GÖNÜLDEN DAMLALAR (23) ( DEVR-İ SÂBIK UNUTULMASIN!)
Eklenme: 24.08.2017 12:03
Bir mazlûm gördüm mü, yanar ciğerim,
Ölmeden öldüm mü, gönülde yerim,
Kozayı ördüm mü, ‘Başardım’ derim,
Ağlarken güldüm mü, tövbe ederim.
MAZLȖMUN GÖNLÜNDE, DOSTLARI YATAR,
BÜLBÜLÜN GÜLÜNDE, DİKENLER ARTAR.
Sev seni seveni, ol hâkla yeksan,
Gülde bil dikeni, olursa noksan,
Çile/Gam çekeni, yaş olsa doksan,
Tohumlar ekeni, hedefte ok’san.
MISIR’A SULTANSA, SEVME SEN ONU,
AKILDAN NOKSANSA, FELÂKET SONU.
Hikmet/Sır dolu, bu dünya fâni,
Hakkın doğru yolu, bulursun yani,
Vahdet iki kolu, Tevhit Yezdâni,
Bırak Sağla/Solu, yaşayan hani?
HESÂBI VERİRSİN, MȊZÂN BAŞINDA,
ZOR İSE ERİRSİN, ÖLÜM YAŞINDA.
Ye/İç/Yat/Kalk/Uyu; hayat bu ise,
Kötü ise huyu, bilinen kimse,
Önünde bir kuyu,içinde neyse,
İçilir mi suyu; sor, sonra iste.
HAYVANLAR DA YAŞAR, AYNI HAYATI,
SENDEN HIZLI KOŞAR, YOKTUR KAT/YATI.
Dağıtan ellerin, “Yok”tan üstündür,
Güzel söz dillerin, kopmaz bütündür,
Vebâlde bellerin, sana küskündür,
Var ise kellerin, cana düşkündür.
VAR OLANDAN DAĞIT, KORKMA EKSİLMEZ,
YAKARLAR BİN AĞIT, İPİN ÇEKİLMEZ.
Maderden hep geldik, kabre gideriz,
Ahlakta yüceldik, Haktan biliriz,
Koca ömrü deldik, hesap ederiz,
İmanla yükseldik, âmel dileriz.
DENGELER/ÖLÇÜLER, HAKKIN ELİNDE,
ZAYIFLAR/GÜÇLÜLER, ÂŞIK TELİNDE.
İman-ı Kâmil’in, önü açıktır,
Sebeb-i Âmilin, aslı balçıktır,
Neseb-i Şamilin, faslı kaçıktır,
Edeb-i Dahinin, yoksa yazıktır.
KÂMİL İMAN İSTER, YÜCE YARADAN,
NESEBİNİ GÖSTER, SEN ÇIK ARADAN.
Emânet davası, belimi büker,
Memleket havası, serimde tüter,
Şehitlerin yası, intikam ister,
Üstünde Kir/pası, gayretin göster.
EMÂNET MUKADDES, SAHİP ÇIKARIZ,
MUHALİF RÜZGÂR ES, SETLER YIKARIZ.
Bâtıldan bir rüzgâr, esti götürdü,
Kapladı binler hâr, gülü öldürdü,
Dost/Yar ile ağyar, miras böldürdü,
Yaz Mevsiminde kar, ateş söndürdü.
GİDEN GİTTİ, GELMEZ; GELENİ BEKLE,
ÇEKMEYENLER BİLMEZ, OTUR EMEKLE.
Bir lokma verdiler, on bir aldılar,
Adalet dediler; Kaptı/Çaldılar,
Haramlar yediler, hep alçaldılar,
Yalandan sevdiler, cebe daldılar.
DEVR-İ SÂBIK DEDİK, BUNUN ADINA,
OYLAR BİLE VERDİK, BAKTIK TADINA.
Tarihi aç, oku; “Millȋ Şef Devri”,
Geliyor pis koku, Zulümle/Cevri,
Sırtta altı oku, yandın alevli,
Yaşarsan sen şoku, olursun fevri.
ZULMÜ UNUTMADIK, SEFİL YOKLUĞU,
O YOLU TUTMADIK, KARŞI ÇOKLUĞU.
Bir Menderes geldi, sefâlet bitti,
Yalçın dağlar deldi, gönüllere gitti,
Millet için eldi, zalime setti,
Vebâl iye bȇldi, Millȋ Ruh ekti.
YILLARCA YAŞADI, SAADET/NURLA,
ZORLARI BAŞARDI, REFAH/ONURLA.
Düşman ayni düşman, rahat durur mu?
Göbek iri şişman, doysa olur mu?
Olmaz asla pişman, yalnız kalır mı?
Buldu bir danışman, itler salır mı?
BİR İHTİLAL DAHA, ALIN İÇERİ,
ALDIRMAZLAR AH!A, ZULÜM BİÇERİ.
Astılar boş yere, masum insanı,
Adaletin nere, âdil nisyanı,
Kanla doldu dere, bekler ihsanı,
Haç öpen pedere, mâna isyanı.
ZALİMLER YAPSA DA, PÂYİDAR OLMAZ,
KOLTUKLAR KAPSA DA, HAK YERDE KALMAZ.
Uyandı bu Millet, okları kırdı,
Çekilmez bu zillet, Tevhit haykırdı,
Onlarda bu illet, boşa bağırdı,
Müslüman bu Ümmet, Reis çağırdı.
YENİ TARİH YAZDIK, YENİ MİLLȊ RUH,
BÂTILA İKAZDIK, KAYBOLDU GÜRȖH.
KEMÂLİ bilirsin, karanlık günü,
Yazar irkilirsin, unutma dünü,
Daim dikilirsin, şimdi bugünü,
Tohum ekilirsin, bekle sürgünü.
ALLAH GÖSTERMESİN, KARA GÜNLERİ,
FIRSATLAR VERMESİN, OKLU YÖNLERİ.
.....................................
KEMÂLİ kalemi, hep böyle yazar,
Cümleler Âlemi, ediyor nazar,
Vermezsen lâlemi, dertlerim azar,
Yapın ihâlemi, evlatlar kızar.
KABRİMİN TAŞINDA, BİR DÖRTLÜK YAZIN,
ECEL-İ YAŞIMDA, RABBE NİYAZIM.
KEMÂLİ
(24 AĞUSTOS 2017/PERŞEMBE)
|