"İŞKEMBE-İ KÜBRÂ" MÜSLÜMANLARI...
Eklenme: 13.08.2010 04:58
Asrın kaosunda, Müslümanlar olarak halimiz, yolumuz, çaremiz belli ya...Ümmet-i Muhammed'in hayat nizamı ne halde bilinir, her Müslüman biliyorum zanneder.. İslâm âleminin dökülüşü,, ehl-i dünya hayatı yaşayışı, Kur'an ve sünnetten kopuşu en büyük hastalık ve Mizan'a taşınacak acınacak haller ya...
İslami sermaye ile kurulan, muhafazakâr şirket ve şahıslar tarafından çok yüksek rakamlarla inşa olunan 5 yıldızlı oteller var ya...
Zengin Müslümanların paralarını almak için, bir başka ticaret yolunun açıldığı yatırımlar var ya...Zaman içinde Müslümanların paralarını gaspeden, kurdukları şirketlerde eriten, batıran, neticede ortadan kaybolanlar oldu ya...
Türkiye'nin lüksü Kaprice Sarayından bahsetmek istiyorum. Akdeniz ve Ege'nin birleştiği tarihi Didim kentinde, Akbük koyunda yapılan; 440 standart oda, 55 delux oda, 3 delux suit ve 3 kral suit olmak üzere toplam 501 odanın dolup/taştığı bir otel Kapric Otel...
Bay ve bayanlar için de hazırlanan yüzme havuzları, deniz sulu yüzme havuzları, çocuklar için havuzlar, güneşlenme terasları, 24 saat açık kafeteryalar, konferans salonları, tiyatro amfileri ve diğer bütün lüks üniteler otelde mevcut.
Kamuoyunda "Jet Fadıl" olarak bilinen, bir dönem "İmza" otomobili ile hafızalara kazılan, debdebeli merasimler yapılan Fazıl Akgündüz'ün topladığı büyük paralarla yapılan ve yatırım yapan Müslümanların paralarının ödenmediği beş yıldızlı bir otel..
Böyle bir otelde, birkaç gün misafir oldum. İbretle ve hikmetle geçen günler benim için azap oldu, manevi rahatsızlık duyarak, birkaç gün önceden oteli terk ettim.
24 saat mide ofisinin çalıştığı, mide değil adeta işkembe haline getirilen, muhafazakâr Müslümanların ehl-i dünya hayatlarının ve yeni yetişen nesillerinin acıklı halleri acınacak ve düşünülecek halde.
Bir günde bir kamyon Coca Colanın tüketildiği, israf ve lüksün zirveye çıktığı,sünnete aykırı hareket ve fiillerin fetva alırcasına çok rahat işlendiği, türbanlı hanımların yanında bulunan çocuklarının açık halleri, gece animasyon gösterilerindeki taşkınlıklar, yeni bir tür Müslüman'ın türediği gerçeğini hatırlattı. İlmi rakamlara göre dünyada her 25 saniyede bir çocuğun susuzluktan, aynı saniyede bir kişinin açlıktan öldüğü, ekmek, su bulamayan nice insanların yanında, bu israf ve masrafların hiçbir kitaba sığmayacağı gerçeğini zonklaştırdı.
Her kuruşun Filistin'de bulunan Müslümanlara atılan kurşunlara gittiği coco cola gibi bir Yahudi sermayeli içkinin, Müslümanlarca rahat bir şekilde tüketildiği acı gerçeğinin sızılarını yaşadım.
Dünyadaki Müslümanların, ümmet-i Muhammed'in halini gözler önüne getirdim, mazlumların ahını, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin bizden alacaklarının hesabını yaptım, vebal terazisinde çok ağır geldi. Ömrü hayatında buğday ekmeğine karnı doymayan iki cihanın güneşi Peygamber Efendimizin hayatı gözlerim önüne geldi; utandım, sıkıldım, kanter içinde kaldım.
Müslüman sermaye ve gayretlerle bu otelleri kuranlar, işletenler ve para kazananların vebali, mesuliyet ve acı sonlarının ne kadar olacağı, nasıl olacağı hakkında fetva verenleri, ahkâm kesenleri düşündüm...
Böyle bir hayat, masraf, israf edenler için kurtarıcı bir kapı bulamadım.Daha çok yurt dışında bulunan para babaları, ağalar ve ehl-i dünya Müslümanlarının her yıl konakladığı böyle otellerde, işkembe panayırı bir hayat tarzı var... Ye, ye, iç, iç, yüz, yüz, uyu uyu., eğlen denize gir, termal havuzda yıkan, sere/serpe güneşlen, vur patlasın/çal oynasın gece programlarını izle, fasıl heyeti dinle, tavla oyna, mini bardan alış/veriş yap, tıka/basa bavulları doldur, namazı terk et, seferiyim diye oruç tutma, ehl-i sünnet ve takva Müslümanlara yakışmaz, hoş değildir. Fetva veren varsa, beri gelsin...
Şimdi İstanbul Bayrampaşa'da yedi yıldızlı dünyanın ikinci büyük otelini yaptırmak için temel atan Jet Fadıl'ın bu çalışmalarına ortak olmak içtin binlerce kişinin kaydının yaptırdığı, kuyruğa girdiğini de söylemek isterim.
Aman Yarabbi; bak halimize, bize acı. Peygamberimiz, rahmet müjdecisi, şefaat makamı duy sesimizi, bize acı...
Yazımı; İşkembe-i Kübrâ Müslümanlarına ithaf etmek üzere, bir dörtlük şiirim ile bitirmek istiyorum:
İŞKEMBE-İ KÜBRÂ MÜSLÜMANLARI YEYİN,
"BİZ BEŞ YILDIZLI OTELLERDE" KALDIK DEYİN,
İSRAF, MASRAF, HARAMLARLA CENNET İSTEYİN,
CEHENNEM'E TALİP NEFİSLERİ BESLEYİN!
|