ŞEYTAN'IN UŞAKLARI KİMLER?...
Eklenme: 02.02.2008 03:39
Atatürk ile Kemâlizm'i birbirine karıştıranlar, öküzün altında buzağı arayanlar, Atatürk'ü bilmeyen/anlamayan, Nutkunu okumayanlar, devrim ile inkılapları birbirine karıştıranlar, "İstiklâl Savaşı"nın nasıl kazanıldığını hiç bilmeyenler ve bir kaşık suda fırtına koparanlar kimlerdir, neler yapmak isterler?, necip milletimiz bunları çok iyi bilir.
"Şehvete/şöhrete/menfaate/hıyanete/yalana" dayalı bazı medya organları, suni gündem oluşturur, millî bütünlüğü bozucu, milletin temel değerlerine saldıran, cami diplerine i...yen, camiye gitmedikleri gibi kiliseye de gitmeyen deviren çağdaş beyinsizlerin kimler olduklarını da çok iyi bilir aziz insanımız..
Sapla/samanın birbirine karıştığı, özle kabuğun birbiri ile kavga ettiği, karanlık yollarda ışık arayanların feryadının duyulduğu, şikâyet ve ahlaki bunalımların intiharlara kadar gittiği bir kaos ortamının neden meydana geldiğini de çok iyi bilir, yazarımız/çizerimiz/konuşanımız..
"Yevm-i Ezel, Yaratan, Kur'an, Sünnet, Peygamber, Din, iman, ahlak, devlet, millet, vatan, memleket, bayrak, ezan, gelenek/görenek, örf/adet/anane, fıtrat kökleri, millî/manevi değerler, dünya, Âhiret, Kıyamet, Mizan, hesap günü, ilim/bilim" vesaire değerleri, mefhumları, köşe taşlarımızı bilmeyen, kabul etmeyen Şeytan'ın uşakları hangi "...izm"lerdir, biz çok iyi bilir ve iman ederiz..
"Dost" ve "Düşman" kim?.. "Hain" ve "Kahraman" kim?.. Bu milleti asırlardan beri sömüren bir avuç mutlu ve putlu azınlık kim?..Milletin ensesinde boza pişirenler, devenin havudu ile malı götürenler, bankaları boşaltan, hayali şirketlerle trilyonları kaçıranlar ve "Derin Devlet" içerisinde çete kuranlar, mafya ağaları/babaları, yakalanan örgütler nasıl meydana geldi, nasıl yaşatıldı, neler yapıyorlardı?..
Anayasa'yı "Moda Mecmuası", siyaseti "Yedi Kocalı Hürmüz", makamları "Dingonun Ahırı", hizmeti "Bezirgân Başı" na benzetenler; canları sıkıldığı, dâra düştükleri zaman Anıtkabir'e, Anayasa Mahkemesi'ne gidenler, "Cumhuriyet Mitingleri" ile Cumhuriyetin temel değerleri ile alay edenler kimlerdir? "Sağır Sultan- Çıplak Kral"" bile bilir.
Basın'ın ifadesiyle "Rektörler Müsameresi" yapıp, attıkları sloganları kendileri alkışlayanlar, bir avuç olmalarına rağmen, bir kaşık suda fırtına koparanlar, millî bütünlüğe zarar verici demeçlerde bulunanlar, 'derslere girmeyeceğiz' diyerek suç işleyenler ve babalarının malıymış gibi üniversitelerin kapılarına kilit vuracaklarını söyleyenler ve giydikleri cübbeleri kapkara hale getiren kara bulutların, karmaşa çığırtkanlarının, devirim yobazlarının kimler olduklarını Türkiye ve bütün dünya bilir..
Nasıl olmuşsa, kimler yapmışsa; isminin sol tarafına bazı ilaveler yapılan bir adam çıkıyor, Adem İle Havva'dan gelen insanlara masal diyebiliyor. İslâm'ın temel değerlerini kabul etmiyor. YÖK. Üyeliğine aday gösterilmesi ile, Üniversiteler Arası Kurul'un 219 üyesine birer mektup göndererek, dinin pek çok doğmasının çöpe gittiği küstahlığını yazıyor, "Din bilimle çağrışmaz" diyecek kadar cehaletini belirterek, darbe çığırtkanlığı yapıyor. Yerinde ve kabuğunda duramayan, giderayak heybesinde ne varsa boşaltmak isteyen Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran'da çıkıyor: türbanın inançla ilgisi olmadığını beyanla, "Öğrencilerimin kafasını kapatması halinde, Türkiye'nin yarınlarının karanlık bir beyinle, ufku daraltılmış bir beyinle tehlike altında olduğunu düşünür ve çok üzülürüm. Türban dini bir üniformadır. Aynen Aczmendilerin giydiği bir üniforma gibi.." deme şovmenliğini yapıyor.Boyalı basın, güdümlü medya da veryansın etmeye devam ediyor.
"Mal bulmuş mağribi" gibi televizyon ekranlarında Prof. Dr. Celal Şengör gibi akl-ı evvellerin zakkum fikirlerini teşhir edenleri necip milletimiz affetmez, elbet bir gün hesap sorar. Dua etsinler hesapları dünyada kalsın, Mizan'a taşınmasın. Mizân'da halleri perişandır, Cehennem'in Esfel-i Safiline atılacaklarını bilsinler.
Yetmiş milyon insanımız ayni bayrak altında, ayni ülküyü taşıyarak, ayni gayelerle yaşar ve yaşatırlar. İman ile yükselen bayrağın inmeyeceği, vatanın bölünmeyeceğini yedi düvel bilir.. Başını örtenler, örtmeyenler, günah işleyen ve sevap kazananlar, inanan ve inanmayanlar, seven ve sevmeyenler, Cenneti isteyen, Cehenneme talip olanlar, etini/budunu/sesini satanlar yanında, saç telini dahi mahreme göstermeyenler, ak sakallı dedeler, beyaz tülbentli analar, koka tespihli babalar, oğul, kız, kızanlar, delikanlı, dadaş ve gakkoşlar, efeler, yiğitler, pehlivanlar bizdedir, beraber yaşarlar. Asrın buçuk kafaya sahip beyinsizleri birlik/beraberliğimizi bozamadılar, bozamazlar. "İt ürür kervan yürür" derler ya.."Eceli gelen köpek camiyi pislermiş" denir ya..
"Asrın modasına bak, herkes çamur atıyor,
Bankaları soyanlar, yan gelmiş de yatıyor,
Kart horoz tar'a çıkmış, hiç durmadan ötüyor,
Doğru yazan kalemler, zorbalara batıyor!"
Diyen Kemâli; duygu ve düşüncelerinde haksız mıdır?.
"Hukukun ceza veren ve yasak koyan bürokratik bir mekanizmaya dönüşmesi, onun olgunlaşmasının ve özgürleşmesinin önündeki en büyük engeldir. 301 ve 5816 gibi sözün ve ifadenin kendisine suç olarak yaklaşan yasaların olduğu ülkemizde ifade özgürlüğünün önemini, bu özgürlüğe getirilen kısıtlamalar ve cezalandırmalardan dersler çıkararak öğrenebiliriz. Türk kanı, kan akıtanların suçlu koltuğuna oturtulmasıyla temizliğini koruyabilir. Bu ülkeyi, ulusumuzu, kurumlarımızı, değerlerimizi anayasalar, yasalar çıkararak değil, saygın işler yaparak koruyabiliriz." İfadelerini kullanan gününüz hukukçuları, bir tek şey istemektedir: "ADALET".. Adalet mülkün temeli değil midir?..Bunca çekilen sancı, kanayan yara, onulmaz hastalıktan kurtulmanın, huzura kavuşmanın, insanca yaşamanın ve kul olmanın tek çaresi adalet değil midir?
Hak ile bâtılın mücadelesi; yaradılış âleminden Kıyamete kadar devam edecek, Şeytan görevini yapacaktır. Akıl ile gönül, sevda ile aşk, sevgi ile muhabbet, ilim ile Hak birleşince; beyaz ile karanın bilinmesi daha kolay olur. Fıtrat değerlerinden yoksun beyinler için, ölü demek mümkündür. Garip gelip, garip gidecek ve Cennet'le müjdelenen âmel-i sâlih kullara ne mutlu, ne mutlu derdi dert edinenlere..
|