ANNE
Eklenme: 13.05.2020 09:48
Uğurlarken cemaat hakiki Cennetine,
Üstündeki topraklar sen gibi kokuyordu.
Birer birer dağıldı toplanan kalabalık,
İmâm hâlâ kâbrinde Kur-ân'ı okuyordu.
Bir anne feryâdıydı Fâtiha sözlerimde,
Sanki can çekişiyor dermân yok dizlerimde.
Sis perdesi içimde bulutlar gözlerimde,
Hasret damlalarını gözlerim döküyordu.
Sensiz nasıl yaşarım elim ayağım kırık.
Êl-Âlem mutlu iken benim kalbim hep buruk.
Suskun yaslı gönlümde ANNE diye hıçkırık,
Göğsümde duran resmin sinemi yakıyordu.
Öksüz çocuklarının ellerinden kim tutar?
Birisi “Anne!” derken ciğere iğne batar.
Yatağımda uyurken annem Mâkber'de yatar.
Bu öksüzlük duygusu dünyamı yıkıyordu.
Karşılıksız severdin bana her mevsim yârdın.
Yaslandığım yüce dağ, o dağlardaki kardın.
DAMLA'yı burda koyup annem topraklar sardın.
Sensiz yine Güneş'im Tan’ımı söküyordu.
YETER Bektaş(DAMLA)
ANA
Dünyadaki tüm gülleri topladım
Bir ana kokusu gelmedi ana
Seyreyledim gülüşünü güllerin
Ana şefkatiyle gülmedi ana
Bir gece ansızın gel gir haneme
Harabe görürsen beni kınama
Dünyayı küçülttüm koydum sineme
Yine de boşluğun dolmadı ana
Hasretin özlemin sinemde inler
Kulaklarım kalbin sesini dinler
Ah çektikçe ilaç yazdı hekimler
Acının yerini bilmedi ana
Garip koydun boş dünyada boş beni
Kaderdir mutlaka bunun nedeni
Öyle özledim ki anacan seni
Gülmeye takatim kalmadı ana
Yaşar Özden bunlar Hakkın gerçeği
Analar kalplerin solmaz çiçeği
Hasret kaldım yâr eyledim Meleği
Ana gibi bir yâr olmadı ana.
YAŞAR ÖZDEN.OLTU / 04.04.2014
ANA
Sen gittin ya o gün bir yanım düştü,
Üzerime şafak atmıyor ana!
Bir suskunluk çöreklendi üstüme,
Gülşenim gül alıp satmıyor ana!
Saçlarımda çoğalsa da aklarım,
Mahzûn kalmış seccâdeni koklarım,
Gözümü örtse de göz kapaklarım,
Ruhum uyumuyor ,yatmıyor ana!
Senden sora yarim nazlı yâr ama,
Yaktığımız ocak hâla hâr ama,
Oğlum/Kızım/Torunlarım var ama,
Hayalin gözümden gitmiyor ana.
Pencerende zeytin fidanı vardı,
Göz yaşların toprağını sulardı,
Üzerine bir güvercin konardı,
Şimdi konsa bile ötmüyor ana!
Kadir Mevlâm böyle yazmış Fermânı,
Sensiz savrulmuyor hayat harmanı,
Çağır yanan gelsin oğlun Bayhani,
Vûslatın hasreti bitmiyor ana!
OĞUZ BAYHANİ
ANALAR GÜNÜ MÜ?
Nedir bu ana günü bilmedim gitti.
Yılda tek bir gün mü ana ya yetti.
Üç yüz altmış dört gün nereye gitti?
Nedir bu uyduruk analar günü?
Batı ne yaparsa atlayıp aldık,
Onun adetiyle dünyaya daldık,
Yılda bir gün sade anayı andık,
Nedir bu uyduruk analar günü?
Ecnebi kültürü kapladı bizi,
İslam’ın emri yok silindi izi.
Böyle miydi bizde Ana töresi?
Nedir bu uyduruk analar günü?
Yaşarken bilmeyiz ana kıymeti,
Yılda bir mesajla kutlarız seni,
Huzurevi oldu ananın yeri,
Nedir bu uyduruk analar günü?
Bir mesaj atarız baş tacı anam,
Seni çok özledim ey canım anam,
Atılan mesajın bir çoğu yalan,
Nedir bu uyduruk analar günü?
Bir satırla onu ettin baş tacı,
Peşinden yazarsın gönül sultanı.
Adet olsun diye andın ananı,
Nedir bu uyduruk analar günü?
Doğuştan ölüme gün anaların,
Onunla olmalı tüm duaların,
Onun gönlü olsun hep sarayların,
Nedir bu uyduruk analar günü?
Allah’ın emridir anaya hürmet,
Kurtuluşu yalnız bu yolda bilmek,
Üç yüz altmış beş gün onunla olmak,
Yılda bir uyduruk analar günü.
Yücesoy diyor ki gerçeği görün,
Doğruyu istersen Allah’a gelin,
Ana sevgisini kurtuluş bilin,
O zaman hak olur analar günü
ADNAN YÜCESOY
10.5 2020 saat 06.15
BÜTÜN GÜLLERİ ANAMA TOPLADIM
(YAŞAR ÖZDEN’E)
Gülistanda, Bağ-ı Banda, bütün gülleri topladım,
Âşık Yunusların handa, bütün gülleri kokladım,
Yola çıkan kervanlarda, pür cemalini yokladım,
Hak kapısı divanlarda, dize çöktüm, uyukladım,
ANA KOKUN ALAMADIM, GÜLLER BANA DİKEN OLDU,
BEN ANAMI BULAMADIM, GÖNÜLLERDE SABRIM SOLDU.
Güllerde gülü aradım, ana dedi, güldü güller,
Anamı görmek muradım, goncada bülbüldür güller,
Zülüflerini taradım, taşıyan düldülde güller,
Sevdam ile hem sarardım, yere düştü, öldü güller,
ŞEFKATİ ÖĞREN MÂDERDE, DÜNYADA MERHÂMET ARA,
YAZILI OLAN KADERDE, DÜŞMEYESİN SAKIN DÂRA.
Gecelerin ayazında, sıcak getir, gir haneme,
Âşık olanın nazında, hançeri sapla sîneme,
Sevda çekenler hâzında, Sırça Köşk-ü kaşaneme,
Dua, edep, niyazında, Arşa çıkan dildâdeme,
FÂNİ GÖNÜL KÜÇÜK NOKTA, ZERRELERDEN ŞEMSE KADAR,
SEVGİLERİN HEDEF OKTA, GÜNAH GÖSTERMİYOR RADAR.
Hasret ipeğinden kumaş, tezgâhlarda kilim dokur,
Helal lokma, bir kaşık aş, gündüz/gece ana okur,
Hasretinle yanan bir baş, yanar, kaynar fokur fokur,
Hilal gibi anamda kaş, eşi, benzeri de yoktur.
HEKİMLERİN İLÂCINDA, ANANIN SEVGİSİ VARDIR,
TARİKATIN MİNHACINDA, OLMAYANA DİKEN, HÂRDIR.
Hak gerçeği gizlenemez, anasız ev viran olur,
Eğri olan düzlenemez, eğir eğrileri bulur,
Göz olsa da, gözlenemez, doğru söyleyen kurtulur,
Çölde yollar izlenemez, adım atsa unutulur,
KEMÂLİ ANA İZİNDE, YILLARINI HEBÂ ETTİ,
ŞİİRLERİ AŞK DİZİNDE, ANANIN SEVGİSİ YETTİ.
KEMÂLİ
( ANA’NIN ANNE OLDUĞU BİR ZAMAN DİLİMİNDE; ANALAR BİR GÜNE DEĞİL, ASIRLARA SIĞIDIRILAMAZ. BİR GÜN BİLE OLSA DA YİNE İYİ OLA İNŞAALLAH. )
|