AHLAK VE FİKRİN CAHİL YOBAZLARI...
Eklenme: 24.12.2009 05:14
Mahut zihniyet ile fosil haline gelmiş, Hak'tan ve halktan kopuk, millî ve manevî değerlerden uzak, iman ve İslam atlasından bîhaber, tarihini ve şerefli mazisini bilmeyen, okumamış, okumayan, asrın girdabında bocalamalar geçiren gazete, köşe yazarı, şair ve siyasi bezirgânların insanları yanıltmaları, büyük bir yanılgı ve talihsizliktir. Fıtrat değerlerine ve yaradılış hikmetine ters düşen hıyanet de diyebilirsiniz.
Fosil kalıntıları birkaç yüz veya bin tirajla, özel desteklerle yayınlarını sürdürmekte, patron beslemesi sıkıntıları millet iradesinde gereken cevabı almaktadır. İdeoloji ve ideal çıkmazları, aynen bir "çıkmaz sokak", "serseri kurşun" gibidir. Ne yaptıkları, ne yapacakları belli olmaz. Çıkmaz sokakların sonu aydınlıklara, zifiri karanlıklara da çıkar. Serseri kurşunların da kimi, kimleri öldürecekleri belli olmaz. Bu zihniyete sahip adamlar; ahlaki değerleri dinamitler, zihinleri seks ateşi ile zehirler, fikrin ırzına geçerler.
Çok sayfalı şehvet kokan ilaveleri, taraflı ve yalan haberleri, şöhrete/şehvete/menfaate/hıyanete dayalı şeytan dörtgeni kaos yayınları, yeni bir nesil meydana getirmekte, beyinler yıkanmakta, ahlaki değerler alt/üst olmakta, kıyamet toplumunda huzur, saadet ve selamet karanlıklara doğru itilmektedir.
"Altı üstünden canlı şehir" olarak bilinen, Osmanlının Dibacesi Bursa medyasının yayınları ile politik arenaları bellidir. Patron gazeteciliği yanında, TMSF.'na geçen bir medya grubunda kazan kaldırmalar ile birilerine ve doğru olanlara saldırmalar devam etmekte, diğerlerinde de mahut fikir, ideal ve ideolojilerin meddahlığı yapılmaktadır. Maaşlarını alamayan sözüm ona köşe yazarlarından bazıları, birilerinden bir şeyler koparabilir miyim sevda ve gayreti içinde şakşakçılığı ve meddahlığı kalemlerine âlet etmekte, cehalet kumkumasında, ne kadar cahil olduklarının işaretini vermektedirler.
Sert ve dürüst bir samimiyetle, riya perdesi altında saklanan yapmacık nezaket ve korkudan uzak kalınarak, tarafımızdan Bursa Cumhuriyet Savcılığına verilen 26.10.2009 tarihli Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbeyli hakkındaki suç duyurumuz, tabiri caizse suni bir kıyamet kopardı, Bursa medyasına bomba gibi düştü. "Bir kaşık suda fırtına koparanlar.." derler ya, aynen böyle. Cumhuriyeti, Atatürk'ü, onlara göre devrimleri ön plana çıkararak, salvo ateşine başladılar.
Belirtilen tarihte verilen dilekçemizde aynen şu satırlar yer almıştı:
"Cumhuriyet; imanla, kanla, canla, irfanla kazanılmış, Millî Devlet olarak kurulmuş, yetmiş milyonun Cumhuriyeti, liderlik yapan Atatürk, yetmiş milyonun Atatürk'üdür.
İstiklal Savaşı kolay kazanılmamış, Cumhuriyet kolay kurulmamış, binlerce şehit verilmiş, yedi düvel vatan sathından geldikleri yere gönderilmişlerdir.
Atatürk, Cumhuriyet ve temel değerlerimizi istismar ederek, siyasi menfaat için kullanarak, ideal ve ideolojileri tahrik etmek suretiyle bölücülük yapanlar, millet iradesini kabul etmeyip, şer güçlerle işbirliği yapmak isteyenlerin sayısı az değildir.
Nilüfer Belediye Başkanlığı tarafından yürütülen, belediye imkânlarının kullanıldığı "CUMHURİYET İÇİN YÜRÜYORUZ" gayretleri yanına, üzerinde Atatürk'ün kalpaklı resmi bulunan, altında "Devrimlerinin İzindeyiz" sloganlı bayrak ilave edilmiş bulunmaktadır.
Cumhuriyet adını ve Atatürk'ü kullanarak yürüyüş yapanların, sloganları ve pankartları düşündürücü ve üzücü olmaktadır.
Nilüfer ilçesinde her eve dağıtılan bez posterlerin parası kim veya kimler tarafından ödenmiştir?
Bursa'da bir ayırımcılık ve Atatürk, Cumhuriyete karşı tahrik unsuru taşıyan bu hareket için suç duyurusunda bulunuyoruz.
Atatürk, Cumhuriyet ve millî değerler, kimsenin inhisarında değildir. Tahriklere âlet edilemez."
Yazdıklarımın arkasında aynen duruyorum. 56 yıldan beri yazar, konuşur ve eserler meydana getiren bir eğitimciyim. Binlerce yavru yetiştirdim. Bugün kürsülerde konuşan nice hatipler benim eserimdir. 75 yayınlanmış eser ile 17 sesli/görüntülü VCD, CD, DVD yayını ile binlerce araştırma, makale, radyo/Tv. Programı, konferans sahibiyim. Bursa'nın ilk özel kütüphanesinde on binlerce eser ile hizmet veriyorum. Vatanı ayakta tutan, toplumu yönlendiren üç temel değer olan Âşıklar Yazarlar Şairler Derneği'nin de başkanıyım. Fikri, edebi ve ahlaki yapımı ve eserlerimi görmek, öğrenmek isteyenler internet siteme girerek, bilgi sahibi olabilirler. Özellikle bilmeyen cahil yazar/çizerlerin; beni, eserlerimi okumalarını arzu ederim, beklerim.
Yalan, eksik, yanlı, ideolojik haber ve yazıları yazanlar unutmasınlar ki; tevazu kaynağı topraktan hayata sunulan güller yanında, zakkumlar, çakır dikenleri de çıkar. Toprak, gül, diken ve kalem birbirini tamamlar, gideceğimiz son durak topraktır. Sormadan, soruşturmadan, kaynağından almadan haber olmaz, yazı yazılmaz. Sütunları doldurmak ise, hiç olmaz.
Cehaletleri kalemlerinden belli olan saldırganlara ithaf edilmek üzere, yazımı Cumhuriyetin 86. yılına ithaf edilen şu şiir ile bitirmek istiyorum:
"CUMHURİYET BALOSU"NDA CUMHUR YOK,
ZENGİNLERİN KARNI AÇ, FAKİRİN TOK,
SEKSEN ALTI YILDA DERTLERİMİZ ÇOK,
KANDIRMANIN ADI OLDU ŞİMDİ ŞOK,
NEREDE CUMHURİYET, NERDE CUMHUR?
"ON YILDA ONBEŞ MİLYON GENÇ YARATTIK"
GÜYA YURDU DEMİRAĞLA DONATTIK,
ADALET DEDİK, YARALARI KANATTIK,
"YASAK" DEDİK, BOŞ AMBARLAR ARATTIK,
NERDE HAK/HUKUK, NERDE CUMHURİYET?
MAZİ KARALI, DOĞRUYA SALDIRDIK,
"PLANLAMA" YAPTIK, YAVRU ALDIRDIK,
SEVGİ, SAYGI, MUHABBETİ KALDIRDIK,
MÜZELERİ FRENKLERE ÇALDIRDIK,
NEREDE "İNSAN HAKLARI", ÖZGÜRLÜK?
CUMHURİYET KANLA, CANLA YAZILDI,
GENÇ, İHTİYAR CEPHELERE YÜRÜDÜ,
HARİM-İ İSMETTE MEZAR KAZILDI,
DAĞ BAŞI DUMAN, HALKI GAM BÜRÜDÜ,
NERDE ŞEHİT, NERDE GAZİ, YOK ATAN?
ÇANAKKALE, DUMLUPINAR, SAKARYA,
BAHTI KARA KARASUYUM AKAR YA,
ADALARDAN YUNANİSTAN BAKAR YA,
TEK YÜREK, TEK BİLEK, TEK NABIZ ATAR YA,
NERDE ALTIN ÇAĞ, NERDE MİLLÎ DEVLET?
ONBEŞ MİLYON İŞSİZ, BİR BU KADAR AÇ,
TARİH PENCERESİNDEN BİR SAYFA AÇ,
SENİ SENDEN KOPARAN DÜŞMANDAN KAÇ,
DOĞRU SÖYLE, DOĞRU YAZ, OLURSUN TAÇ,
NERDE YAZAR, ŞAİR, ÂŞIK NEREDE?
LAF DEĞİL CUMHURİYET, İRFAN İSTER,
VİCDANI HÜR YENİ NESİLLER İSTER,
SÜT İÇİNDE KILI GÖRENLER İSTER,
İLM-İ KÂMİL, SAĞLAM İNSANLAR İSTER,
NERDE DEĞER, MİLLÎ KÜLTÜR NEREDE?
ULU BİR MİLLET ACEP NEDEN AĞLAR?
ASR-I SAADET, NERDE ALTIN ÇAĞLAR?
KIRAN DÜŞTÜ, SARARDI, SOLDU BAĞLAR,
"İPEKYOLU"MUZ GEÇMEZ OLDU DAĞLAR,
NERDE KEMÂLİ? DİVANDA EL BAĞLAR.
|