağlarına sahip olmak tartışılıyor, zaman zaman gündeme geliyor.)
ABD. için siz ne derseniz deyin, buçuk bu devlet İslam'ın, İslam ülkelerinin, Osmanlının, Türkiye'nin en büyük düşmanıdır. Bu ülkenin gerçek sahipleri olan Kızılderilileri hunharca katlederek, onların kafatasları ve kanları üzerine kurulmuş zulüm devleti; geri kalmış ülkeleri sömürmekte, petrol yatakları, madenleri, insan gücü zengin olan ülkelerde karışıklık meydana getirerek, kan akıtarak, sefalete sürükleyerek, ahlâken çökmelerini sağlayarak sahip olmaktadır. İşte Irak, İşte Afganistan, işte Vietnam, işte Lübnan, işte Kuveyt, işte Arabistan, Tunus, Fas, Suriye işte İsrail, işte Hindistan ,işte Doğu Asya ve Kuzey Amerika ülkeleri ve işte Mısır, sıra Türkiye'ye gelecektir.
Yıllardan beri Anadolu insanına, özellikle Doğu ve Güneydoğu şehirlerinde süt tozu, vitamin hapı, sabun, askere sigara gibi içinde kısırlaştırıcı ilaçlar bulunan malzemeleri bedava verip, doğumu kontrol merkezlerine spiral, kaput ve çocuk yapmayı önleyici malzemeleri verip, propagandaları yapması, misyoner gönüllü öğretmenleri uç sınırlara kadar gönderip devlet askeri planlarını elde etmeye varıncaya kadar ileri gitmeleri, casusluk yapmaları bu milletin kara kaşı, kara gözü için mi yaptı. Türkiye'de şu anda bulunan üsleri, kimin hayrınadır?
Her türlü şer odakları ve emperyalist güçlere, Yahudi/mason işbirliğine rağmen, Müslüman ve istiklal mücadelesi vermiş aziz ürk milleti, özellikle şuurlu Müslümanlar uyanık olmalı, son Osmanlı kalesi üzerinde paylaşım planlarına âlet olmamalıdır. Millî meselelerde partizanlık ortadan kalkar, tek yürek/tek bilek/tek vücut olarak mücadele yapılır, gayret gösterilir ve üzerimize düşen görev başlar.
İlahi emirlere göre nice böyle süper görünen devletler, milletler tarih sahnesinden silinmiş, yok olmuş, yok olacaklardır. Gelecek inkılâbatı içinde en büyük ve gür sedânın İslam olacağından kimsenin şüphesi olmasın.
ÂŞIKLAR YAZARLAR ŞAİRLER DERNEĞİ merkezinde yapılan basın toplantısında okunan bir şiirimizle yazımızı noktalayalım.
"GOHOM!", DEFOL GİT, ÇEKİL İÇİMİZDEN...
AMERİKA, "SAM AMCA" SIN, GİRDİN İÇİMİZE,
KARIŞTIN, BULAŞTIN; NEDEN, NİÇİN, HİÇİMİZE?
KAPUT VERDİN, SPİRAL TAKTIRDIN PİÇİMİZE,
KISIR ETTİN, AŞI YAPTIN, OĞLAK, KEÇİMİZE,
"GOHOM!", DEFOL GİT, UZAKLAŞ, YOK OL İÇİMİZDEN!
KARDEŞLERİN; YAHUDİ, MASON, YUNAN UŞAĞI,
BİLİRSİN OSMANLININ CEPKEN İLE KUŞAĞI,
BUÇUK TARİHİN VAR, TÜM DEVLETLERDEN AŞAĞI,
PALALAR ÇEKİLİR, SIRTINA VURURLAR KAŞAĞI,
"GOHOM!", DEFOL GİT, UZAKLAŞ, TOZ OL İÇİMİZDEN!
VİETNAM, AFGANİSTAN, IRAK'I İŞGAL ETTİN,
GARGAT EKMEK İÇİN "İSRAİL ÇÖLÜ"NE GİTTİN,
İKİZ KULELER OYUNUNDA; TÜKENDİN, BİTTİN,
SÜPER DEVLET OLMAN, SENE-İ SİTTİN,
"GOHOM!", DEFOL GİT, IRAKLAŞ, YOK OL İÇİMİZDEN!
GÜCÜN BİTTİ, COĞRAFYADA KALDIN TEK BAŞINA,
ORHUN KİTÂBELERİNDE BAK TÜRKÜN TAŞINA,
MÜSLÜMAN MİLLETİN BOYA ÇEKME HİLÂL KAŞINA,
KEMÂLİ VURGUNDUR, OSMANLI TARİH YAŞINA.
"GOHOM!", DEFOL GİT, IRAKLAŞ, YOK OL İÇİMİZDEN!
|