:: YAZI

Eklenme: 20.07.2009 06:32 


Hemşehri dernekleri, "Anadolu Çiçekleri" gibidir. Ayrı koku, ayrı güzellik taşırlar.
Bazen bir bağda, zaman içinde ulu bir dağda, bazen iki dağ arasında bir ovada, yüksek tepelerde bir yaylada, sulak bir vadi tabanında açan çiçekler gibi...
Bursa, Anadolu'dan göç alan Artvin, Bayburt, Erzurum, Kars, Muş, Malatya, Trabzon, Tunceli, Ardahan insanları ile bir kültür harmanı haline gelmiştir.
İlgili dernek ve federasyonlar, mahalli kültür değerlerini Bursa'ya taşır, gelecek nesillere yaşatmak, emanet bırakmak üzere gayret gösterirler. "Kültür ve Yardımlaşma Derneği" nin de gerçek anlamı budur, bu kaynaktan beslenir, böyle olmalıdır.
Yapılan kutlama geceleri, bayram, düğün, sünnet ve şölenlerde; adet, anane, gelenek ve törelerin temel değerleri teşkil eder, süsler, besler ve çimentonun ana harcıdır.
Medine ruhundan gelen inançlar bir başkadır Anadolu rüzgârında. Asimile olan, kabuk değiştiren, yozlaşan, hatta soysuzlaşan temel değerlerin yön değiştirdiğini metropol şehirlerde görmek ve yaşamak üzücü olmakta, gelecek için endişe vermektedir.
Kültürpark Açıkhava tiyatrosunda; plansız, programsız, zamansız, meşveretsiz bir "Bayburt Gecesi" izledik. "Birinci Medeniyet Merkezi, İkinci Plevne, İkinci Hayber, Kelle Koltuğunda Gençosman gerçeklerinin unutulduğu ve 29 şehitliğinde yatan binlerce şühedanın kemiklerinin sızladığı bir gece...
Abdülvehhab Gazi, Ahmed-i Zencani, Sadr-ü Şeria, Ekmelüddin Bayburdi, Dedemkorkut, Gençosman, Şehit Nusret, Zihni, Celali, İrşadi, Ağlarbaba, Osluhoca gibi Anadolu'yu ve Bayburdu vatan yapan temel yapı taşlarımız, âbide şahsiyetler rahatsız oldu, sevdâlı Bayburtlular üzüldü.
Örtülü yerleri açık yerlerinden az gazino/pavyonlarda icra-i sanat (!) yapan yosmalara paralar ödenerek sahneye çıkarılması yanında, Anadolu ve Bayburt değerlerinin unutulması veya kasıtlı olarak bir kenara atılması, asrın getirdiği musibet, hüsran ve kaoslara âlet olunması kime ve kimlere ne kazandırdı? "Bayburt Gecesi" ve Bayburtlu bunlar değil, böyle değildir.
Bayburt ve Bayburtlu için önemli satır başları şöyledir:
* "Sen re güzel bulursun gezsen Anadolu'yu/Dertlerden kurtulursun gezsen Anadolu'yu" dizeleri yanında, "Bayburt Bayburt ne güzel yurt, Gez Anayurdu, gör Bayburdu" ve "Âşina-yı hakayuk u mecaz/ Ahd-i gülşende şehr-i Şiraz/ İlm mü tefsirle hilkat-tıraz ve Belde-i Sairede azdan az" diyen Zihninin dilinde Anadolu kültür ağacının ilk çekirdeği, ilk beşik, birinci medeniyet merkezi, ikinci Hayber, İkinci Plevne'dir.
* DARÜL CELAL (YÜCELER YURDU) DARÜN NECAT (KURTULUŞ DİYARI) isimleri boşuna verilmemiştir.
* Peygamber sancaktarı, sahabe, Şark Komutanı, Medine ışığını Anadolu'ya getiren Abdülvehhab Gazi Bayburt fethinde şehit düşerek Duduzar (Erenli) köyüne defnedilmiş, Koruk (Korut) düzünde küffarla savaşan Muhammed Hanefi şehit edilerek Berne (Balca) köyüne defnedilmiştir.
* IV.Muradın Revan seferinde Bayburt GİV (Alınyurt-Gençosman) Köyünden alıp götürülen Gençosman kelle koltuğunda savaşmış, şehit düşmüştür. Bugün Irakta Bayburtlu GençOsman Caddesi vardır.
* Gönül erenlerinden Osman Efendi, 40 gün Çoruh Nehrini Hart Ovasına bağlayarak, Rus atlı askerlerinin işgalinin önüne geçmiş, Hart (Aydıntepe) ilçemizde şehit düşmüştür, kabri oradadır.
* Uydurma ve yalan söyleyen tarihin yalan sayfaları arasında bulunan HART İSYANI, Şeyh Eşref Olayı, Bayburt için bir lekedir, aslı/astarı yoktur.
* Bayburt Kaymakamı şehit Nusret gıyabi uydurma bir kararla idama mahkum edilmiş kahraman bir vatan evladıdır.

* Devr-i Sabıkta Bayburt'a büyük zulümler yapılmış, anasının başından ehramlar zorla açılmış ve bugün tarihe geçen: "Madem biz Bayburtluyuz bu hükümeti istemezük ve İnönü'nün yaptırdığı köprüden de geçmezük" sözü ile Bayburt değerlerine ters düşen bir orkestra konserini Cumhuriyetin körpe yıllarında kapıları kapatarak Bayburt halkına zorla dinleten bir zihniyetin karşısında: "Bayburt Bayburt olalı böyle zulumat görmedi" sözünü tarihe çivilemiştir.
* Osmanlının ilk Şeyhülislamı Molla Fenari, Bayburt Yakutiye Medresesinde Şeyh Ekmelüddin'den icazet alarak Bursa'ya gönderilmiş, ahiliğin Anadolu'da ilk temsilcilerinden Emir Muhammed, 'Şeriatın Göğsü' olarak nitelendirilen Sadr-ü Şeria, Ahmed-i Zencani, Hüseyin Danişmendi, büyük şair Zihni, oğlu hattat Ahmet Revâyi, bilgi kişi Dedemkorkut, İrşadiler, Celali, Hicrani, Seydi Yakup ve kırklar yediler, erenler Bayburt'u dünyaya tanıtmışlar, sayısız eserler bırakmışlardır.
* Dünyanın en büyük kalelerinden biri olan LÜLÜ tarafından yapılan BAYBURT KALESİ'nin diğer bir adı ÇİN-Ü MAÇİN KALESİ'dir. Kanunu zamanında 15 bin kişilik bir koloninin içerisinde iskân edildiği, çinilerinde biriken ışınların karanlık gecelerde Bayburt sokaklarını aydınlattığı bir kale... Bayburt kalesi ile Aydıntepe ilçesinde bulunan yer altı şehrine bir yol gittiğini bilir misiniz? Hıristiyan dünyasının Protestan mezhebine mensup Hıristiyanlara zulmettiği yıllarda, kaçıp Aydıntepe (Hart) yer altı şehrini yaptıkları, orada yaşadıkları gerçeğini kaçımız biliriz?
* Bayburt Moskof ve Rus işgalini bütün şiddetiyle yaşamıştır. Ermeni çeteleri tarafından toplanan 380, bazı kaynaklarda 510 kişi taş mağazalara doldurularak, üzerlerine gazlı bezler atılmak suretiyle cayır cayır yakılmış, tarihi Açıkhava müzesi özelliğini taşıyan bu mekan bugün maalesef iş hanı olmuştur.
* Beyböyrek Hikâyelerinin geçtiği Bayburt Koruk düzünden kaleye uçan Dengiboz (Bengiboz) isimli atın ayak işleri kale içindedir. Hikâyelerde kaleden de Duduzar tepeye uçmuştur.
* Dedekorkut Kitabı'nın orijinal metinleri içinde Bayburt kalesinden bahsederken Beyreğin Hikayesi bölümünde bir kaç yerde "Parasarın Bayburd Hisarı" lafzı geçer."Parasar" dediği Anadolu'nun Roma ve Helenistik dönemden önceki sahipleri yani Ermeni ve Kürtlerin de kök kavmi olan "Persler" dir.
Bayburt o tarihlerde Persler'in önemli kilit bir kalesi ve ticaret yolları üzerinde mühim bir yer idi. Dedemkorkut, ya da bu hikâyeleri ilk defa I. Murad devrinde kaleme alan meçhul kişi diline böyle kolay geldiği için Parasar demiştir. Parasar ın Bayburt Hisarı demek; Pers'in Bayburt Kalesi demektir.
* "Paypert" eser ve araştırmalara göre; Ermenice de Yüksek Kale demektir. Bayburt'un tüm il, ilçe ve köy isimlerinin hiç birisinin Türkçe olmaması gibi.. "Pay-i Part" dan gelir, dilde yuvarlanarak bu formunu almıştır. Pay-i Part yani Part'ların yurdu.. Partlar; Perslerin kuzey kolu veya ikinci devre (Fars adına geçmeden evvelki) adıdır. Ayrıca Arşaklılar da denir Kuzey Persler olan Partlara. İlkokul düzeyindeki haritalarda dahi bu geçer. Arşak Ermenicedir. Zaten Ermenilerle Kürtler, Perslerin uzantısıdır. Bayburt da işgal yıllarında zulmeden generalin adı da Arşak'tır. Halk arasında 'Kör Arşak' derler. Pers-Part-Fars.. Üçü de aynı kelimenin değişmiş halidir. Törük, Türük, Türk meselesi gibi.. Anlamı da İranilerin kutsal hayvanı simgesi totemi olan Aslan dır. Dilimize ve diğer dillere anlamı daralarak sadece dağ kedisi yani Pars olarak geçmişse de asıl anlamı kedigiller ve genelde de aslandır. Nitekim Şah dönemi eski İran bayrağında Mecusi-Zerdüşti simgeler olarak Güneş vs ve de Aslan vardı..
* Avrupa topraklarının tümü üzerinde 12 bin çeşit bitki/çiçek bulunurken, sadece Bayburt topraklarında on bin çeşit bitkinin/çiçeğin mevcut olduğu, bir zamanlar bu topraklar üzerinde 27 bin arı kovanının bulunduğu, kervanların buradan balmumu ihraç ettikleri, Marsilya ve Fransa'ya kadar götürüldüğü, 'İpekyolu' güzergahı olduğu, seyyah Marco Polo'nun Bayburt'ta konakladığı, tarihi Çarşı Hamamında Yavuz Sultan Selim ile IV. Muradın yıkandıkları, takunyalarının yıllarca saklandığı tarihi kaynaklarda yer alır.
* Anadolu folkloru içerisinde Bayburt ve yöresinin değerleri saymakla bitmez. Hikayeler, masallar, ninniler, maniler, âşıkları, şairleri, yazarları, yemekleri, barları, Bayburt ağzı, tekerlemeler, çocuk oyunları, ciridi, giyim/kuşamları, ehramcılığı, beyaz ve kırmızı taş sanayisi ayrı bir özellik ve güzellik taşır.
* Kaza kaymakamı Tunalı Hilmi Bey tarafından 1913 yılında kurulan MÜSLÜMAN DİLENDİRMEZLER DERNEĞİ, 12 maddelik tüzüğü ile enteresandır
* Bayburt'ta bilinen 29 şehitlik vardır. Türkiye'de en çok şehitliğin Bayburt'ta olduğunu söylemek mümkündür.
* BAYBURT ANLATMAKLA BİTMEZ. KÜLTÜR KÖKLERİMİZ ŞENOL BAYBURT, GEZ ANAYURDU/GÖR BAYBURDU, İKİNCİ MEDENİYET MERKEZİ isimli kitaplarımızda daha detaylı bilgileri alabilirsiniz.
* BAYBURT BİR SEVDA, BAYBURT BİR VATANDIR.
ŞEHİT KANLARI, GÖNÜLDE YATANDIR,
GÖKLER ALEV ALEV, YER BAYRAK BAYRAK,
KIZARAN UFUK, ŞU DAĞLARA BİR BAK!
Şiirindeki mânalar yeterlidir.
Bayburt'a sahip çıkmak gerek...Bayburt değerlerini yaşamak gerek.."Ayıptır söylemesi" Bayburtlu olmak bir ayrıcalıktır...
Bir Bayburt sevdâlısı, temel değerlerin âşığı ve delisi, Bayburt'un yetiştirdiği simalar içerisinde rekora giden eserlerin sahibi ve eğitimci ağabey olarak şunu söylemek isterim:
Kem âlette, kemâlât bulunmaz. Baki kalan boş kubbede hoş bir sedâ olmak, Arasat'ta Mizan'a imanı, defteri, âmeli boş gitmemek gerekir.
Dünya hayatı ve insanlara yaranmak; şöhret, para, mal/mülk, makam sahibi olmak kolay da, Âhiretimiz ne olacak?...

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem