|
GÖNÜLDEN DAMLALAR (144)
Eklenme: 08.06.2019 14:02
NERDE?
Hani nerde Yunuslar, Mecnun/Leylâ/Ferhatlar.
Sevdâ kanatlı kuşlar, bizim olan Serhatlar?
Cihat için aguslar, sefere çıkan atlar?
Bağdat/Mekke/Tunuslar, ahşap konaklı katlar?
HASRETLE ARIYORUZ, MAZİ BİZ DE AYDINLIK.
ATEŞTE YANIYORUZ, GÖRÜNEN KÖY KARANLIK.
ŞİŞİRİLMİŞ BÜYÜKLER
Şişirilmiş Büyükler, nice “Sahte Kahraman”.
Tarih sırtında yükler, istersen rahmetle an.
Baron üstünde kürkler, garibe dayanmaz can.
Lağım akıtan künkler, asâleti belli kan.
HÂİNE “KAHRAMAN” DER, ECDÂDIN “YOBAZ” OLUR.
KAHRAMANA “HÂİN” YER, KÖK DEĞERLER KAYBOLUR.
VERİN!
Şaire “Ayak” verin, heceler coşsun gelsin.
Mesajlar daha derin, Duygular hep yücelsin.
Sıcak içinde serin, âhenk ile yükselsin.
Kabr-i Hakikat yerin, inanmayan cücelsin.
ŞAİRLER BİR MİLLETİN, GÖZÜ/KULAĞI/DİLİ.
EZBER BOZAN ZİLLETİN, KIRILIR SAĞLAM BELİ.
DÜNYA
Dünya aldatır bizi, “Fâni” derler adına.
Sıraya koyar sizi, muhtaç eder kadına.
Nasır bağlatır dizi, doyamazsın tadına.
Kaybetme doğru izi, yolu getir yâdına.
ALDATIR, HEM DE ÇUKUR; DÜŞTÜN MÜ ÇIKAMAZSIN,
HARAMA ÇÖZME UÇKUR, BİR OCAK YIKAMAZSIN.
HARAM
Yaratan Haram kılmış, Helâl olan belirli.
Kul emri Hak’tan almış, Hikmet-i Sır delilli.
Bâtıl Helâli çalmış, bin bir türlü şekilli.
Yalanlarla alçalmış, Şeytan için meyilli.
HARAMIN İZÂHI ÇOK, HELÂL KAPISI AÇIK.
İLÂHİDİR, KAÇMAK YOK; İMANSIZ ALÇAK, KAÇIK.
ZAMAN
Zaman dediğin ne ki, Gün doğmuş, Güneş batmış.
Önce nefsine de ki, kaç kürek toprak atmış?
Doğru yolda izde ki, ömrüne neler katmış?
Nasır tutmuş dizde ki, Secdeye kimler yatmış?
DÖNDÜM BAKTIM GERİYE, ZAMAN GEÇMİŞ DUYMADIM.
İSTERSEN GEL BERİYE, HAK EMRİNE UYMADIM.
KOLTUK
Koltuk uyur, uyutur; menfaat için ateş.
Göbekleri büyütür, olursun devlere eş.
Asâleti çürütür, rüşvet, yanında beleş.
“Hababam” der yürütür, söylenir adın keleş.
KOLTUK HAKKI VERENLER, SAYISI AZ DEĞİLDİR,
GÖREN GÖZLE GÖRENLER, DÂVADA BİR ÇEĞİLDİR.
DÂVÂ
Dâvâ Büyükten Büyük, açar sȋnede höyük.
Bilmeyen olur küçük, Vebâli ağırdan yük.
Ayni zamanda Çürük, olsa da sırtında kürk.
Dâvasız Aptal/Hödük; böyle olanlardan ürk.
SIRTINA ALAN YİĞİT, DAĞLARI AŞAR GİDER.
SAĞIR KULAKLAR İŞİT, DÂVÂ BEDELLER İSTER.
GİDER
Bu Kervân kaltı gider, menzilde yolu uzun.
Kılavuzsuz ne eder?, söyle cânanım, kuzum?
Kemâli kalem ister, yazacak maya özün.
İcâzet varsa göster, tutarlar belki sözün.
KEMÂLİLER TÜKENMEZ, ŞAİRLER GELİR/GEÇER.
DEĞERLER HAKKI YENMEZ, VEFÂ, BAĞLILIK İSTER.
KEMÂLİ
8 HAZİRAN 2019/CUMARTESİ
|
