:: YAZI

Eklenme: 21.04.2009 03:49 


Kendilerine 'devrimci' deyip, neyi devirdiklerini bilemeyen bir gürûhun çıkardığı Yürüyüş Dergisi'nin onuncu sayısında bir yazı yayınlandı, benim siteye kadar ulaştı.
"Ak Devrim" dediği halde kara bir devrim olan ve Türkiye'yi en az elli yıl geriye götüren 27 Mayıs hareketini yapan Kenan Evren'in olumlu devrimlerinden (!) biri de, sözüm ona "Bahar Bayramı" diye,'Komünist Bayramı' olarak her yıl kutlanan 1 Mayıs Bayramını tarihe gömmek olmuştu. Aradan yıllar geçti, AK PARTİ İktidarı tarafından kanun çıkarılarak, yeniden bayram olarak takvimdeki yerini aldı.
İktidar olup, muktedir olamamanın bir aynası, veya dış güçlerin, özellikle AB'nin istek ve baskıları ile yapıldığını da söylemek mümkündür, tarihi bir hata olmuştur. Gaflet ve hıyanet olarak Mizan'a taşınacaktır.
1 Mayıs Bahar Bayramı değil, Komünist ülkelerin işçilerine verdikleri bayram olarak dünyada kutlanan ve Türkiye'de meydanların kana bulandığı bayramın zararı aziz milletimize çok pahalıya mal olmuş, tarih karanlık emelleri utanarak yazmıştı. Ne çabuk unuttuk, unutuldu?..
Mahut dergide yer alan yazıdan işte bazı bölümler:
"1 Mayıs'ı Dalcılar'la Kazandık! 1 Mayıs Alanı'nı da Kazanacağız!
1 Mayıs'ı Kazanan, Doğru Devrimci Politika, Doğru Devrimci Önderliktir
1 Mayıs'ı kazanan doğru devrimci politika, doğru devrimci önderliktir. 1980'lerin ikinci yarısından başlayan uzun bir mücadeledir 1 Mayıs mücadelesi. Karşımızda zulüm vardı; yanımızda, bizi sürekli ayağımızdan geriye çeken reformizm ve düzen sendikacılığı... Zaman oldu şehitler verdik. Uzlaşmadık. MGK sendikacılığı veya reformizm aracılığıyla bizi 1 Mayıslardan tasfiye etmeye çalıştılar. Meydanlar, sınıflar mücadelesini, bu mücadele yer alan güçleri ve onların politikalarını olduğu gibi yansıtan bir aynaydı adeta. Katliamlar gördük o meydanlarda. Uzlaşmalar gördük sınıf düşmanlarımızla. İhanetler gördük. Provokasyonları, provokasyonlara çanak tutanları gördük. Aynı gün, ellerinde taşlarla alanlara çıkanlara ve kokteyllerde 1 Mayıs'ı kutlama adına kadeh kaldıranlara tanık olduk. 1 Mayısları salonlara hapsedenleri, olmadığında alanlardan devrimcileri tasfiye etmeye çalışanları gördük."
Türkiye'de bulunan solcuların, devrimcilerin, komünistlerin yıllar öncesinden söyledikleri ifadelerin aynısı, aynı sakız, aynı temcit pilavı... Değişen bir şey yok; akl-ı evvel kafalar aynı kafa, cüce beyinler aynı beyin...
Yazı spot halinde cümlelerle şöyle devam ediyor:
"Taksim tartışılamaz! Türk-İş ve Hak-İş Politikası, İktidar Destekçiliğidir.1 Mayıs'ı Yasallaştıran Halkın Devrimci İradesidir.1 Mayıs'ı Bugünden Örgütleyelim... Kitleleri Örgütlemeye Kendimizden Başlayalım!. 'Darbe Karşıtları', Darbeciyi Çankaya'da Ağırlıyorlar / Beyaz Saray'ın köpekleri Lafta 'Açılım'; Fiiliyatta İlhak ve Asimilasyona devam!
Kapitalizm Kendini Tahkim Ediyor!... Kapitalistler, kendi vahşiliklerini denetim altına alır mı?... Amerika İçimizde! CIA altımızı oymuş"... Milyar Dolarlar 'İmar' Değil, 'İşgal' İçin!
Değinmeler; Lokmalar gitmiş! / Köpek derisinden post, polisten dost olursa."
Tahrik, isyan, bozgun, diktatörlük, milli birlik/beraberliği bozucu ifadeler, görüşler çok daha fazla. Türk polisini 'köpek' diye niteleyen, devlet erkânını "Beyazsaray'ın köpekleri" olarak gören zihniyetten ne fayda gelir?
Bir avuç gürûhun, şer güçlerin isteğinin yıllar sonra yeniden olması büyük bir gaflet, hatta hıyanet olarak değerlendirilebilir.
Her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen, devletin resmi ilgisini gören "Nevruz Bayramı", bahar bayramı olarak yurdun dört köşesinde kutlanıyor. İdeal ve ideolojik çıkmazlarda bulunanların, bu kutlamaları da istismar ettiği, provokasyon olarak kullandığı gerçeğinde, yeni bir 1 Mayıslara ihtiyaç yok.
AK Parti'yi iktidar eden millî ruh ve irade bu değildir. Dış güçler, Amerika, AB istiyor diye, ak irademizi, millî ruhumuzu bozamayız, değiştiremeyiz. Aksi halde bu irâdenin altında kalır, ezilir, yok olur tarih kabristanına gömülürüz. Nice iktidarlar gelip/geçmiş, nice partilerin adı bile unutulmuştur. AK Partiyi iktidar yapan temel değerleri, aksiyonu unutanlar, iktidar olup muktedir olamayanlar, madde sefaletini aşamayanlar, siyaseti menfaat aracı olarak görenler elbet bir gün hesap verirler. Güvendiğimiz dağlara da elbet bir gün kar yağar...Ne oluyor bize?...
Ne oluyor milletin partisi AK Parti'ye?

  Yorum gönder
 
Diğer yazılar

* ASRIMIZIN BÜYÜK HASTALIĞI ÇIPLAKLIK...
* HASTALAR RİSALESİ HASTALIKLA BARIŞMAYA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
* BİR DAMLA VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
* ŞİKÂYET VE KARAMSARLIK SONSUZU...
* ŞİKAYET!..
* AK PARTİ NEREYE GİDİYOR?...
* ANARŞİ VE TERÖRDEN KURTULMAMIZ “HUCURAT SURESİ” İLKELERİNDE YER ALIYOR
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER
* İBRETLİK BİR HİKÂYE
* ERMENİ CEMAATİ VE KÜRT BİLİNEN ERMENİLER


Tüm Yazılar

 
© 2006 - 2024 İlhan YARDIMCI
Tasarım & Yazılım Sinan Eldem