:: YAZI

Eklenme: 29.04.2010 06:31 


Türkiye, diğer bir deyimle "Cennet Vatan" tarihi ve konumu itibarıyla, dünyanın en güzel ve verimli coğrafyasında bulunan, 780 000 km²'lik yüz ölçümü, ekolojik yapısıyla bir özellik ve güzelliklere sahip bir ecdat mirasıdır. Dünyanın hayvancılık yapmada en uygun bölgesidir. Her bölgesinin ayrı bir özelliği, zenginliği, güzelliği, dünyanın en genç nesillerini sinesinde barındıran, yer altı madenleri zengin, üç tarafı denizle çevrili, dünya devletlerinin gıpta ettiği ve gözü olan bir ülkedir. "Gizli Dünya Devleti" çalışmalarında, hedef Türkiye'dir.
Türkiye bir tarım ülkesi, kalkınan, zirvelere yükselen bir vatandır. Avrupa ülkelerinin tümünde 12 bin türde bitki çeşidi bulunurken, sadece Bayburt topraklarında on bin çeşit bitki, çiçek türü bulunduğunu söylemek, bu ülkenin değerini gösterecektir.
Osmanlının mirası, son kaleyi içeriden ve dışarıdan fethetmek isteyen müstevliler, düşmanlar, Megal-i İdea sahibi zihniyetler, bütün şer güçler; millî bütünlüğü bozucu senaryo ve oyunlar tezgâhlarken, bir yandan da ekonomik çökertme planlarını uygulamaya başlamışlardır.
Son günlerde gündeme gelen dışarıdan et ithali; büyük bir oyun ve ihânet tezgâhıdır.
90'lı yıllarda yapılan canlı et hayvanı ve et ithalatıyla hayvancılığımız büyük bir darbe almış ve üstelik doğu bölgesindeki terör belası da üstüne eklenince 90 milyon olan hayvan varlığımız 15 milyon civarına düşmüştür. Bu rakam korkunç bir felaket demektir. Tarım ve hayvancılık ülkesi Türkiye'de hayvan varlığımız 15 milyon civarına inmiş, ekonomik çöküş başlamıştır.
Bu süreç içerisinde gelen Hükümetler (Refah-Yol hükümeti hariç) hayvancılığı baltalamak için elinden gelen olumsuzlukları yapmaya devam etmişlerdir. Öyle ki damızlık koyun fiyatları 5-6 yıl boyunca 100 TL civarında, süt inekleri 1500-2000 TL civarında, koyun eti 5 TL, inek eti 7 TL, dana eti 9 TL civarında ve süt fiyatları 45-50 kuruş civarında seyretmiştir. Bu fiyatlarla hayvancılık yapmak mümkün değildi. Üretici de öyle yaptı, yok fiyatına hayvanlarını elinden çıkardı. 2009 yılı Kurban Bayramına gelindiğinde "Denizin Tükendiği" ortaya çıktı. Erzurum, Adana, Gaziantep ve Hatay yöresindeki hayvan tüccarları, Marmara Bölgesi'ne hücum ederek bölgelerine götürmek üzere haftada 2000-3000 koyunu kesmek üzere satın almaya başladılar. Böyle olunca bazı fiyatlar 4 katına kadar çıktı. Toptan et fiyatları Kuzu 20 TL, dana 18TL ve süt 110 kuruşu gördü. Hayvan fiyatları ise, koyun 700 TL'ye, süt ineği 7500 TL'ye çıktı.
Üretici yaptığı işin önemini anladı ve yıllarca çekmiş olduğu çilenin ücretini kısmen de olsa almaya başladı. Hayvancılığa küsenler yeniden heveslenip, hayvancılığa dönmeye başladılar. İşsiz vatandaşlarda birkaç hayvan alarak iş sahibi olmaya başladılar.
Tam bu aşamada bazı şer lobilerin etkisinde kalarak, siyaset arenasında oy avcılığı yapanlar, et ithalatı hususunda Et ve Balık Kurumunu görevlendirdi. Bunun anlamı şudur; çok fakirler et yiyememeye devam edecekler, orta halliler ithal et yiyecek ve zenginlerimiz de yerli eti tüketeceklerdir.
Et ithalatının doğuracağı vahim sonuçlar, bazı siyasi partiler tarafından şöyle değerlendirilmekte olup, doğrudur.
1-Hayvancılığa yeniden dönen vatandaş çok ağır darbe alacak ve bırakacak,
2-Üretici son ümitleri de tükendiğinden, bu "işten hayır gelmez" diyerek mevcutlarda hayvancılığı bırakacak,
3-Artık sürekli dışa bağımlı hale geleceğiz.
4-Ne olduğu belli olmayan etler gelecek, hatta geçmişte olduğu gibi köpek maması yapılması gereken etler bize satılacak.( Bu sahada muhalefet yapan, gayret gösteren SAADET PARTİSİ'nin girişimini, basın toplantılarını taktirle karşılamak gerekir.)
Et ithali, oynanan ve hazırlanan senaryo ve tuzakların yeni bir tuzağıdır. Et ithalatı ülkemiz için bir felakettir. Bu karar gözden geçirilmelidir. Yerli hayvancılığımız gerçek anlamda desteklenmelidir.Hayvancılık modern ve sanayi tipinde Batı bölgelerinde yapılmaktadır, bu nedenle buralar desteklenmelidir. Doğuda kredi alıp bunları yerinde kullanmayanlar ayıklanmalıdır.Üreticiye faizsiz kredi verilmelidir. İşsizlere, hayvancılığa başlamak şartıyla işsizlik fonundan bedava hayvan verilmelidir.Fakirlere bedava kömür dağıtan hükümet, hayvancılığı desteklemek babında ayda bir kilo et vermelidir.
Millî İradenin tezahürü ile iki dönem iktidara getirilen AK PARTİ hükümeti, özellikle et ithali meselesinde; dış güçleri, ABD. isteği ile diğer emperyalistlerin, özellikle AB'nin isteklerini çöpe atmalı, milletin isteklerine, feryadına kulak vermeli, olup/bitenleri görmelidir. Aksi halde, gelecekte partinin durumu, diğer partiler haline gelir, siyasi mezarlığa gömülür.

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem