RAMAZAN VE BAZI ÖĞÜTLER
Eklenme: 16.05.2019 11:46
Ramazan, bir külfet değil çok büyük bir nimettir. Nitekim Ramazan dışında yapılan bir iyiliğe en az 10 katı mükafat verilirken Ramazan da yapılan bir iyiliğe en az 1000 katı mükafat verilir(Kadir gecesi hariç.)
Bu konuda bir kaç hadis meali veriyorum.
1- Eğer ümmetim Ramazan da Allah'ın vereceği ikramları bilseydi bütün zamanların Ramazan olmasını arzu ederlerdi.
2- Cennet 4 sınıf insana aşıktır. Kur'an okuyanlar, lisanlarını muhafaza edenler, açları doyuranlar ve Ramazan da oruç tutanlar.
3- Özürsüz olarak Ramazan da bir gün oruç tutmayanlar Ramazan dışında senenin tamamını oruç tutsalar da terk ettikleri bir günün sevabını alamazlar.
Daha onlarca Hadis-i Şerif ve Âyetler vardır. Şimdilik bu kadarla iktifa edeyim.( FACEBOOK’TAN NAZIM ÇAKMAK)
Rahmet/Mağfiret/Kurtuluş bölümlerinde rahmetin sağanak halinde yağdığı RAMAZAN AY’ını iyi geçirmek, değerlendirmek gerekir.
Emekli İmam/Hatip Nazım Çakmak hocamızın Facebooktan aldığım Ramazan’ın anlatan veciz ifadelerinden sonra, kızım Edebiyat öğretmeni Tûba Ceylan’ın WhatsApp’de yer alan bir mesajına da yer vereyim.
YAŞI 35, 40, 50 VE YUKARISI OLANLAR İÇİN BAZI ÖĞÜTLER:
Teknoloji hayra kullanılırsa, hayırlı neticeler elde edilir. Bıçak elma kaser, salatalık doğrar, insan da öldürür.Dinamitle dağlar delinir, tüneller açılır, taş ocakları işletilir birkaç gram dinamitle çok sayıda insan mezara gömülür. Düşmanla savaşta her türlü bomba ve silahlar kullanılır, masum insana sıkılan her kurşun cinayetle neticelenir.
İnternet, WhatsApp, Facebook ve diğer iletişim siteleri başlıbaşına bir nȋmet ve kolaylaştırıcı özelliği yanında, şerre de âlet olabilir...
Facebook ve WhatsApp den zaman zaman şahsıma mesajlar gelir. Kızım Tuba Ceylan’ın gönderdiği bir mesajdaki öğütler, altın gerdanlık halinde.
Sizinle paylaşayım:
▪Birinci Öğüt:
Her yıl “en az 3 ayda bir hacamat” yaptır. Hatta hiçbir ağrı ve rahatsızlığın olmasa bile...
▪İkinci Öğüt:
Sürekli “su” iç. Hatta susamasan ve su içme isteğin olmasa dahi. Çünkü sağlık sorunlarımızın birçoğu bedenimizdeki su eksikliğindendir...
▪Üçüncü Öğüt:
Düzenli spor yap. Hatta işin ve meşgalen çok olsa bile. Bedenin hareket hâlinde olmalı, normal yürüyüş ve yüzme ile olsa dahi...
▪Dördüncü Öğüt:
Yemeğini azalt. Yeme hevesini terk et. Çünkü yemekte hiç hayır yoktur. Kendini yemekten mahrum et demiyorum; miktarını azalt...
▪Beşinci Öğüt:
Mümkün olduğu kadar özel arabanı az kullan. Camiye, çarşıya, misafirliğe veya başka herhangi bir yere yaya olarak gitmeye çalış...
▪Altıncı Öğüt:
Öfke ve sinirden uzak dur, kızmayı ve küsmeyi terk et, işleri zorlaştırma, rahatsız edici durumlardan kaçın. Tüm bunlar sağlığını elinden alır, moralini bozar, psikolojini altüst eder...
▪Yedinci Öğüt:
Hani derler ya; “Paranı bırak güneşe, kendin gölgede otur.” Para rahat bir yaşam sürdürmemiz için vardır, yaşayıp da sırf toplayalım diye var olmamıştır. Biraz da kendin ve etrafındakiler için harca...
▪Sekizinci Öğüt:
Ne birinin hasretini çek...
Ne yapamadığın bir işin hasretiyle yaşa...
Hepsini aklından çıkarıp at, hatta kökten unut...
▪Dokuzuncu Öğüt:
Alçak gönüllü ol, hatta daha da alçak gönüllü ol... Çünkü para, makam, güç, nüfuz ve başka her şey kibir ve kendini büyük görme durumunda yok olup gider. Ancak mütevazı olduğunda herkes seni sever, Allah da senin kadrini yüceltir, makamını yükseltir...
▪Onuncu Öğüt:
Saçlarının ağarması ömrünün sonlarına yaklaştığın anlamında değil. Bilakis, daha güzel bir hayatın başladığının göstergesidir. Pozitif ol...
Hatıralar oluştur, yolculuğa çık, güzel şeylerle günlerini yaşamaya, gönlünü hoş tutmaya çalış...
▪Son Öğüt:
Namazını asla ve asla terk etme. Çünkü namaz senin, ne servetin, ne evladın ve ne da başka şeylerin fayda sağlamadığı günün için kurtuluş reçetendir... Rabbinle gece münacatını, halvetlerini de az çoğalt. Kur’ân’dan ayrı düşme. Arada bir anne-babanı yâd edip mezarlığa gitmeyi de ihmal etme...
Bu güzel öğütlerden sonra; Rabbimizden, hepimiz için sağlık, başarı ve mağfiret diliyorum...
Sağlık, huzur ve imanla Kadir Gecesi ile Bayrama kavuşmamızı da dualarımıza ekleyelim.
Ayrıca; Ramazan'da gönülden dökülen damlaları sizlere armağan edeyim.
RAMAZANDA GÖNÜLDEN DAMLALAR (137)
İFTAR VAKTİNİ BEKLERKEN
İftar Vakti beklerken, duygular oldu hevenk.
Fikre mâna eklerken, geldi bambaşka âhenk.
İman ile teklerken, tefekkür binlerce renk.
Rabbimden dileklerken, nefsim ile ettim cenk.
EZAN OKUNDU DUYDUM, HELÂL LOKMA KAŞIKTA,
HAKKIN EMRİNE UYDUM, AŞK ARANIR ÂŞIKTA.
SAHUR
Melekler Semâda, bekliyor hepimizi.
Mânaların mânada, biliyor yerimizi.
Gayret-i Aşk çabada, akacak terimizi.
Eskimeyen yamada, Takad-ı Fểrimizi.
İMSAK ATMADAN DOĞRUL, BOŞ OLAN KARNI DOLDUR,
ORUÇ NİYETE YOĞRUL, NİYET-İ ORUÇ OLDUR.
EMÂNET
Mukaddes bir emânet, bu Milletin sırtında.
Edenler çok hıyanet, Devirimci adında.
Müslümanda fetânet, şanlı bir ahfadında.
Hıyanet bir felâket, Tarih ağlar yadında.
EMÂNET-İ HIYANET, İSYANLARI KÖRÜKLER,
GAFLET İLE DÂLÂLET, ZAVALLICIK HÖDÜKLER.
HIYANET
Adalet yoksa yerde, müsâvat da bulunrmaz.
Hıyanet sokar derde, sebepleri sorulmaz.
Muhtaç olma nâmerde, kapısında durulmaz.
Hıyanet düşse ferde, aş sofrası kurulmaz.
HIYANET-İ VATANI, HIYANET-İ İSLAM DİN,
REZİL EDER YATANI, SAKIN OLA ETMEYİN.
CEMÂLDE
Nûr-u Ziyâ cemâlde, Mümin yüzü bellidir.
İbâdet-i Âmelde, insana tesellidir.
Kerâmet-i Kemâlde, bin içinde ellidir.
Hesâb-ı Kitap elde, maya sağlam fểllidir.
CEMÂLDE NȖRU GÖRMEK, ALLAH’IN BİR EMRİDİR,
ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK, KEMÂLATIN DEVRİDİR.
KALB-İ SELİM
Kalb-i Selim bir insan, Allah’ına yakındır.
Akılda olur nisyan, varlığa hep akındır.
O kimse yapmaz isyan, Edep/Hâya takındır.
Tövbekâr kimse pişman, karar veren aklındır.
ALLAH’A YAKIN OLMAK, GÜNAHLARDAN KURTULMAK,
ARAYIP O’NU BULMAK, EL ÜSTÜNDE TUTULMAK.
BİR ZAMAN DİLİMİNDE
Bir zaman diliminde, KEMÂLİ gelir, geçer.
Hayatın ikliminde, nefsine kefen biçer.
Fânilik İsliminde, kimler neleri seçer?
Kısa ömrün dểminde, hızar olur da biçer.
GELENLER GEÇER ELBET, AĞLAR KALEME DE Kİ,
TÜKENMEYEN BİR EBET, ÖMÜR DEDİĞİN NE Kİ?
|