TEMEL DEĞERLERİMİZDEN PARSA TOPLAMAK...
Eklenme: 20.06.2009 06:41
Onbeş asırlık bir imanın farziyatı, altı asırlık kültür mirasını omuzlarında taşıyan, fakat farkında olamayan aziz milletimiz acayip/garaip bir zaman dilimi yaşıyor dersem, karamsar olmam.
Ulu çınarı yeşerten, büyüten, dal/budak saldıran, 24 milyon km.kareye giden, onbir milyon km. karede hükümran olan Osmanlı Devletinin son kalesi Türkiye üzerine çeşitli oyun ve senaryolar hazırlanmakta, emperyalist güçlerin "parçala/böl/yut.." sloganı ile "Megale İdea" salyaları akmaktadır.
Elli yıldan beri yazar, bağırır, çağırır acı gerçekleri sinemizde ateşle dağlarız. Amerika'dan, gâvurdan dost olmaz, Yahudi, Hıristiyan, İslam dışı herkes dost değildir, düşmandır. Domuz derisinden post olmaz, düşman ayni düşman, Haçlı zihniyeti ayni zihniyettir.. "Haçlı Seferleri" bütün hızıyla devam etmektedir.. "Uyuyan devi uyandırmayın" diyen şer güçler, "Gizli Dünya Devleti" ni kurmak için var güçleriyle çalışmalarına devam ediyorlar, biz uyuyoruz.. Batı ve bâtıldan bize fayda gelmez...Faiz illeti Allah ve Resulüne karşı savaş açmak demektir, direnenler iflah olmaz..Muhammedi ahlaki değerler, fıtrata ters düşen bütün "İzim"ler asrın mûsibetleridir, başımızın belasıdır..Yaradılış değerlerine ve Sünnetullah'a ters düşen bütün hayat sistemleri, izimler, görüş ve düşünceler, gayret ve çalışmalar insanlara ve insanlığa hayır getirmez, netice hüsran ve karanlıktır.
Bütün bunları yazdık, yazmaya ve söylemeye de devam edeceğiz.
Hak ile bâtılın mücadelesi Kıyamet'e kadar devam edecek, Hak kazanacaktır. Kaos, üzüntü, keder, acılar, sıkıntılar, senaryo ve oyunlar, tuzaklar geçici olsa bile, gelecek inkılâbat içinde en gür seda yine İslam'ın olacaktır. Kıyametin eşiğinde "Saadet Asrı" yeniden yaşanacak, insanların yüzleri yeniden gülecek, kurtla kuzu yan yana otlayacaktır.
Her devirde; suyun yüzüne çıkmak, kenar gezip orta bulunmak ve değerlerimizden parsa toplamak isteyen mahut zihniyetlerin sayısı bellidir. Devede kulak misali bu azınlık milleti temsil etmedikleri halde; yaygara ve şovmenlikte liste başını kimseye bırakmaz, kendilerini vatanın gerçek sahipleri ilan ederler.
Elimde bir gazete ve gazeteler var... Manşetlerinde millî ve manevi duyguları istismar ederek, ekranlarında duygu sömürüsü yaparak tahrik odaklarını gündeme taşıyan, provokasyon oyunlarına âlet olan bu güruh, diğer sayfalarında, programlarında temel değerlerimizin tam zıddını yapmaktan çekinmez ve utanmazlar. Allah korkusu bunlarda olmadığı için, "Allah'tan korkmazlar" demiyorum. Onların tabiri ile "Taş bebek, ciciler, gayrimenkul Asuman, rüküşlükte birinci, nefes kesen üçlü, podyumda renklerin dansı" ve hâya duyacağım resim ve başlıklarla ahlaki değerlerin ırzına geçenlerin; bayrak, Atatürk, din, iman, şehit,Cumhuriyet, ezan gibi temel değerlerimizi istismar ederek parsa toplamaları, reyting yapmaları, tiraj sağlamak istemeleri ve para kazanmaları ne demektir, nasıl olur?...Şehit kanlarını ve millî bütünlüğümüzü temsil eden bayrağı çıplak göğüslere sararak sahneye çıkan, defilelerde ve kuaför salonlarında rüküş kadınların deve hörgücü saçlarında kullanmaları ne demektir?..Toz kondurulmaması gereken değerlerimiz, bu kadar aşağılara çekilebilir mi?. Parsa toplamak için yapılan bu çılgınlıklara dur diyenler çıkmaz mı?..Temel değerlerimiz bu kadar ucuz mu?.. Bunları kimler koruyacak?..
1861-1915 tarihleri arasında yaşamış Âşık Sümmani, bir şiirinde şöyle feryat eder:
Öyle bir asıra geldi devrimiz, (asra)
Neye baksak, her bir halde leke var.
Gerek yanlışımız, gerek doğrumuz,
Hâli değil, her cihette leke var.
Zalimler zulmeder, mazlum da arsız,
Eğri vefa görmez, doğru da kârsız,
Bahçıvanlar tembel, bağlar da bârsız,
Bâr verse de nebatat ta leke var.
Ne talibi hocasına danışır,
Ne hocası ikazlığı konuşur,
Usta bakmaz, şakird hain çalışır,
İşlediği zanaatta leke var.
Ne mürid var, bile mürşid tadını,
Ne mürşid var, tuta mürid yadını,
Benim diyen över kendi kendini,
Akıl, fikir. Zekavette leke var.
Sümmani mecruhtur gör bu hal ile
İş ileri gitmez kal makal ile,
İmam var mihrapta, gönlü mal ile,
Erkân bilmez cemaatte leke var.
"Çağdaş, medeni asır" çığırtkanlığı yapanları bugün Sümmani görse idi acaba ne derdi. Nasıl bir şiir söylerdi?.. Lek her devirde lekedir, temizlenmesi gerekir. Lekeli yaşamak, çağdaşlık ve medeniyet değildir.
|