YAKACAĞIM
Eklenme: 28.03.2018 14:30
Beni böyle Mecnun eden Leylâ’yı yakacağım,
Ahımdan ateş çıkarıp dünyayı yakacağım,
Yüreğimin volkanından püsküren alevleri,
Tuna, Fırat dindiremez; Deryâyı yakacağım.
Ta... Semâvat yanmalıdır, cayır cayır ahımdan,
Bu ateşin şiddetini isterem Allah’ımdan,
Kalmasın Sema’da eflak bari Ah-û Vahımdan,
Gökten insin Meryem oğlu İsa’yı yakacağım.
Yazsalar hesaba gelmez bendeki Hicr-î Elem,
Yanıp kül olmak ne imiş gelip görmeli Kerem,
Der Zülalî bunca devlet bunca malı neylerem,
Hicr-î Gamdan kurtulamam, dünyayı yakacağım.
(Âşık Zülali-873 -1956)
SÖZLÜK:.........................................
SEMÂVAT: Gökler, Gökyüzü. EFLÂK: Felekler, gökler, dünyalar, alemler.HİCR: (Hicir) Men'etmek, bırakmak. Şer'an haram olan şey. Semud Kavmi'nin bulundukları vadinin ismi. (Bak: Hacr) HİCR SURESİ: Kur’an-ı Kerim’in 15. suresidir.SENE-İ HİCRİYE: Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın Mekke’den Medine’ye hicreti başlangıç sayılan ve Muharrem 1’den başlayan sene. Bu sene-i Kameriye (kamer yılı), Zilhicce ile biter, 354 veya 355 gün sürer. ZÜLÂL: Hafif, saf ve tatlı su.
..........................................................
VERDİĞİ İLHAMLA
Ne söylersin sen Zülali, yaktın/yıktın vȋran ettin,
Hiddet-i Şiddet her hali, isyan ötesine gittin.
Aynada görsen eşkali, iman noktasında bittin,
Seni sever dost ahali, sorulursa böyle nettin?
MECNȖN/LEYLA ÇÖLE DÜŞTÜ, ŞEKVAYLA/İSYAN ETMEDİ,
SABIR İLE KIRDI BÜSTÜ, BAŞKA KAPIYA GİTMEDİ.
Hicrân-ı Gam, keder olsa, tüm çileler seni bulsa,
Hayatında nâçar kalsa, gül benizler bile solsa,
Muhabbeti geri alsa, gönül sevdâ ile dolsa,
Kâinat üsten yıkılsa, nefis bedenden kurtulsa,
İSYAN ETMEK BİR HAK DEĞİL, SABIR/ŞÜKÜR RAHMET SANA,
MEVLÂ DİVANINA EĞİL, KİR/PAS SOKMA ÂSȊL CANA.
Yakmak kolay nefis için, yıkmak alay neden, niçin,
Yaratılan biçim biçim, sayamazsan, bırak geçin,
Haktan emirleri seçin, Seher Rüzgârları esin,
Kadeh alın, iksȋr için, hakikat böyledir kesin.
GÜL BAĞINA KARGA GİRSE, BÜLBÜL GONCASIZ OLUR MU?
ÂŞIK OLAN BÖYLE DERSE, ARAYAN HAKKI BULUR MU?
Ah! içinden ateş çıkmak, yürekten volkan püskürtmek,
Fırat/Tunalara akmak, şikâyet Arş’a yükseltmek,
Her önüne gelen yakmak, maznun hakkını çiğnetmek,
İbretle Deryâya bakmak, Semâyı figan inletmek,
ALLAH’TAN ŞİDDET İSTEMEK, HAKKI DEĞİL KUL OLANIN,
KÖTÜ DUYGULAR BESLEMEK, HADDİNİ HAKTA BULANIN.
Hicr-i Elem, Ah-u Vahlar, yanıp kül olan Keremler,
Yaratılan tüm Ervahlar, hastalık Veba/Veremler,
Yıkılan binlerce tahtlar, Tedavi olmaz elemler,
Nasib-i Kul için bahtlar, sahte Cennet-i İremler,
KADER-İ HAK’TAN BİR EMİR, TARİHTE İBRETLE OKU,
PASLANIR MI İMAN DEMİR, İSYANLA GELMESİN KOKU.
Hicr-i Gamlardan kurtulmak, gam kedere göğüs germek,
Yalanlarla uyutulmak, hakikat Âlemi görmek,
Lokma olup da yutulmak, var olanlardan hep vermek,
Zaman içre unutulmak, postu gönüllere sermek,
KEMÂLİ’NİN KALEMİNDE, KIYAMET KAPIDA HAZIR,
ŞAHİT CÜMLE ÂLEMİNDE, NERDE ÂŞIK, HANİ NAZIR?
KEMÂLİ (İLHAN YARDIMCI)
( 30 MART 2018/CUMA. BARIŞBANÇO KÜLTÜR MERKEZİ. ZÜLALİ’Yİ ANMA ETKİNLİĞİ ÜZERİNE)
ÂŞIK ZÜLALİ (Yusuf KÖKTEN)
Âşık Zülali Kars ilimizin Posof ilçesinin Suskap köyünde bugünkü adı (Aşık Zülali Köyü) 1873 yılında doğdu.
Üstün yetenekli bir aşık olan Zülali çocukluk yaşlarından itibaren âşıklık geleneğinin bütün gereklerini başarıyla yerine getirdi. Bu konuda bilgisini. görgüsünü geliştirdi. Âşık Zülali aynı zamanda badeli aşıklardandır. Kars 'ta ve çevrede usta aşıklardan usul, erkan, yol belledi. İlk ustası Aşık Abbas'dı. Aşık Şenlik, Aşık Sümmani gibi zamanın en usta iki aşığıyla görüştü, onlardan nasibini aldı ve mutluluğa erişti.
Aşık Zülali, halk edebiyatının aşıklık geleneğinin bütün dallarında üstün örnekler verdi. Sözü kadar sazı da güçlüdür. Aşık Zülali, doğuda kısa zamanda büyük bir üne kavuştu. İstanbul'da o tarihlerde halk şairleri, sazlarıyla, sözleriyle büyük kahvelerde, köşklerde ilgiyle dinleniyor, teşvik ve takdir ediliyordu. Zülali İstanbul'da sanatını başarıyla sürdürdü, hem de medreseye devam etti. Sonra tekrar Kars'a döndü.
Gel zaman, git zaman yine gurbetin yolunu tuttu. Afyon, Emirdağ derken, sonunda Eskişehir'in Çifteler ilçesini mesken tuttu. Sazlı, sözlü bir dünyada 1956 yılının 18 Aralıkta Allah'ın rahmetine kavuştu.
NOT. Zülali bu şiirinde haddini aşarak, bir nevi isyan ederek Peygamberi yakma iddiasında bulunurken, aklı başında olmayabilir. Belki de, bu şiir böyle değildir, birileri tarafından kasıtlı olarak konulmuştur.
|